Geceleri vücut sıcaklığının düşmesi ve melatonin hormonunun seviyesinin artması uykuya dalmanın, vücudun biyolojik saatinin bir parçası olduğunu gösterir. Ancak bazı bireylerin uyku döngüsünde farklı nedenlere bağlı olarak birtakım bozulmalar meydana gelebilir. Uyku bozukluğu olarak da bilinen bu durum; gece boyunca uyuyamamaya, sık sık uykudan uyanmaya ya da sabahları uyanınca yorgun hissetmeye neden olabilir. Bunun sonucunda bireyin günün geri kalanında verimliliği azalabilir ve yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilenebilir. Uyku bozuklukları hakkında bilgi edinmek ve "Uyku bozukluğu nedir?", "Uyku bozuklukları nasıl giderilir?" gibi soruların cevaplarını öğrenmek için içeriğimizi inceleyebilirsiniz.
Uyku Bozukluğu Nedir?
Hem bedensel hem psikolojik sağlık için kritik öneme sahip olan uyku, vücudun ve zihnin yenilenmesini ve dinlenmesini sağlayan temel bir ihtiyaçtır. Uyku ihtiyaçları bireyin yaşam tarzı, aktivite seviyesi ya da sağlık durumu gibi birtakım faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Ancak ihtiyaç duyulan uyku saati sayısı genellikle yaşa bağlı olarak belirli bir aralıkta yer alır. Yetişkin bir insanın günde en az 7 saat uyuması önerilir. Çocuklardaysa yaş küçüldükçe tavsiye edilen uyku süresi artar.
Sağlıklı uykunun fiziksel, zihinsel ve psikolojik açıdan sunduğu bazı faydalar şu şekilde sıralanabilir:
- Uyku sırasında vücut, çocukların gelişimi için gerekli olan büyüme hormonlarını üretir. Ayrıca bu hormonlar her yaştan insanda dokuları ve hücreleri onarma görevini de yerine getirir. Vücut uyku sırasında bağışıklık sisteminin enfeksiyonlarla savaşmasını destekleyen sitokinler de üretir.
- Uyku sırasında kalp atış hızı yavaşlar ve kan basıncı düşer. Bu sayede uyku sırasında kalp ve damar sistemi dinlenir.
- Uyku, vücudun kan şekerinin ve glikozun vücut hücrelerine girmesine yardımcı olan insülin hormonuyla olan ilişkisini etkiler. Her gece en az 7 saat uyumak, vücuttaki kan şekerinin düzenlenmesine yardımcı olabilir.
- Uyku; beynin organize olmasına, yeniden yapılandırılmasına ve yeni sinirsel bağlantıların oluşmasına katkı sağlar. Bu bağlantılar öğrenilen bilgilerin işlenmesine ve anıların oluşturulmasına yardımcı olur. İyi bir gece uykusu, bireyin problem çözme ve karar verme becerilerine de katkı sağlayabilir.
- Dinlenmiş bir şekilde uyanmak uyku eksikliğine bağlı olarak ortaya çıkan düşük performans, net düşünme zorluğu ve enerji eksikliği gibi stres faktörlerinin azalmasını sağlayabilir. Kaliteli uyku stresle ilişkili kaygıyı, depresyonu ve diğer ruh sağlığı sorunlarını da azaltabilir.
Bazı bireyler çeşitli sebeplere bağlı olarak zaman zaman bir ya da birkaç gün verimsiz ve yetersiz uyku durumunu yaşayabilirler.
Uyurken bilinç kapalı olsa da beyin ve vücut işlevlerini yerine getirmeye devam eder. Uyku yeterli kalitede alınamadığındaysa bu işlevler aksayabilir. Bir ya da birkaç gün süren verimsiz uyku normal bir durum olsa da uyku eksikliği veya kalitesiz uyku gibi durumların uzun süreli hâle gelmesi hem zihinsel hem fiziksel sağlığı olumsuz etkilemeye başlayabilir. Bu durum bir uyku bozukluğunun habercisi de olabilir.
