Uyuz hastalığı(skabiyez), deride yaşamını sürdürebilen sarcoptes scabiei isimli akarların neden olduğu bir cilt rahatsızlığıdır. İtalyan hekim Giovan Cosimo Bonomo ve eczacı Diacinto Cestoni tarafından 1687 yılında tespit edilmiştir. Tıp tarihinde bir mikroorganizmanın yol açtığı ilk hastalık olma özelliği taşır. Semptomlarıyla gerek sosyal gerekse de özel hayat üzerinde birçok olumsuz etkiye sahiptir. "Uyuz nasıl bulaşır ve geçer?" ve "Uyuza ne iyi gelir?" gibi soruların yanıtlarını yazımızda bulabilirsiniz.
Uyuz Belirtileri Nelerdir?
Uyuz akarıyla ilk temas gerçekleştikten sonra belirtilerin kendini göstermesi dört ila altı haftayı bulabilir. Sivilce benzeri kızarıklıklarla kendini belli etmeye başlayan bu hastalık, egzama ve kurdeşen gibi farklı deri rahatsızlıklarıyla da karıştırılabilir. Herhangi bir şekilde hastalık şüphesi oluştuğu takdirde durumun ihmal edilmemesi gerekir.
"Uyuz belirtileri nedir?" sorusunun yanıtı öğrenerek hastalık hakkında farkındalık kazanmak son derece önemlidir. Belirtiler görüldüğündeyse hızlı bir şekilde sağlık kuruluşlarına başvurulmalıdır.
Uyuz hastalığının en bilinen belirtilerinden bazıları şunlardır:
- Uyuz hastalığı kendisini gece yatağa girdikten sonra veya sıcak duş alırken daha çok belli eder. Bu iki yerde vücudun ısınması semptomların artmasına neden olur. Yatakta uykudan uyandırabilecek kadar güçlü bir şekilde kaşınma hissi oluşabilir.
- Kaşıntılar tüm vücutta ortaya çıkabilir. Ancak ağırlıklı olarak parmak araları, bilekler, kolların iç kısmı, koltuk altı, kasık, cinsel organ ve dirseklerde görülür.
- Uyuzun en bilinen belirtilerinin başında 1-10 milimetre uzunluğunda dalgalı tüneller gösterilir. Bu tüneller grimsi, beyaz veya ten renginde olabilir. Kaşıntıya neden olan temel faktör de bu tünellerdir. Dişi akarlar bu tüneller içerisine yumurta bırakarak çoğalır.
- Deri üzerinde içi su dolu kesecikler oluşur.
- Döküntü, sivilce ve sivrisinek ısırığı benzeri komplikasyonlar gelişir.
Bebeklerde ve Çocuklarda Uyuz Belirtileri Nelerdir?
Uyuz akarı bebeklere ve çocuklara da bulaşabilir. Bebeklerin cildi hassas olduğu için semptomlar kendini kolaylıkla belli eder. Bebekler kaşınan bölgelerine orantılı bir şekilde ulaşamaz ve bunun sonucunda sürekli aynı alanı kaşıyacağı için bazı bölgelerde daha derin yaralar oluşabilir.
Bebeklerde ve çocuklarda görülen uyuz belirtileri genellikle yetişkinlerinkine benzer. Kaşıntı ve döküntü tüm yaşlar için en yaygın klinik bulgudur. Ancak kaşıntı ve kızarıklık, bebeklerde ve çocuklarda yetişkinlerden farklı olarak avuç içi, ayak tabanları ve baş bölgesinde yoğunlaşır. Bu aynı zamanda yaşlı bireylerde de sık görülen bir belirtidir.
Uyuz Nasıl Bulaşır?
Uyuz vakalarının mevsimlerle direkt olarak bir ilişkisi yoktur. Dolayısıyla yılın farklı zamanlarında bu hastalığa yakalanmak mümkündür. Hastalığın yaygınlaştığı dönemlerde birçok kişi, "Uyuz neden olur?" diye merak edebilir. Uyuz hastalığı, rahatsızlığa neden olan akarların bir kişiden diğerine bulaşması yoluyla ilerler.
Akarların bulaşabilmesi için temas gereklidir. Ancak "Uyuz temasla bulaşır mı?" sorusunu yanıtlarken temas süresi üzerinde durmak gerekir. Normal bir el sıkışması veya sarılma uyuz akarlarının bulaşabilmesi için yeterli olmayacaktır. Akarlar, son derece yavaş hareket eder ve zıplama veya uçma becerileri yoktur. Bu nedenle daha uzun süreli bir temas gerçekleşmesi hâlinde uyuz akarlarının kişiden kişiye geçebileceğini söylemek mümkündür.
