Osteoporoz yani kemik erimesi dünyada en çok görülen kemik hastalığıdır. Neden olduğu semptomlar bireylerin yaşam kalitesini büyük ölçüde etkileyebilir. Kemik kırılması gibi çok ciddi sonuçlara yol açabilir. Osteoporoz hakkında bilgi sahibi olmak hastalığa karşı önlem almanıza ve rahatsızlıkla daha iyi başa çıkabilmenize katkı sağlar. Bunun için "Osteoporoz nedir, neden olur?", "Kemik erimesine ne iyi gelir?" gibi soruların cevaplarını ayrıntılı bir şekilde incelemek gerekir.
Osteoporoz (Kemik Erimesi) Nedir?
Osteoporoz ile ilgili en merak edilen soruların başında "Osteoporoz ne demek?" sorusu yer alıyor. Osteoporoz Latincede "gözenekli kemikler" anlamına gelir ve vücudun kemik yapısının zayıflamasına neden olan bir hastalıktır. Rahatsızlığın bu ismi almasında kemiğin bal peteğine benzer yapıda olması etkilidir. Kemiklerde bulunan bal peteği benzeri küçük boşluklar büyümeye başlar. Böylece vücuttaki kemik yoğunluğunu düşürmüş olur.
Osteoporozun dört aşaması bulunur. İlk iki aşamada herhangi bir semptom görülmez. Dolayısıyla rahatsızlık bireyin hayatını olumsuz etkilemez. Rahatsızlık üçüncü aşamaya ulaştığında kemiklerin kırılma riski yükselebilir. Son aşamadaysa kemik kırıklarıyla karşılaşmanın yanı sıra kemik kaybına bağlı olarak deformasyonlarla karşılaşılabilir.
Osteoporoz (Kemik Erimesi) Çeşitleri Nelerdir?
Üç farklı osteoporoz türü bulunur. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz:
Primer Osteoporoz
Kemik erimesinin en yaygın türü olan primer osteoporoz yaşla birlikte kemik yoğunluğunun azalması nedeniyle ortaya çıkar. Hem kadınlarda hem erkeklerde görülen östrojen eksikliği kemik kaybının önemli bir nedenidir. Bu, kemik hücrelerinin normalden daha hızlı bir şekilde parçalanmasına neden olur.
Sekonder Osteoporoz
Sekonder yani ikincil osteoporoz bir hastalık ya da ilaç kullanımı nedeniyle ortaya çıkan kemik erimesi türüdür. Sekonder osteoporozun nedenlerinden bazıları şunlardır:
- Hormon bozuklukları,
- Yeme bozuklukları,
- Diyabet,
- MS (Multiple Skleroz),
- Çölyak,
- İnflamatuar bağırsak hastalığı,
- Multipl miyelom, HIV gibi kanı etkileyen hastalıklar.
Bunların yanı sora osteoporoz risk faktörlerinde ele alacağımız diğer hastalık türleri de ikincil osteoporoza yol açabilir.
İdiyopatik Osteoporoz
İdiyopatik osteoporoz kemik erimesinin nadir görülen bir türüdür. Bu türde kemik erimesinin nedeni bilinmez. İdiyopatik osteoporoz çocukları, ergenleri, 50 yaşından genç erkekleri ve henüz menopoza girmeyen kadınları etkileyebilir. Yani genç yaşta görülen kemik erimesi türüdür.
Genç yaşta kemik erimesinin belirtileri çocuklarda ve yetişkinlerde farklılık gösterebilir. Çocuklarda gelişim süreciyle birlikte belirtilerin kendiliğinden ortadan kalkması mümkündür. Gelişim çağında osteoporozun uzun süreli devam etmesi ilerleyen dönemlerde sağlık problemlerine yol açabilir.
Osteoporoz (Kemik Erimesi) Belirtileri Nelerdir?
Osteoporoz birçok hastalığın aksine oldukça sessiz ilerleyen bir rahatsızlıktır. Genellikle ilk evrelerde kemik erimesi hiçbir belirti göstermez. Hastalık ilerlemeye başladığındaysa bazı osteoporoz belirtileri ortaya çıkabilir. Bu belirtilerse şunlardır:
- Hafif düşme ve küçük bir kaza sonrasında kemiklerin kolayca kırılması ve geç iyileşmesi,
- Kambur duruş,
- Boy kısalması,
- Omurga hasarı yüzünden oluşan nefes darlığı,
- Omurgadaki kırılan ya da zarar gören bir kemik nedeniyle ortaya çıkan sırt ağrısı,
- Bel ağrısı.