Uyku bozukluğu bireyin uyku kalitesini, zamanlamasını, süresini ve uyanık olduğu zamanlardaki işlev görme yeteneğini etkileyen durumları ifade eder. Uyku bozukluğu genel sağlık durumunu, günlük hayatın işleyişini ve yaşam kalitesini de etkileyebilir. Uyku bozukluğuna bağlı olarak beynin konsantre olma, net düşünme, problem çözme ve anıları işleme gibi yetenekleri ve çalışma şekli de zarar görmeye başlayabilir. Uyku bozukluğu farklı tıbbi sorunları da tetikleyebilir veya altta yatan psikolojik sorunların belirtilerinden biri olarak ortaya çıkabilir.
Uyku Bozukluklarının Çeşitleri Nelerdir?
Günümüzde 100'den fazla uyku bozukluğu çeşidi tespit edilmiş olsa da daha yaygın görülen bazı uyku bozuklukları şu şekildedir:
Uykusuzluk (Insomnia)
Insomnia, uyku isteği ve uyumak için yeterli zaman olmasına rağmen uykuya dalma veya uykuda kalma konusunda zorluk çekmekle karakterize bir durumdur. Geceleri uykusuzluk çekmek, gündüzleri uykululuk hâline ve uyanıkken işlev görmekte zorluk çekmeye yol açabilir. Kronik uykusuzluk, bu semptomlar en az üç ay boyunca haftada en az üç kez yaşadığında teşhis edilir. Bu durum en yaygın görülen uyku bozukluğu çeşitleri arasındadır.
Aşırı Uykululuk (Hipersomnia)
Hipersomnia, gün içinde uyanık kalmakta zorlanma ve aşırı uyumayla karakterize bir durumdur. Aşırı uyku hâli, günlük aktiviteleri sınırlandırarak yaşam kalitesini önemli ölçüde olumsuz etkileyebilir. Aşırı uykululuk pek çok bireyde, uykunun yetersiz veya kesintiye uğramış olması sonucunda ortaya çıkabilir. Bazı durumlardaysa aşırı yorgunluk ve uykulu olma hâli, kaliteli ve uzun dinlenmeden sonra bile giderilemeyebilir.
Huzursuz Bacak Sendromu
Huzursuz bacak sendromu, bacakları hareket ettirmek için karşı konulamaz bir istek yaratan nörolojik bir rahatsızlıktır. Bacaklardaki uyuşma, karıncalanma, batma gibi rahatsızlık veren hisler bacakları hareket ettirince, sallayınca veya yürüyünce azalır. Bu durum genellikle geceleri otururken veya uzanırken başlar ve giderek şiddetlenir. Huzursuz bacak sendromunda görülen semptomlar, bireyin uykuya dalmasını zorlaştırabilir, sık sık uykudan uyanmasına neden olabilir ya da gündüzleri uykulu hissetmesine yol açabilir.
Rüya Sıkıntı Bozukluğu
Rüya sıkıntı bozukluğu, genellikle tehlikelerden kaçma çabalarını içeren, uzun ve sıkıntılı hisler veren rüyaların tekrar tekrar ortaya çıkması şeklinde görülür. Birey, kâbus olarak da nitelendirilen bu rüyalardan sonra hızla uyanabilir. Uykudan uyanan birey, genellikle rüyayı ayrıntılı olarak hatırlar ve tarif edebilir. Bu durumun uzun süre boyunca tekrar etmesi uyku süresini ve uykudan alınan verimi olumsuz yönde etkiler.
Uyurgezerlik
Uyurgezerlik uyku sırasında yürüme gibi birtakım davranışları içeren bir uyku bozukluğudur. Bu durum genellikle uyku döngüsünün 3. evresinde, yani derin uyku olarak da bilinen NON REM uyku sırasında gerçekleşir.
Uyurgezerlik sadece uyku sırasında yürümekle sınırlı kalmayabilir. Uyurgezerlik atakları; koşma, konuşma, giyinme, eşya taşıma gibi çeşitli basit veya karmaşık eylemleri de içerebilir. Birey uyandığında atağı ve atak sırasında yaptıklarını neredeyse hiç hatırlamaz. Uyurgezerlik hem çocukları hem yetişkinleri etkileyebilen bir uyku bozukluğu olsa da çocuklarda daha yaygın görülür.