Temasın yanı sıra "Uyuz eşyadan bulaşır mı?" diye de sıklıkla merak edilir. Uyuz böceği insan vücudu dışında da belirli bir süre hayatta kalabilir. Bu süre genellikle oda sıcaklığında ortalama 24-36 saat kadardır. Bu nedenle yatak veya havlu gibi ortak kullanılan eşyalar aracılığıyla hastalığın yayılabilmesi mümkündür. Kalabalık ortamlarda uyuzun hızlı bir şekilde yayılmasının nedeni eşya paylaşımının ve yakın temasın daha fazla olmasıdır.
Uyuz, herkese bulaşabilen bir hastalık türüdür. Genel kanının aksine direkt olarak kişisel hijyenle ilişkili değildir. Topluluk hâlinde yaşanan alanlarda sıklıkla ortaya çıkar. Bakıma muhtaç yaşlılarda, kurumsal bakım altındaki çocuklarda, hapishanelerde, kışlalarda ve benzeri yerlerde görülebilir. Bunların yanında kreş ve anaokulu gibi alanlarda da hızla yayılım gösterir.
Daha önce uyuz hastalığı geçirmemiş kişilerde belirtiler dört ila altı haftada ortaya çıkar. Hastalığı geçirmiş kişilerdeyse bu süre bir ila dört gündür. Akarlar, belirti gösterilmeyen dönemlerde de başkalarına bulaşabilir. Hastayla temas sonrasında elleri alkolle dezenfekte etmek uyuz akarından korunabilmek ve bulaş riskini engellemek için çözüm değildir.
Nelere Dikkat Etmeliyiz?
Uyuz hastalığına yakalanmamak için şunlara dikkat etmek gerekir:
- Uyuz döküntüsüne sahip kişilerle temastan kaçınılmalıdır.
- Hastalığın yayılmasını önlemek adına belirtilere sahip kişilerle birlikte yaşayanların aynı anda tedavi edilmesi gerekir.
- Hastalığı taşıyan kişiler ve onlarla yaşayanların çarşafları, kıyafetleri ve havluları yüksek ısıda yıkanmalı ve ardından ütülenmelidir.
- Yıkanamayacak eşyalar en az üç gün poşet içerisinde hava almadan saklanmalıdır. Böylelikle akarların ölmesi sağlanabilir.
- Hane içerisindeki zemin ve mobilyalar, sık dokunulan yerler dezenfekte edilmelidir.
Uyuz Hastalığı Tanısı Nasıl Konulur?
Uyuz hastalığının semptomlarını gösteren veya hastalığın teşhisini almış kişilerle yakın temasta bulunanlar, "Uyuz testi nasıl yapılır?" sorusunun cevabını merak eder. Uyuz hastalığını gösteren bir hızlı test bulunmamaktadır. Bu nedenle hastalık şüphesinde hızlıca bir sağlık kuruluşuna başvurulması gerekir.
Sizde veya temas hâlinde olduğunuz bireylerde uyuz belirtileri olduğunu düşünüyorsanız vakit kaybetmeden uzman bir doktora görünmelisiniz. Uyuz hastalığının semptomları son derece açıktır. Bu nedenle doktorlar, deride oluşan döküntü ve kızarıklıkları inceleyerek kolaylıkla tanı koyabilir.
Parmak araları, bilekler ve kemer bölgesinde kaşıntı oluşması, kanal şeklinde gelişen yuvalar hastalığı ele verir. Uyuzu tespit etmek için doktorlar semptomların görüldüğü bölgeleri de dikkate alır. Tüm vücuda yayılabilen uyuz akarları en çok derinin katlandığı bölgelerde yoğunlaşır. Eller, parmak araları, koltuk altı, dirsek, cinsel organ bu bölgelerden bazılarıdır. Peki, uyuzu testi nasıl yapılır?
Gerekli görmesi hâlinde hekim, dermatoskop yöntemiyle bölgeyi inceleyebilir. Bunun yanı sıra deriden örnek alarak laboratuvar incelemesi yapabilir. Teşhisin ardından hastanın yakın temas kurduğu bireylerin ve aile fertlerinin de muayene olması önerilir.
Uyuz Tedavisi Nasıl Yapılır? Uyuz Nasıl Geçer?
