Dengeli ve düzenli beslenme, sağlık bütünlüğünü oluşturmak ve korumak için çok önemlidir. Beslenme şekli ve beslenme rutinlerinin bozulmasıyla birçok sağlık sorunuyla karşılaşılır. Yeme bozukluğu da ilk bakışta beslenme sorunlarını ifade eder. Ancak yeme bozukluğunun altında bir dizi komplike sorun yatar. Yeme bozukluğuyla karşı karşıya kalan kişiler beslenme konusundaki kontrolünü kaybeder. Yiyeceklerini çok kısıtlar ya da fütursuz bir biçimde besin tüketirler. Bu rahatsızlığa sahip bireylerin kendi bedenleriyle olan ilişkisi altüst olurken kontrol altına alınamayan aşırı yeme bozukluğu, birçok sağlık problemini de beraberinde getirir. Peki, ciddi sorunlara neden olabilecek yeme bozukluğu nedir, nasıl düzelir?
Yeme Bozukluğu Nedir?
Bireyin sağlığını tehdit edecek biçimde beslenmesi yeme bozukluğu olarak tanımlanır. Bu çerçevede hem gereğinden fazla yemek yiyen kişiler hem haddinden az besin tüketenler yeme bozukluğundan muzdarip olabilir. Yeme bozukluğunda açlık veya tokluk dürtüleriyle hareket etme hissi ortadan kalkar. Az ya da çok tüketim fark etmeksizin bu hastalığa aşırılık hâkimdir. Günlük yaşamdaki etkinlikleri fazlasıyla etkilediği gibi bireylerin sosyal ve duygusal yaşamlarına da etki eder. Ayrıca yeme bozukluğunun arka planında psikolojik problemlerin yatması hastalığın kişiyi her anlamda etkileyen bütüncül bir sorun olduğunu gösterir.
Yeme Bozukluğu Çeşitleri Nelerdir?
Yeme bozuklukları kişinin düşünce yapısı, algıları ve psikolojisine göre form değiştiren beslenme biçiminin bir sonucu olarak ortaya çıkar. Hastalığın altında birden fazla sebebin yer alması da yeme bozukluğu çeşitlerini ortaya çıkarır. Günümüzde farklı şekillerde kendini gösteren yeme bozukluğu türleri olsa da en çok bilinen ve rastlananlar anoreksiya nervoza ve bulimiadır. Bu iki tür haricinde tıkınırcasına yeme bozukluğu, pika yeme bozukuluğu ve ruminasyon gibi türleri bulunur.
Anoreksiya Nervoza Nedir?
Anoreksiya nervoza, şişmanlamaya ya da kilo almaya karşı korku duyma hâli olarak özetlenebilir. Anoreksiya nervozada bireyler düşük kiloda olsalar dahi daha zayıf bir bedene sahip olmak için çaba sarf ederler. Bu amaç uğruna kişi uzun süreler boyunca kendini aç bırakır. Anoreksiya nervozada hastaların beden algısı bozulur. Bu sebeple ne kadar zayıfladıklarının bir önemi yoktur, onlar için hâlâ kiloları fazladır ve kilo verme çabasına devam ederler. Ancak haddinden fazla zayıf olmak vücutta sayısız soruna yol açar. Organ hasarları, hormon ve denge bozuklukları, kısırlık ve osteoporoz anoreksiya nervozanın neden olduğu hastalıkların başında yer alır. Bu da sonuçları itibarıyla anoreksiya nervozayı ciddi bir hastalık yapar.
Bulimia Nedir?
Bulimia aşırı yemek yeme, kilo alma ve bu kiloyu vermeye çalışma döngüsüdür. Bulimiada anoreksiya nervozada olduğu gibi kilo almaktan anormal biçimde korkulur. Ancak anoreksiya nervozadan farklı olarak kişi aşırı yemek yeme isteğini baskılayamaz. Bu nedenle tıkınırcasına yemek yeme krizleri geçirir. Bu krizler sonrasında aşırı egzersize başvurabilir. Beden algısı bozulan kişiler atletik ve sağlıklı bir görünüme sahip olsalar bile kilo alma korkusu yaşamaya devam ederler.
Bulimiada doyma duygusu da yitirildiğinden hasta sağlıklı bir insanın yiyeceğinden daha fazla ve daha hızlı gıda tüketir. Ardından bundan pişman olarak kişi kendi çabasıyla kusar ve midesini boşaltır. Bulimiada bu kontrolsüz yeme ve kusma nöbetleri sıklıkla tekrar eder. Kusma nöbetlerine bağlı olarak kişilerde sindirim sistemi rahatsızlıkları ve diş sorunları görülebilir. Sonuç olarak hızlı kilo kayıpları yaşanır ve vücut sağlığı bozulur.
Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu Nedir?
Tıkınırcasına yemek yeme bozukluğunda bireyler, yemek yeme ile ilgili kontrolünü kaybeder. Tıkınırcasına yeme bozukluğu, Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından da "Benzer koşullarda, benzer sürede, çoğu kişinin yiyebileceğinden açıkça daha fazla yiyeceği ayrı bir zaman diliminde (örneğin herhangi bir iki saatlik sürede) yeme” olarak ifade edilir. Açlık hissetmiyorken yemek yeme, normalden çok hızlı besin tüketme, rahatsızlık hissedecek toklukta yeme; tıkınırcasına yeme bozukluğunun önemli göstergeleridir.
3 ay süresince haftada en az 1 kez bu davranışları tekrar eden vakalara tıkınırcasına yeme bozukluğu tanısı koyulur. Kişi bu davranışların ardından yoğun suçluluk ve utanma duygularına kapılır. Bu da hastalığı duygusal yeme bozukluğu türlerinden biri hâline getirir. Tıkınırcasına yemek yeme bozukluğuna sahip kişiler aldıkları kalorileri yakamadığından kişilerde obezite sorunu ortaya çıkar. Dolayısıyla aşırı kilo alımına bağlı olarak kardiyovasküler hastalıklar ve diyabet görülebilir.
Pika Yeme Bozukluğu Nedir?
Pika yeme bozukluğu, karakteristik bir yeme bozukluğu türüdür. Bu hastalık türünde bireyler besin değeri olmayan kâğıt, toprak, tebeşir, sabun, saç, makyaj malzemesi gibi maddeleri tüketir. Pika, genellikle çocuklarda ve hamilelerde görülse de yaştan bağımsız bir biçimde değerlendirilir. Pikanın ortaya çıkmasında ruhsal bozuklukların etkisi büyüktür. Pikanın ruhsal kaynaklı bir tür yeme bozukluğu olması hastalığın tedavisine başlanması için detaylı bir klinik muayeneyi kaçınılmaz kılar. Pika hastalığı ayrıca besin yetersizliği, enfeksiyon, sindirim sistemi yaralanmaları ve zehirlenme gibi rahatsızlıklara sebebiyet verebilir.
Ruminasyon Bozukluğu Nedir?
Ruminasyon bozukluğu, pika yeme bozukluğu gibi karakteristik bir hastalık çeşididir. Ruminasyon bozukluğunda birey yutulan veya çiğnenen yiyeceği tekrar ağzının içerisine getirir. Ardından yiyeceği yeniden yutabilir, çıkarabilir ya da tekrar çiğneyebilir. Birey bu eylemleri bilinçli bir biçimde yapar. Bu nedenle ruminasyon bozukluğu, geviş getirme ya da geri çıkarma yeme bozukluğu olarak da bilinir. Çoğunlukla yemek yedikten sonraki ilk yarım saatte kendini gösteren ruminasyon bozukluğuna bebek ve çocuklarda sıklıkla rastlanır. Bu sorunu yaşayan yetişkinler ise genellikle sosyal ortamlarda yemek yemekten kaçınırlar.
Yeme Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?
Yeme bozukluğu belirtileri çoğunlukla psikolojik gerekçeler, stres ve kaygı gibi duygu durumları etrafında şekillenir. Ayrıca hastalığın belirtileri fizyolojik olarak da kendini gösterir. Besin tüketiminde anormalliğe neden olan yeme bozukluğunun belirtileri şu şekilde sıralanabilir:
- Tüketilen besinlere sürekli olarak kalori hesabı yapmak,
- Kısa bir süre içinde aşırı kilo vermek veya almak,
- Vücutta yoğun bir vitamin kaybı,
- Sosyal ve halka açık alanlarda yemek yerken gerginlik hissine kapılma ya da bundan çekinme,
- Ağız bölgesinde, dişlerde ve ciltte kusurların meydana gelmesi,
- Kusmaya bağlı olarak gelişen mide hastalıkları,
- Yoğun bir şekilde spor yapma.
Yeme Bozukluğu Neden Olur?