Narkolepsi
Narkolepsi gün içinde bastırılamaz bir uyku ihtiyacı ve aniden uykuya dalma şeklinde ortaya çıkan, nadir görülen nörolojik uyku bozukluklarından biridir. Bunlara ek olarak narkolepsi; ani kas güçsüzlüğüne, uyku felcine ve uykuya daldıktan hemen sonra halüsinasyon görmeye de sebep olabilir. Aniden derin uykuya dalma durumu, narkolepsiyi aşırı uykululuk anlamına gelen hipersomniadan ayırır.
Uyku Felci
Uyku felci uykuya daldıktan hemen sonra veya uyanmadan hemen önce kas kontrolünün kısa süreli olarak kaybedilmesidir. Uyanıklık ve uyku evreleri arasında gerçekleşir. Bu evreler arası geçiş sırasında birkaç saniyeden birkaç dakikaya kadar sürebilen hareket edememe, konuşamama, halüsinasyon görme ve boğulma hissi gibi birtakım semptomlar meydana gelebilir. Uyku felci, narkolepsi gibi farklı uyku bozukluklarıyla birlikte de ortaya çıkabilir.
Uyku Apnesi
Uyku apnesi, uyku sırasında solunum kesintileriyle ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Uyurken hava yolunun tıkanmasına sebep olan ataklara, horlama, homurdanma, hıçkırma, nefes nefese uyanma gibi durumlara yol açabilir. Solunum problemi sebebiyle uykunun sık sık bölünmesi gündüzleri uykulu ve yorgun hissetmeye de sebep olabilir.
Uyku Bozuklukları Şikâyetleri Nelerdir?
Tüm uyku bozukluğu çeşitlerinin nihai sonucu, vücudun doğal uyku ve uyanıklık döngüsünün bozulmasıdır. Uyku bozukluğunun türüne ve şiddetine bağlı olarak farklı belirtiler ve etkiler ortaya çıkabilir.
Uyku bozuklukları belirtilerinden bazıları şu şekildedir:
- Uykuya dalmakta veya uykuda kalmakta zorluk çekmek,
- Geceleri birkaç kez uyanmak ve tekrar uykuya dalamamak,
- Gün içinde sık sık uykulu ve yorgun hissetmek veya şekerleme yapma ihtiyacı duymak,
- Gün içinde uygun olmayan ortamlarda ve zamanlarda uykuya dalmak,
- Uyurken yüksek sesle horlamak, homurdanmak, soluk soluğa kalmak, boğulma sesleri çıkarmak ya da kısa süreli olarak nefes almayı bırakmak,
- Bacaklarda ve kollarda, özellikle akşamları, uykuya dalmaya çalışırken karıncalanma benzeri hisler yaşamak ve hareket edince rahatlamak,
- Uyku sırasında sık sık bacakların veya kolların seğirmesi,
- Uykuya dalarken veya uyanırken rüya benzeri halüsinasyonlar görmek,
- Öfkeli, korkmuş hissedildiğinde veya gülerken ani kas güçsüzlüğü atakları yaşamak,
- Uyanırken hareket etmede ve konuşmada zorluk,
- Düzensiz bir uyku-uyanıklık döngüsüne sahip olmak.
Insomnia, huzursuz bacak sendromu, uyku apnesi, uyurgezerlik gibi uyku bozuklukları çocuklarda da görülebilir. Çocuklarda uyku bozukluğu belirtileri arasında iştahsızlık, konsantrasyon eksikliği, huzursuzluk, öğrenme güçlüğü, okul başarısında düşüş ve sinirlilik hâli de yer alır.
Uyku Bozuklukları Neden Olur?
Genetik faktörler ve bazı yaşam tarzı alışkanlıkları uyku bozukluklarının ortaya çıkmasına sebep olabilir. Bazı uyku bozuklukları, altta yatan birtakım bedensel ve psikolojik sağlık sorunlarının belirtilerinden biri de olabilir. Uyku bozukluklarının nedenlerinden bazıları şu şekildedir:
- Bazı sağlık sorunları uyku bozukluklarını tetikleyebilir veya bu sorunun daha şiddetli hâle gelmesine sebep olabilir. Kalp ve akciğer hastalıkları, artrit ve fibromiyalji uyku bozukluğuna yol açabilen hastalıklar arasındadır.