Uyuz hastalığında akarlar, bulundukları yaşam ortamını terk etmezler. Bu nedenle mutlaka bir tedavi uygulanması gerekir. Uyuz tedavisinde genellikle antiparaziter ilaçlar kullanılır. Uygulanan tedaviler parazitin yumurtalarını değil, sadece erişkinlerini öldürür. Bu nedenle tedavi süreci kesintisiz şekilde devam etmelidir. Tedavi sadece hastalara değil, henüz belirti göstermeyen ve hastayla beraber yaşayan kişilere de uygulanmalıdır.
Uyuz Tedavisinde Hangi İlaçlar Kullanılır?
Uyuz tedavisinde ilaçlar, krem veya losyonlar kullanılabilir. En yaygın tedavi krem veya losyonun boyundan itibaren tüm vücuda uygulanmasıdır. Krem veya losyon vücutta belirli bir süre kalır ve ardından yıkanır. Uyuzun neden olduğu kaşıntı ve döküntülerin tedavisi için uyuz şampuanı da kullanılabilir. Gerekli görülürse bu tedaviye oral yolla kullanılan ilaçlar dâhil edilebilir. Kullanılan ilaca bağlı olarak tedavi üç güne kadar sürebilir.
Dirençli uyuz vakalarındaysa tedavi süreci daha uzun olabilir. Standart tedavilerin yeterli olmadığı durumlarda alanında uzman hekimler daha güçlü ilaçlar kullanabilir. Doktorun reçete ettiği ilaçların düzenli şekilde kullanılması ve hastalığın takibi son derece önemlidir. Eğer parazite eşlik eden herhangi bir enfeksiyon varsa bu durumda hekim, antibiyotik uygulamasıyla tedaviyi destekleyebilir.
Uyuz Kaşıntısına Ne İyi Gelir?
Uyuz hastalığı süresince olduğu gibi uyuz geçtikten sonra dahi kaşıntı semptomu devam edebilir. Bu durumda kaşınma hissine direnmek önemlidir. Bu süreçte deride hasar yaratmamak adına tırnaklarınızı kısa kesebilirsiniz. Aksi hâlde sürekli kaşınma nedeniyle ciltte yaralar oluşabilir ve farklı semptomlar gelişebilir. Aynı zamanda doktora başvurarak kaşıntı önleyici kremler reçete etmesini isteyebilirsiniz.
Kaşınma hissinden kurtulmak adına farklı yöntemler de uygulayabilirsiniz. Bunlardan bazıları:
- Kaşıntı hissini dindiren en iyi yöntemlerin başında soğuk kompres uygulaması yer alır. Bunun için soğuk havlu veya havluya sarılmış buz küplerini kullanabilirsiniz. Bu uygulama kaşıntı hissinin azalmasına yardımcı olur.
- Nemlendirici losyonlar sürerek bu hissin zayıflamasına yardımcı olabilirsiniz. Özellikle kaşıntı atağı oluştuğu anda faydalı olabilir.
- Ilık veya soğuk duş alabilir böylelikle deride oluşan yoğun kaşıntı isteğinden kurtulabilirsiniz.
- Tahriş edici veya çok sıcak tutan kıyafetlerden kaçınabilirsiniz. Uyuz akarının neden olduğu kaşıntı sıcağa paralel olarak artış gösterir.
- Yüksek ısı ve nem içeren ortalardan kaçınabilirsiniz. Bu hem akarların üremesini engeller hem semptomların hafiflemesine yardımcı olur.
Uyuz Tedavisi Ne Kadar Sürer ve Ne Zaman Etki Eder?
Bu hastalığa yakalanan birçok kişi öncelikle, "Uyuz hastalığı kaç günde geçer?" diye merak eder. Uyuz ilacının düzenli kullanılması hâlinde semptomların birkaç gün içerisinde azalmaya başladığı görülür. Bu durum kişilerin bağışıklık sisteminden enfeksiyonun şiddetine kadar birçok farklı duruma göre değişiklik gösterebilir. Tüm bu nedenlere bağlı olarak iyileşme süreci birkaç haftaya kadar uzayabilir.
Uyuz Geçtikten Sonra Kaşıntı Devam Eder mi? Ne Kadar Sürer?