Kemik erimesi belirtileri her bireyde farklılık gösterebilir. Belirtilerin yoğunluğu kişiden kişiye de değişebilir. Ancak kadın ve erkeklerde osteoporoz belirtileri cinsiyete göre farklılık göstermez.
Dizde Kemik Erimesi Belirtileri Nelerdir?
Dizde kemik erimesinin en önemli belirtisi diz ağrısıdır. Yürürken zorlanma ve yürüyüş sonrasında ağrı hissetme önemli belirtilerdir. Dizdeki kemiklerin zayıflaması eklem üzerine daha fazla baskı yapılmasına da neden olabilir. Bu da ağrıların yoğunlaşmasına yol açar.
Bacakta Kemik Erimesi Belirtileri Nelerdir?
Osteoporoz nedeniyle kemikler zayıfladıkça bacak kemiklerinin şekli bozulmaya başlayabilir. Bu durum bacaklarda çarpık bir görünüme yol açabilir. Ayrıca şekli bozulan kemikler eklemlere baskı yaparak dizde ya da kalçada osteoartriteye yani kireçlenmeye de sebep olabilir.
Kalçada Kemik Erimesi Ağrı Yapar mı?
Osteoporoz, kalça kırıklarının en önemli nedenleri arasında yer alır. Kırılan kemikler hastalarda kronik ağrıya yol açabilir.
Osteoporoz (Kemik Erimesi) Neden Olur?
"Kemik erimesi nedir ve belirtileri nelerdir?" sorularının cevaplarını aldıktan sonra kemik erimesinin neden ortaya çıktığını merak edebilirsiniz. Vücudumuzdaki kemikler sürekli olarak yenilenir. Eski kemik hücreleri parçalanır ve yerine yeni hücreler üretilir.
İnsan vücudu devamlı olarak yeni kemik üretip eski kemikleri parçalar. Yirmili yaşların başına kadar yeni kemik kütlesi oluşumu eski kemik kütlesinin parçalanmasından daha hızlıdır. Çoğu birey 30'lu yaşlarında en yüksek kemik kütlesine ulaşır. En yüksek kemik kütlesi büyük oranda kalıtsaldır. Kısmen etnik gruba bağlı olduğu da söylenebilir. Osteoporoza yakalanma riskiniz gençlik döneminizde ne kadar kemik kütlesine sahip olduğunuzla yakından ilişkilidir.
Kemik erimesi, bahsettiğimiz kemik kütlesi oluşumunun yavaşlayarak kemik yoğunluğunun azalması nedeniyle gerçekleşir. Kemik erimesinin nedeni kemik yoğunluğunun azalması olsa da genetik yatkınlığın yanında farklı risk faktörleri de bu azalmaya yol açabilir.
Osteoporoz (Kemik Erimesi) Risk Faktörleri Nelerdir?
Bazı etmenler osteoporoza yakalanma riskinizi artırabilir. Eğer bahsedeceğimiz risk faktörlerini taşıdığınızı düşünüyorsanız düzenli doktor kontrolünden geçmeye özen gösterebilirsiniz. Bu faktörler şöyle:
- Yaşlılık,
- Ailede osteoporoz geçmişi,
- Tiroit sorunları,
- İnce kemik yapısına sahip olmak,
- Düşük östrojen ya da testosteron seviyeleri,
- Gastrointestinal cerrahi,
- Yeme bozuklukları,
- Dengeli ve yeterli beslenmemek,
- Düşük fiziksel aktivite,
- Kanser,
- Böbrek hastalığı,
- Karaciğer hastalığı,
- Romatizmal eklem iltihabı,
- Bazı ilaçların kullanımı.
Osteoporoz (Kemik Erimesi) Kimlerde Daha Yaygın Görülür?
Osteoporoz kadınlarda ve erkeklerde görülebilir. Ancak kadınlarda ortaya çıkma olasılığının daha fazla olduğunu söyleyebiliriz. Bunun en önemli nedenlerinden biri menopozdur. Daha önce de vurguladığımız gibi östrojen kemik sağlığında kritik rol oynar.
Menopoza giren kadınlarda östrojen seviyeleri düştüğünden kemik yoğunluğu hızla azalabilir. Bu yüzden birçok kadında postmenopozal osteoporoz yani menopoz sonrası osteoporoz görülür. Hatta 45 yaşından önce menopoza girmek ve yumurtalıklarla rahmin alınması kadınlarda osteoporoz riskini daha da artırabilir.