- Depresyon veya anksiyete bozukluğu gibi psikolojik rahatsızlıkların belirtilerinden biri olarak uyku bozukluğu yaşanabilir.
- Aile öyküsünde uyku bozukluğu olan bireylerde genetik yatkınlık sebebiyle uyku bozukluğu görülebilir.
- Bazı antidepresanlar, tansiyon ve soğuk algınlığı ilaçları uyku düzenini etkileyebilir.
- Geceleri çalışmak, uykulu hissedilen gece saatlerinde uyuyamamaya yol açtığından uyku bozukluğu riskini artırabilir. Çünkü bedenin geceyle ve gündüzle uyumlu olan uyku-uyanıklık döngüsü bozulmuş olur.
- Uyumadan önce kafein veya alkol almak vücudun ve zihnin uykuya dalma saatini, uyku kalitesini etkileyebilir.
- Beyindeki belirli kimyasalların veya demir, kalsiyum ve magnezyum gibi önemli minerallerin düşüklüğü uyku sağlığını etkileyen faktörlerdendir.
- Stresle birlikte hastalık ve ani kayıp gibi birtakım yaşam değişiklikleri uyku düzeninin ve kalitesinin bozulmasına sebebiyet verebilir.
- Işık, gürültü veya aşırı sıcaklık gibi çevresel faktörler zamanla uyku bozukluklarının ortaya çıkmasına yol açabilir.
Araştırmalar uyku bozukluklarının kadınlarda görülme olasılığının erkeklere göre daha yüksek olduğunu gösterir. Yaş, uyku bozukluğu riskini artıran bir diğer faktördür. Bazı uyku sorunları yaşla birlikte artış gösterir. Uyku sorunları daha yaygın olarak 65 yaş üstü yetişkinlerde görülür.
Uykuyla ilgili tüm sorunlar veya gündüz yorgunluğu gibi durumlar uyku bozukluğu olarak değerlendirilmez. Uykuya yeterince vakit ayırmamak, ortamın verimli bir uyku için uygun olmaması ya da geçici kişisel deneyimler belirli dönemlerde uyku kalitesinin azalmasına yol açabilir. Uyku sorununun süresi ve şiddeti, doktor tarafından değerlendirildikten sonra bir uyku bozukluğundan söz etmek mümkün olabilir.
Uyku Bozuklukları Nasıl Teşhis Edilir?
Uyku bozukluklarının teşhisi için bireyin tıbbi geçmişi ve uyku hikâyesi değerlendirilebilir, ardından fiziksel muayene yapılabilir. Ayrıca doktor tarafından polisomnografi adı verilen uyku çalışması da yaptırılabilir. Genellikle gece saatlerinde uyku laboratuvarında yapılan bu test, gündüz uyuma düzenine sahip bireyler için gündüzleri de yapılabilir.
Uyku çalışmalarında uyku evreleri ve döngüleri takip edilir. Amaç uyku düzeninin ne zaman ve nasıl bozulduğunu belirlemek, ardından bozulmanın nedenini saptamaktır. Uyku testi uyku süresi boyunca vücutla ilgili belirli verilerin izlenip kaydedilmesi yoluyla yapılır.
Çalışma esnasında gözlemlenen ve kaydedilen faktörler şunlardır:
- Beyin dalgaları,
- Kandaki oksijen seviyesi,
- Kalp atış hızı,
- Horlama veya diğer sesler,
- Solunum hızı,
- Göz hareketleri,
- Uzuv hareketleri.
Uyku evreleri olan NON REM ve REM uyku bozukluğu teşhisi için gözlemlenen evrelerdir. Uykuya dalma süreci genellikle NON REM adı verilen uyku evresiyle başlar. Bu evrede beyin dalgaları yavaşlar. Bir veya iki saatlik NON REM uykusundan sonra beyin aktivitesi yeniden artmaya başlar. Bu uyku evresi REM uykusu olarak adlandırılır. Rüyalar genellikle bu evrede görülür. Gece boyunca yaklaşık 90 dakikada bir NON REM ve REM evreleri arasında geçiş yapılır. Ancak çeşitli sebeplerle gelişen uyku bozuklukları bu döngüyü bozabilir.