Uyuz hastalarını rahatsız eden, parazitin varlığından çok sebep olduğu semptomlardır. Kaşıntı, bu semptomlar içerisinde en rahatsız edici olandır. Dolayısıyla bu hastalıkla ilgili hastaların aklına ilk gelen soru, "Uyuz geçtikten sonra kaşıntı ne kadar sürer?" sorusudur. Akarlar vücuttan uzaklaştırıldıktan sonra kaşıntı hızla azalsa da hastalığın vücutta ne kadar yaygınlaştığına bağlı olarak kaşıntılar birkaç hafta daha kendini gösterebilir. Kaşıntıların miktarında artış meydana gelir veya süresi bir ayı geçerse mutlaka bir hekime danışmak gerekir.
Uyuz Kaşıntısı Ciltte Kalıcı Hasarlara Yol Açabilir mi?
Uyuz hastalığı tedavi edilmediği takdirde kaşınan bölgelerde tahriş, yara ve iltihap gibi istenmeyen sonuçlar oluşmaya başlar. Tahriş, yara ve iltihaplar ciltte kalıcı izlerin oluşmasına neden olabilir. Bu durumda ciltteki hasarın onarılması için ayrıca tedavi uygulanması gerekebilir. Aksi hâlde semptomlar kötüleşerek ciltte daha derin yaraların oluşmasına neden olabilir.
Evde Uyuz Tedavisi Mümkün mü?
Uyuzun iyileşmesi için mutlaka medikal tedavi gereklidir. Evde uygulanabilecek tedaviler iyileşme sağlamayacağı gibi semptomların artmasına ve hastalığın daha ağır seyretmesine neden olabilir. Evde yapılabilecek uygulamalar ancak hastalığın daha fazla yayılmamasına yönelik olabilir. Uygulanacak tedavilerin de mutlaka doktor tarafından önerilmiş olması gerekir.
Uyuz akarlarının daha fazla yayılmaması için ev hijyeninin sağlanması önemlidir. Bu doğrultuda birçok kişi, "Uyuz mikrobu nasıl ve kaç derecede ölür?" sorusunun yanıtını öğrenmek isteyebilir. Uyuz akarının ölmesi için kişinin temas ettiği tüm eşyaların en az 60°C sıcaklıkta yıkanması gerekir.
Hastaların birlikte en çok vakit geçirdiği ve cildinin yoğun şekilde temas ettiği eşya; yatak ve çarşaflardır. Bu nedenle tedavi esnasında, "Yataktan uyuz nasıl temizlenir?" diye merak edebilirsiniz. Yatak çarşaflarını yıkamak ve yatağı havalandırmak iyi bir yöntem olabilir. Uyuz akarları insan vücudu dışında uzun süre yaşayamadığı için kişisel eşyaların veya mobilyaların bir süre kullanılmaması ve ardından temizlenmesi önerilir.
Gebelikte Uyuz Tedavisi Farklı mıdır?
"Gebelikte uyuz bebeğe zarar verir mi?" sorusu hamile kadınlar için son derece kritiktir. Doktorlar, tedavi sürecinde hamileler için uygun olan ilaçları reçete ederek bebeğin herhangi bir şekilde yan etkiye maruz kalmasının önüne geçer. Hastalık çok şiddetliyse akarları daha hızlı şekilde vücuttan atmak için krem veya losyonun yanı sıra uyuz hapı olarak bilinen ve oral yolla alınan ilaçlar tavsiye edilebilir.
Uyuzun İyileşme Süreci Nasıl İlerler?
Uyuz hastalığının iyileşme sürecinde uygulanan medikal tedaviler yardımıyla öncelikle erişkin akarlar ölmeye başlar. Bu süreçte akarların bıraktığı yumurtalar hemen ölmeyeceği için tedaviye düzenli olarak devam edilmelidir. Kaşıntılarsa bir süre daha devam edebilir. Deride devam eden alerjik reaksiyon sebebiyle kaşıntının geçmesi zaman alabilir. Ancak tedavinin başlamasıyla birlikte kaşıntıların şiddeti de azalır. Gerekli görülmesi hâlinde kaşıntının hafiflemesi için ek prosedürler uygulanabilir.
Uyuz Hastalığı Tehlikeli midir ve Uzun Süreli Etkileri Var mıdır?
Uyuz hastalığına yakalanan kişiler, "Uyuz tehlikeli mi?" endişesine kapılabilir. Akarların herhangi bir tehlikesi olmasa da yarattığı şiddetli kaşıntı gece uykudan uyandıracak kadar rahatsız edici olabilir. Buna ek olarak uzun süre devam eden uyuz rahatsızlıklarında kaşınmaya bağlı olarak yara ve enfeksiyon oluşumu meydana gelebilir. Bu nedenle kısa süre içerisinde tedavi edilmeyen uyuz vakaları enfeksiyon ve daha birçok deri rahatsızlığına sebep olabilir.