Yeme bozukluğu diyet yapmanın ya da kilo kontrolü sağlamanın çok ötesinde bir durumdur. Kişiler sıklıkla psikolojik bir sorun olarak tanımlanan yeme bozukluğunun sebebini sorgular. Yeme bozukluğunun ortaya çıkmasında etkili olan bireysel ve çevresel faktörler şu şekilde sıralanabilir:
- Kendini beğendirme arzusu,
- Mükemmeliyetçilik,
- Şişman olmak ya da kilolu olma endişesi,
- Depresyon,
- Öz güven eksikliği,
- Fiziksel ya da cinsel istismar,
- Toplumun dayattığı güzellik algısı,
- Aşırı dominant ve korumacı ebeveynler,
- Başarılı olmak ya da bir şeyi elde etmek için dış görünümün önemli olduğunu düşünmek.
Yeme Bozukluğu Kimlerde Daha Yaygın Görülür?
Yeme bozukluğu yaştan bağımsız, psikolojik ve duygusal etmenlerin etkili olduğu bir hastalık çeşididir. Buna karşın yemek yeme bozukluğu en çok ergenlikteki bireylerde ve 12 ila 35 yaştaki genç kadınlarda görülür. Özellikle çocuklarda yeme bozukluğu bedensel gelişimin sekteye uğramasına neden olur. Hastalığa cinsiyet düzleminde bakıldığındaysa kadınlarda görülme sıklığı belirgin bir biçimde öne çıkar.
Yeme Bozukluğu Tanısı Nasıl Konur?
Bireylere yeme bozukluğu tanısı koyabilmek için genellikle yeme bozukluğu kriterlerini içeren psikolojik bir test yapılır ve hastanın sergilediği semptomlar gözlemlenir. Testin verdiği sonuçlar doğrultusunda kişinin yeme alışkanlıkları ve beslenme biçimi hakkında bilgi edinilir. Buna karşın bazı yeme bozukluğu türlerinde sadece test yapmak yeterli olmayabilir. Belli bir süre hastayı takip etmek gerekir. Örneğin tıkınırcasına yeme bozukluğunda emin olmak için bireyin 3 ay süresince haftada en az 1 kez hastalığın davranışlarını sergilemesi gerekir. Yeme bozukluğunun teşhisi ise psikiyatr ya da psikolog tarafından yapılır.
Hastalığın teşhisinde yararlanılan bir diğer yöntem ise bireylerin vücut kitle indeksini belirlemektir. Kilo ve boy ile belirlenen vücut kitle indeksinin düşük çıkması anoreksiya nervozaya, yüksek çıkması ise tıkınırcasına yeme bozukluğuna işaret edebilir.
Yeme Bozukluğu Nasıl Geçer?
Hastalığın boyutları öğrenildiğinde ilk akla gelen "Yeme bozukluğu nasıl geçer?" sorusudur. Yeme bozukluğunun tedavisinde birden çok yönteme başvurulabilir. Bu süreç genellikle hastalığın seyrine, hastanın durumuna ve yeme bozukluğunun derecesine göre değişkenlik gösterir. Hatta gerekli durumlarda birkaç farklı uzman hekim hastalığı ve tedavi yöntemlerini birlikte ele alabilir.
Yeme bozukluğunun üstesinden gelmek için en önemli durum ise bireyin tedaviye ikna olması ve başta ailesi olmak üzere çevresinden destek görmesidir. Yeme bozuklukları psikoloji temelli rahatsızlıklar olduğundan bireylerin psikoterapi alması önerilir. Ancak yeme bozukluklarına bağlı olarak gelişen başka hastalıklar varsa bu hastalıkların tedavisi için de ayrı yöntemler uygulanır.
Yeme Bozukluğu Terapisi
Çoğu yeme bozukluğu hastasında inkâr tepkisi sıklıkla görülür. Bu nedenle hastanın kendini ikna etmesi ve yeme bozukluğu terapisi için bir ruh sağlığı uzmanından destek alması zor bir süreç olabilir. Ancak birbirinden farklı terapi yaklaşımları bireylere şu kazanımları sağlar:
- Yeme düzenini ve beslenme alışkanlıklarını normalleştirir,
- Ruh hâlini iyileştirir,
- Sağlıksız alışkanlıkların yerine sağlıklı alışkanlık edinilmesine zemin hazırlar,
- Depresyon, anksiyete ve strese bağlı yeme bozukluğunun arkasında yatan sorunların keşfedilmesine ve çözülmesine yardımcı olur.
Hastaların yeme bozukluğu terapisinde mesafe katedebilmesi için en sık kullanılan yöntemlerden bilişsel davranışçı terapi, aile terapisi ve grup terapisinden yararlanılır.