Gözlemlerden sonra aşağıdaki durumlardan biri fark edilirse uyku bozukluğu teşhisi koyulabilir:
- Uyku sırasında solunumun kesilmesi ve tekrar başlaması,
- Uyurken bacakların belirli şekillerde hareket ettirilmesi,
- Uyku sırasında yürümek gibi alışılmadık davranışlar,
- Uykuya dalmakta ve uykuda kalmakta uzun süreli güçlük,
- Uyku sırasında rüyaları canlandırmak gibi davranışlar,
- Uykuya daldıktan hemen sonra veya uyanmadan önce kas kontrolünün kaybedilmesi,
- Gündüzleri ve gün içinde sürekli uykulu olma veya aniden uyuyakalma.
Uyku Bozuklukları Nasıl Tedavi Edilir?
Bazı uyku sorunları düzenli uyku alışkanlıklarıyla iyileştirilebilir. Ancak sorun buna rağmen devam ediyorsa veya artıyorsa, gün içindeki çeşitli işlevlere ve bireyin ruh hâline etki ediyorsa tedavi için doktora danışmak faydalı olabilir. Uyku bozukluklarının tedavi yöntemleri, uyku bozukluğunun türüne ve şiddetine bağlı olarak değişiklik gösterir.
Uyku bozuklukları tedavisi için uygulanan bazı yöntemler şu şekildedir:
İlaç Kullanımı:
- Uykusuzluk durumu için doktor tarafından belirli uyku ilaçları önerilebilir.
- Başka hastalıklar sebebiyle aşırı uykululuğa neden olan ilaçlar kullanılıyorsa bu ilaçlar değiştirilebilir, bırakılabilir veya ilaçların dozajları ayarlanabilir.
- Narkolepsi gibi gündüzleri aniden uyumaya yol açan bozukluklar için uyanık kalmaya yardımcı olacak ilaçlar önerilebilir.
- Huzursuz bacak sendromu gibi sorunlar için demir ve kalsiyum ilaçları ya da kas gevşeticiler kullanılabilir.
Takviyeler:
Uykuya geçişi ve uykuda kalmayı kolaylaştırması için doktor tarafından melatonin gibi takviyeler önerilebilir.
Terapi:
Yeterince ve kaliteli uyuyamamanın oluşturduğu kaygıyı azaltmak ve diğer stres unsurlarını belirlemek için bireye Bilişsel Davranışçı Terapi uygulanabilir.
CPAP:
CPAP adı verilen sürekli pozitif hava yolu basıncı verme yöntemiyle uyku apnesi gibi solunumu etkileyen uyku sorunları çözülebilir. Maske yardımıyla hava yolunun sürekli açık tutulduğu bu teknik daha iyi uyumayı sağlayabilir.
Uyku Kalitesini Artırmak İçin Neler Yapılabilir?
Bazı uyku bozukluklarının etkileri birtakım yaşam tarzı değişikleriyle büyük ölçüde azaltılabilir. Sağlıklı beslenmek, egzersiz yapmak, genel sağlık durumunu iyileştirmek ve uyku hijyenine dikkat etmek uyku kalitesini zamanla artırabilir.
Uyku kalitesini artırmaya yardımcı olabilecek bazı ipuçları şunlardır:
- Akşam ve gece saatlerinde kafein ve alkol tüketmemek,
- Sigara kullanımını azaltmak veya tamamen bırakmak,
- Geç saatlerde ağır yiyecekler yemekten kaçınmak,
- Düzenli yürüyüş ve egzersiz yapmak,
- Kilo almaktan kaçınmak,
- Serin, sessiz ve karanlık bir uyku ortamı oluşturmak,
- Uyumadan önce telefon ve bilgisayar gibi elektronik cihazlar kullanmamak,
- Uyurken kulak tıkacı veya göz bandı gibi destekleyiciler kullanmak,
- Her gece aynı saatte yatağa girmek ve her sabah aynı saatte kalkmak,
- Mümkünse gün içerisinde şekerleme yapmaktan kaçınmak,
- Yatmadan önce yoga, meditasyon ve nefes teknikleriyle rahatlamaya çalışmak.