Osteoporoz farklı yaş gruplarında da görülebilir. Ancak yaşlılarda genç bireylere göre daha yaygın görülür. Bunların dışında daha önce bahsettiğimiz risk faktörlerine sahip kişiler osteoporozla daha sık karşılaşılabilir.
Hamilelik Dönemi ve Emzirme Dönemlerinde Osteoporoz
Gebelik ve emzirme dönemlerinde kadınların vücudunda birçok değişim olur. Bu değişimlerden biri de kemik yoğunluklarının geçici olarak azalmasıdır. Ancak buna rağmen hamilelerin ve emzirenlerin büyük bir çoğunluğu bu dönemlerde osteoporozla alakalı bir semptom yaşamaz. Emzirmenin sonlanmasıyla kemik yoğunluğu sağlıklı düzeye kolayca tekrar döner.
Nadiren de olsa bazı kadınlarda hamilelikle ilişkili osteoporoza rastlanır. Rahatsızlığın en önemli belirtisi sırt ağrılarıdır. Kimi kadınlarda kalça ağrıları da gözlenebilir. Buna kemik erimesi kaynaklı omurga kırıkları yol açabilir.
Ailede kemik erimesi öyküsünün olması, Crohn hastalığı (gastrointestinal sistemin iltihaplanmasına yol açan bir bağırsak hastalığı) ve bazı kemik hastalıkları gibi durumlar rahatsızlığın görülme nedenleri arasında bulunur. Henüz gelişim çağındayken gebe kalmak da kemik sağlığını olumsuz etkileyebilir. Hatta bireylerin hayatlarının ilerleyen dönemlerinde kemik erimesiyle karşılaşma riskini de artırabilir.
Hamilelikle ilişkili osteoporozun tedavisi için hekimler bazı ilaçları reçete edebilir ve yaşam tarzı değişikleri önerebilir. Bu rahatsızlık hamile ve emziren kadınlar için son derece zorlayıcı olsa da çok büyük olasılıkla fetüsün ya da bebeğin gelişimine olumsuz etkide bulunmaz.
Osteoporoz (Kemik Erimesi) Tanısı Nasıl Konur?
Kemik erimesi teşhisini yalnızca uzman hekimler koyabilir. Doktorunuz yaşadığınız belirtileri ve sağlık geçmişinizi detaylı olarak inceler. Sizi fiziksel muayeneden geçirir. Kemik erimesinden şüphelenirse kemik yoğunluğu testi yaptırmanızı isteyebilir. Test, kemiklerdeki kalsiyum ve farklı mineral oranlarını ölçmek için kullanılır. Ölçüm sonucu kemiklerinizin ne kadar güçlü olduğunu gösterir. Kemik erimesi derecelerinin belli bir düzeyin altında olması risk teşkil edebilir.
Test sonucu;
- -2,5 değerinin altında seyrediyorsa doktorunuz osteoporoz teşhisi koyabilir.
- -1 ile -2,5 arasındaysa kemik erimesi başlangıcı tanısını alabilirsiniz.
- -1’in üzerinde bulunuyorsa kemiklerinizin sağlıklı olduğu söylenebilir.
Test yapılırken x ışınları kullanılarak röntgen çekimine benzer bir görüntüleme tekniği kullanılır. Herhangi bir ilaç alımı ya da enjeksiyon gerekmez. Test oldukça kısa sürede tamamlanır. Hastanede kalmanıza gerek kalmaz. 50 yaşınızı geçtiyseniz ve ailenizde kemik erimesi geçmişi varsa hekiminiz düzenli olarak test yaptırmanızı isteyebilir. Bu sayede olumsuz sonuçlarla karşılaşmadan önce hastalığa karşı önlem almak mümkün olabilir.
Osteoporoz (Kemik Erimesi) Tedavisi
Kemik erimesi teşhisi koyulanlar "Kemik erimesi geçer mi?", "Kemik erimesi nasıl geçer?" gibi soruların yanıtlarını merak eder. Teşhis sonrasında uzman hekim kemik erimesini yavaşlatmak ve kemikleri olabildiğince güçlendirmek için bir tedavi kombinasyonu oluşturabilir. Prosedür genellikle ilaç tedavisi ve yaşam tarzı değişikliklerinden oluşur. Ayrıca kırık oluşumunun önlenmesi için bazı tedbirler alınması da önerilebilir.