Sürecin uzaması hâlinde ortaya çıkan olumsuzluklardan dolayı hastalar, "Uyuz en çabuk nasıl geçer?" diye merak eder. Uyuzu en kısa sürede atlatmak için hekimlerin verdiği ilaçlar en uygun ve düzenli şekilde uygulanmalıdır. Düzenli kontroller yapılıp ek bir tedaviye ihtiyaç olup olmadığı takip edilmelidir. Ciltte oluşacak tahrişi en aza indirmek için yara olan bölgeler kaşınmamalıdır.
Farklı Uyuz Çeşitleri Nelerdir? Nelere Dikkat Edilmeli?
Uyuz hastalığının bilenen türüne ek olarak farklı çeşitlerini de bulmak mümkündür. En bilinen uyuz türleri;
- Klasik Skabiyez: 5-10 akarla başlayan akar istilası, özellikle geceleri artan şiddeti kaşıntı şikâyetiyle devam eder. Parmak araları, el bilekleri, koltuk altı ve göbek gibi alanlarda gelişim gösterir. Çocuklarda daha geniş dağılım gösterirken daha şiddetli ilerleyebilir.
- Kabuklu Uyuz(Norveç Uyuzu): Bağışıklık sistemi düşük olan kişilerde görülen bu uyuz türü geniş alanlarda gri-sarı renkli kabuklar oluşturabilir. Yaygın türe nazaran birey başına 10-15 akar değil, binlerce akar tespit edilebilir. Daha az kaşıntı etkisi gösterir ancak bulaşıcılığı daha yüksektir.
- Nodüler Uyuz: Nadir görülen skabiyez türleri arasında yer alır. Özellikle peniste sert ve kaşıntılı nodüllerle kendini belli eder. Kaşıntıyla beraber atopik cilt reaksiyonları, alerjik ve fungal enfeksiyonlar meydana gelir. Kesin tanı için cilt kazıntısının mikroskopik incelemesi gerekir. Yumurta ve feçes görülünce tanı kesinleşmiş olur. Mikroskopa ek olarak sillion mürekkep testi, video dermatoskopi, PCR ve Elisa gibi farklı metotlar da kullanılabilir.
- Büllöz: Genellikle yetişkinlerde görülür ve deri kabarcıkları oluşturan başka durumlarla sık sık karıştırılabilir.
Sıkça Sorulan Sorular
Uyuz Kendiliğinden Geçer mi?
Uyuz hastalığı kendi kendine geçen bir rahatsızlık değildir. Enfekte olan kişilerin mutlaka tedavi görmesi gerekir. Uzun süre tedavi edilmediği takdirde sürekli olarak yayılmaya devam edeceği gibi derideki kaşıntı; enfeksiyon ve döküntü gibi birçok istenmeyen rahatsızlığa neden olabilir.
Uzun süren rahatsızlıklarda iş performansında düşüş, uyku düzeninde bozukluklar, psikososyal sorunlar gibi yaşam kalitesinde olumsuz etki eden birçok problem görülür.
Kurdeşen ile Uyuz Arasındaki Fark Nedir?
Kurdeşen ve uyuz; deri üzerinde meydana gelen, benzer gibi görünse de temelde birbirinden çok farklı olan iki rahatsızlıktır. Kurdeşen temel olarak alerjik bir reaksiyondur. Kurdeşen, ciltte tahrişe ve kaşıntıya neden olan herhangi bir alerjene karşı vücudun verdiği tepkidir. Cilt üzerinde küçük ve yuvarlak kırmızı lekelere neden olur. Tanımlamak oldukça zor olsa da hekimler tarafından uygun görülen ilaçlarla tedavi edilebilir.
İki hastalık arasındaki temel farklılıkları şu şekilde sıralayabiliriz:
- Kurdeşenin tespit edilmesi için genellikle kan testi gerekirken uyuz, fiziksel semptomların gözlenmesiyle tespit edilebilir.
- Kurdeşende kırmızı, pembe veya ten rengi lekeler oluşur, uyuzdaysa yoğun kaşıntıya neden olan döküntüler meydana gelir.
- Kurdeşen bağışıklık tepkisi olarak ortaya çıkan alerjik bir reaksiyonken uyuz, bir parazit nedeniyle gerçekleşir.