Yaşam Tarzı Değişiklikleri
Yeme bozuklukları, kişilerin beslenme alışkanlıklarını ve yeme düzenini temelinden sarsar. Beslenmeye atfedilen önem ve beslenme algısı kökünden değiştiğinden bireyler sağlıklı ve düzenli beslenmenin ne kadar önemli olduğunu unutabilir. Bu çerçevede bir diyetisyenden destek alarak yaşam tarzında değişikliklere gitmek ve normal bir düzene dönmek gerekir. Yaşam tarzınızda değişiklikler yaparken aşağıdaki faktörleri göz önünde bulundurabilirsiniz:
- Vücut kitle indeksine göre ideal kiloya ulaşmak,
- Düzenli, sağlıklı beslenme alışkanlıklarını terk etmenin vücuda ve ruh sağlığına zararları konusunda farkındalık kazanmak,
- Yeme bozukluklarına etkisi kanıtlanmış olan olumsuz duyguların kontrolünü sağlayabilmek için bilinçlenmek ve gerekli durumlarda uzmanlardan psikolojik yardım almak,
- Yaşam boyu sürdüreceğiniz sağlıklı beslenme biçimlerini öğrenmek,
- Düzenli ve sağlıklı bir beslenme programı oluşturmak.
Bu yaşam biçimini benimsemek için meditasyon yapabilir, ailenizden ve sevdiklerinizden destek alabilir ya da günlük tutabilirsiniz. Ayrıca sofra düzenini ya da sürekli yemek yemeğe gittiğiniz yerleri değiştirerek de alışkanlıklarınızı kırabilir, yeni düzene daha kolay uyum sağlayabilirsiniz.
Sıkça Sorulan Sorular
Yeme bozukluğu olan bireylere nasıl destek olunabilir?
Yeme bozuklukları ve tedavi süreçleri hakkında bilgi edinebilirsiniz. Gerekli durumlarda nasıl davranmanız gerektiği konusunda uzmanlardan yardım isteyebilirsiniz. Yeme bozukluğu olan yakınınızın zor bir zaman geçirdiğini unutmayın. Tedavisi için onu teşvik etmeye çalışın ve başarabileceğine inandığınızı dile getirin. Kişinin kilosu, yedikleri veya görünümü hakkında yorum yapmamaya özen gösterin. Onları yemek yemeye veya yememeye zorlamayın. Suçlayıcı ve yargılayıcı bir tavırdan kaçının. Hastalığın tedavisi için aile desteği çok önemli olduğundan uzman hekim tarafından aile terapisi gerekli görülüyorsa burada desteğinizi esirgemeyin.
Yeme bozukluğu olan biri için beslenme planı nasıl oluşturulur?
Yemek bozukluğu ile mücadele eden bireylerin beslenme programları uzman diyetisyenler tarafından hazırlanır. Kademeli olarak sağlıklı bir beslenme düzenine geçilir ve özellikle zayıf olan bireylerin yeniden kilo alımı sağlanır. Kilo kaybı yüksek olan kişiler, diyet programına ek olarak ekstra kaloriye ihtiyaç duyabilir.
Yeme bozukluğu tedavisi ne kadar sürebilir?
Yeme bozukluğu bireylerin aşabileceği bir rahatsızlıktır. Ancak tedavi süresi hastalığın derecesine göre farklılık gösterebilir. Tedaviye geç başlanması iyileşme sürecinin uzamasına neden olabilir. Bu çerçevede yeme bozukluğu ile mücadele eden kişilerin başarıya ulaşabilmesi için sabırlı olması gerekir. Aynı zamanda çevreden alınacak destek de hastalıkta mesafe katedilmesi açısından son derece önemlidir.
Yeme bozukluklarıyla ilişkili sağlık riskleri nelerdir ve nasıl önlenir?
Yeme bozuklukları tedavi edilmezse zaman içerisinde çok sayıda hastalığa zemin hazırlayabilir. Yeme bozukluğundan muzdarip olan bireylerde şu hastalıklar ortaya çıkabilir:
- Diyabet,
- Obezite,
- Kalp hastalıkları,
- Hipertansiyon,
- Uyku apnesi,
- Âdet düzensizliği,
- Kısırlık,
- Organ yağlanması,
- Hiperlipidemi,
- Sindirim sistem sorunları.
Yeme bozukluğuna bağlı bu hastalıkların önlenebilmesi için temel sebep olan yeme bozukluğunun tedavi edilmesi gerekir. Yeme bozukluğu tedavi edilen kişi sağlıklı ve dengeli bir yaşama geçerek bu hastalıklardan korunabilir.