İlaç Tedavisi
Osteoporoz tedavisinde kullanılan ilaç türleri ve ilaçların dozları hastadan hastaya değişiklik gösterir. Hekimler gerekli durumlarda hormon tedavileri uygulayabilir ya da farklı osteoporoz ilaçlarını tercih edebilir. Ayrıca tedavi için bazı vitamin ya da mineral takviyeleri de reçete edilebilir.
Yaşam Tarzı Değişiklikleri
Hekimin düzenlediği osteoporoz tedavisi dışında yapılacak bazı yaşam tarzı değişiklikleri de hastalara iyi gelebilir. Rahatsızlığın kötüleşmesini engelleyebilir ya da seyrini yavaşlatabilir.
Bu değişikliklerden bazılarını şöyle sıralayabiliriz:
- Sigara ve tütün ürünleri kemiklerin zayıflamasında rol oynar. Bu yüzden sigara kullanıyorsanız zaman kaybetmeden bırakmaya özen göstermelisiniz. Ayrıca kendinizi pasif içici olmaktan da korumanızda fayda var.
- Sigara kullanımında olduğu gibi alkol tüketimi de kemik erimesi riskini artırır. Eğer çok fazla alkol kullanıyorsanız tüketiminizi sınırlandırmalısınız.
- Yoğun miktarda kafein alımı kemik yoğunluğunun azalmasına yol açabilir. Dolayısıyla kafein alımınızın günde 400 mg'ı geçmemesine dikkat etmelisiniz.
- Osteoporozla mücadele ediyorsanız kemikleriniz eskiye nazaran çok daha hassas olduğundan düşme riskini ortadan kaldırmanız çok önemli. Bunun için evinizin banyosuna korkuluk taktırmayı, halıları sabitlemeyi ve kabloları ayak altından kaldırmayı düşünebilirsiniz. Evinizin aydınlatmasını daha etkili hâle getirebilirsiniz. Bu yöntemler sayesinde yaşam alanınızda karşılaşabileceğiniz riskleri minimum düzeye indirmiş olursunuz.
Osteoporoz Beslenmesi Nasıl Olmalı?
Kemik sağlığınızı korumak için beslenmenizde şu noktalara dikkat edebilirsiniz:
- Kalsiyum minerali bakımından zengin olan besinleri öğünlerinize eklemelisiniz. Bu gıda kaynaklarından bazıları: süt ürünleri, koyu yapraklı sebzeler, brokoli ve somondur.
- Balık, yumurta ve ciğer gibi gıdaları tüketerek vücudunuza daha fazla D vitamini girmesini sağlamalısınız. Ayrıca D vitamini için her gün düzenli olarak gün ışığı almanız da son derece önemli.
- Magnezyum ve potasyum kemik sağlığında kritik öneme sahip olan mineraller arasında yer alır. Dolayısıyla bu mineraller bakımından zengin olan tatlı patates ve incir gibi besinleri tüketmek sağlığınıza iyi gelebilir.
- C vitamini kemik kaybının önlenmesine yardımcı olur. Bu yüzden sık sık C vitamini içeren mandalina, greyfurt ve portakal gibi yiyecekleri tüketmelisiniz.
- Düşük proteinli bir diyeti benimsemek kemiklerin kırılma riskini artırabilir. Bunun önüne geçebilmek için et, tavuk, deniz ürünlerini öğünlerinize eklemelisiniz.
- Şeker ilavesi içeren paketli ve işlenmiş gıdalardan uzak durmalısınız. Rafine şeker yerine tatlı ihtiyacınızı doğal bir kalsiyum kaynağı olan pekmezle giderebilirsiniz.
- Tuz tüketiminizi sınırlandırmalısınız.
- Beslenme rutininizden doymuş yağları çıkarmaya özen göstermelisiniz.
Hem kemik sağlığınız hem genel sağlık durumunuz için besinleri dengeli şekilde tüketmeniz büyük bir önem taşır. Kendi başınıza doğru bir beslenme rutini oluşturmakta zorlanıyorsanız uzman bir diyetisyene başvurarak destek alabilirsiniz.