- Kurdeşen bulaşıcı etki göstermez ancak uyuz, bulaşıcı bir rahatsızlıktır.
- Kurdeşen semptomlarına vücudun boyun bölgesinin üzerinde de rastlanabilirken uyuzun semptomları genellikle baş bölgesinde görülmez. Ancak bu durumun bebekler ve yaşlılar için geçerli olmadığı da unutulmamalıdır.
Uyuz Gözle Görülür mü?
Uyuz rahatsızlığına neden olan parazitler genellikle yarım milimetre civarında bir büyüklüğe veya daha azına sahiptir. Bu nedenle gözle görülmeleri mümkün değildir. Bunun yerine uyuz akarının neden olduğu semptomları ve yan etkileri görmek ve bunun üzerinden teşhisi koymak gerekir.
Hayvandan İnsana Uyuz Geçer mi?
Uyuza neden olan akarın farklı türleri vardır. Evlerde yaşayan kedi ve köpeklerde de uyuz akarı görülebilir. Fakat hayvanlarda yaşayan uyuz akarı insanlarınkinden farklı bir türdür. Bu nedenle bulaşsa dahi insan vücudunda uzun süre yaşayamaz ve üreyemez. Hayvanların insanlarda görülen uyuz hastalığını yayabilmeleriyse mümkün değildir.
Gebelikte Uyuz Bebeğe Zarar Verir mi?
Uyuz akarı deriyi aşarak fetüse ulaşabilecek özelliklere sahip değildir. Bu nedenle uyuz hastalığının bebeğe herhangi bir zararı bulunmaz. Tedavi sürecinde de gebeler ve emziren anneler için uygun ilaçlar mevcuttur.
Uyuz Eşyadan Bulaşır mı?
Uyuz akarıyla karşılaşmış kişilerin sahip olduğu eşya başkalarına uyuz bulaşmasına neden olabilir. Bu nedenle uyuza yakalanmış bir kişiyle aynı evde kalan başka bireyler varsa ortak eşya kullanımının sınırlandırılması gerekir.
Havuzda Uyuz Bulaşır mı?
Uyuz akarının havuzda bulaşma olasılığı son derece düşüktür. Bir yetişkinde bulunan 10-15 uyuz akarının suyla ıslanmış olan ciltten çıkarak havuz içerisindeki diğer kişilere ulaşması beklenmez. Ancak havuz çevresindeki ortak kullanım alanları uyuz akarlarının yayılması için elverişli olabilir. Özellikle havlu gibi ürünler bu akarların yayılmasına imkân verebilir.
Uyuzun Tekrarlamasını Önlemek İçin Neler Yapılabilir?
Uyuz hastalığı sadece enfekte kişilerle temas oluşması veya ortak eşya kullanılması sonucu bulaşır. Uyuzun tekrar etmesini önlemek için öncelikle doktorun verdiği ilaçlar önerildiği şekilde kullanılmalı, tedavinin tamamlandığından emin olunmalıdır. Tedavinin tamamlanmaması kısa sürede hastalığın tekrar ortaya çıkmasına neden olabilir. Uyuz akarlarının bulaşma ihtimali olan yerler derinlemesine temizlenmeli ve bir süre kullanılmamalıdır. Sosyal yaşamdaysa özellikle kalabalık ortamlardan uzak durmaya, ortak kullanımı olan eşyalara temas etmemeye özen gösterilmelidir.
Sanılanın aksine hijyenle yakın bir bağlantısı bulunmayan uyuz, küçük büyük her yaştan insana bulaşabilir. Kapalı ve yakın temasın olduğu kalabalık ortamlarda daha hızlı yayılım göstererek kısa zamanda bir salgına neden olabilir. Bu nedenle yaşlı bakım evleri, okul ve hapishane gibi alanlarda hızla yayılabilir. Kısa vadede semptomları çok etkili olmasa da uzun vadede hem deride rahatsız edici tahriş ve yaraların oluşmasına neden olur hem de psikolojik olarak olumsuz etkiler yaratır. Bu nedenle kısa zamanda tedavi yollarına başvurulması gerekir.
Uyuz veya farklı bir parazit türüyle ilgili şikâyetleriniz varsa ve tıbbi yardım almak isterseniz bizimle hemen iletişime geçebilirsiniz. 360Sağlık olarak sizi evinizde ziyaret ediyor, ihtiyaç duyduğunuz bütün tedavi ve bakım hizmetlerini hızlı bir şekilde gerçekleştiriyoruz.