Osteoporoz (Kemik Erimesi) Egzersizleri
Egzersiz kemik erimesi tedavisinin en önemli parçalarından biridir. Düzenli egzersiz yaparak kemik yoğunluğunu koruyabilir ve kemiklerinizin kırılma riskini düşürebilirsiniz. Egzersiz sayesinde dengenizi geliştirebilir, düşme olasılığınızı azaltabilirsiniz. Bunun için haftada 3 kez 30 ila 40 dakika egzersiz yapmayı alışkanlık hâline getirebilirsiniz. Tercih edebileceğiniz, rahatsızlığınıza iyi gelecek bazı osteoporoz (kemik erimesi) egzersizleri şöyle:
- Yürüyüş,
- Merdiven çıkma,
- Trekking (doğa yürüyüşü),
- Dans,
- Tenis,
- Hafif düzeyde ağırlık kaldırma,
- Hafif tempolu koşu,
- Bisiklet sürme,
- Ağırlık kaldırma,
- Kuvvet ve direnç antrenmanları,
- Tai chi,
- Yoga,
- Yüzme.
Yüksek yoğunlukta egzersiz yapmak ya da tempolu koşu ve atlama gibi zorlayıcı egzersizler eklemlere baskı uygular. Dolayısıyla kemik erimesi rahatsızlığınız varsa bu tür hareketlerden kaçınmanız kemik sağlığınız için daha iyi olabilir. Sizin için en güvenli kemik erimesi egzersizlerini bulmak için bir fizik tedavi uzmanına danışabilirsiniz. Egzersiz yapmadığınız günlerde sürekli oturmamaya, oturarak çalışıyorsanız sık sık hareket etmeye özen gösterebilirsiniz.
Sıkça Sorulan Sorular
Tırnakların kırılması osteoporoz göstergesi midir?
Kemik ve tırnak sağlığı arasında bir ilişkinin varlığından söz edebiliriz. Ancak tek başına tırnak kırılması kemik erimesinin teşhisi için yeterli değil. Tırnakların kırılmasının nedeni osteoporozun da risk faktörleri arasında yer alan hormonal durumlar ve yetersiz beslenme olabilir.
Geçici kalça osteoporozu nedir?
Kalçanın geçici osteoporozunda uyluk kemiğinin başındaki kemik gücü ve yoğunluğu geçici olarak zayıflar. Rahatsızlık genellikle 6 ay ila 1 yıl arasında kendiliğinden düzelir. Ortaya çıkma nedenleri bilinmese de geçici osteoporoz sıklıkla orta yaşlı erkeklerde ve gebeliğinin üçüncü trimesterindeki kadınlarda görülür. Kasık, kalça ve uyluk ağrıları rahatsızlığın önemli belirtileridir. Geçici kalça osteoporozu röntgen ya da MR ile teşhis edilir. Teşhis sonrasında uzman hekim ağrıları azaltmak için bir tedavi düzenleyebilir ya da fizik tedavi önerebilir.
Osteoporoz diş sağlığını etkiler mi?
Kemik erimesi, çene kemiğinin zayıflamasına yol açarak diş sağlığını olumsuz etkileyebilir. Bireyi diş kaybına yatkın hâle getirebilir ve implant gibi işlemlerin yapılmasını zorlaştırabilir. Bu yüzden osteoporoz teşhisi alındığında düzenli olarak diş hekimi kontrolünden geçmek gerekir. Ayrıca dil hijyenine ekstra önem vermek de son derece önemlidir.
Osteoporoz hangi vitamin eksikliğinde görülür?
Osteoporozun ortaya çıkma nedenleri arasında D vitamini eksikliği de bulunur. Vücutta yeterince D vitamini bulunmadığında kemikler zayıflayabilir ve daha kırılgan hâle gelebilir. Ayrıca D vitamini kemik sağlığı için ciddi öneme sahip olan kalsiyumun emiliminde ve kullanılmasında da görevlidir. Dolayısıyla vücudunuzda yeterince D vitamini bulunmadığında kalsiyum emiliminiz de azalabilir ve bu yüzden kemiklerde depolanan kalsiyumun kullanılması gerekir. Bu da kemik erimesini hızlandırabilir.
Osteoporoz tedavisi için hangi bölümü ziyaret etmelisiniz?
Kemik erimesinin tedavisini fizik tedavi ve rehabilitasyon bölümü yürütür. Ancak osteoporozun nedeni bir hastalık ya da tıbbi bir durumsa bunların tedavisi için ilgili uzman hekimlere de başvurmanız gerekebilir.
Buna rağmen kemik erimesi yaşamanızın nedeni D vitamini eksikliği olmayabilir. Doktorunuza danışmadan kemik erimesi için vitamin ya da takviye kullanmak sağlığınızı ciddi şekilde riske atabilir. Bu yüzden böyle bir sorun yaşıyorsanız hekiminize başvurmalısınız.