Yükleniyor...
logo

Tip 1 Diyabet Nedir, Belirtileri Nelerdir?

Tip 1 Diyabet Nedir, Belirtileri Nelerdir?

Şeker hastalığının iki ana türünden biri olan Tip 1 diyabet, bireylerin sağlığını tehdit eden ve yaşam kalitesini düşüren önemli bir rahatsızlıktır. Sağlıksız beslenme rutini gibi faktörler nedeniyle ortaya çıkan bu hastalık, dünya genelinde yaygın görülür. Doğru tedavi planlamasının yanı sıra tip 1 diyabeti yakından tanımak da bu rahatsızlıkla mücadelede önemli rol oynar. Gelin; "Tip 1 diyabet nedir?", "Tip 1 diyabet genetik mi?" ve "Tip 1 diyabet neden olur?" gibi soruların cevaplarını birlikte keşfedelim.

Tip 1 Diyabet Nedir?

Otoimmün bir hastalık olan tip 1 diyabet, pankreasın çok az miktarda insülin ürettiği ya da hiç insülin üretmediği durumlarda gelişir. Bu durum, bağışıklık sisteminin pankreasta yer alan ve insülin üretimi gerçekleştiren beta hücrelerine saldırması ve hücrelerin hasar görmesi nedeniyle gerçekleşir. Gerçekleşen bu süreç neticesinde vücudun insülin gereksinimi karşılanamaz ve kanda gereğinden fazla şeker birikir. Böylece yüksek kan şekeri ya da tıp literatüründeki adıyla hiperglisemi meydana gelir ve vücut dışarıdan aldığı besinleri enerjiye dönüştürme işlevini yitirir.

Tip 1 diyabet toplumdaki diyabet vakalarının toplam %10'unu oluşturur ve tip 2 diyabet kadar yaygın bir biçimde görülmez. Her yaşta ortaya çıksa da çoğunlukla çocukluk veya gençlik döneminde başlar. Hastalığın 30 yaş altında görülme oranı bir hayli yüksektir. Bu nedenle hastalık, tıp dünyasında “Juvenil diyabet” olarak da tanımlanır. "Tip 1 diyabet kaç yaşında başlar?" sorusunu kısaca bu şekilde yanıtlayabiliriz.

Çocuk yaşlarda başlayan tip 1 diyabet hastalığının fark edilmesi zaman alabilir. Bunda hastalığın belirgin semptomlarının pankreas tahribatı %80'in üzerine çıktıktan sonra görülmesinin etkisi büyüktür.

Tip 1 Diyabet Belirtileri Nelerdir?

Tip 1 diyabet belirtilerinin hemen hepsi fizyolojik semptomlardan oluşur. Belirtilerin birçoğu bireyin yaşam kalitesini sekteye uğratacak düzeyde seyreder. Hastalığın belirtilerinden bazıları şu şekilde sıralanabilir: 

  • Ağız kuruluğu ve sık sık su içme ihtiyacı, 
  • Sık idrara çıkma ve gece idrara kalkma, 
  • Çabuk yorulma, hâlsizlik ve yorgunluk hissi,
  • Kilo kaybı, 
  • Açlık hissinin artması, 
  • Bulanık görme gibi görme bozuklukları,
  • Tekrar eden mantar ve cilt enfeksiyonları,
  • Kaşıntı,
  • Nefes alma zorluğu,
  • Sinirli bir ruh hâli
  • Konsantre olmada zorluk çekme, 
  • Yaraların daha yavaş iyileşmesi. 

Bu noktada tip 1 diyabet kilo kaybının açıklanamayan sebeplerle gerçekleşmesi gerektiğini belirtelim. Sebebi bilinen kilo kayıpları, hastalığın belirtisi olarak değerlendirilemez. Ayrıca hastalığın ciddi belirtilerinden sayılan bilinç kaybı, uyuşukluk, mide bulantısı, karın ağrısı, kusma ve nefeste koku gibi semptomların ortaya çıkması durumunda zaman kaybetmeden doktora başvurulmalıdır. 

Bebeklerde ve Çocuklarda Tip 1 Diyabet Belirtileri

Çocuklarda ve bebeklerde tip 1 diyabet belirtileri de benzer şekilde ortaya çıkar. Bunlar: 

  • İdrara daha sık çıkma, 
  • Gece idrar yapmak için uyanma ya da yatağı ıslatma, 
  • Su tüketiminde artış, 
  • Kısa sürede acıkma, 
  • Sebepsiz zayıflama, 
  • Yorgunluk ve hâlsizlik, 
  • Sabah uyanmada zorlanma. 

Bu semptomların dışında özellikle kız çocuklarda tip 1 diyabet belirtilerinden biri, genital bölgede oluşan enfeksiyondur. Vücut sıvılarında artan şeker, mikropların üremesine ve yayılmasına uygun bir ortam hazırlar. Bunun sonucunda genital bölgede enfeksiyon meydana gelebilir.

Çocuklarda tip 1 diyabet semptomlarının erken ortaya çıkması bir tür avantaja çevrilebilir ve çocukların kaliteli bir yaşam sürmesine yardımcı olunabilir.

Tip 1 Diyabet Neden Olur?

Tip 1 diyabetin ortaya çıkmasında pankreas tahribatının dışında bazı faktörlerin de etkili olduğu düşünülür. Hastalığa zemin hazırlayan diğer unsurlara kısaca değinelim: 

  • Otoimmün Hastalıklar: Daha önce de belirttiğimiz gibi tip 1 diyabet, otoimmün hastalık çeşididir. Bireyin diğer otoimmün yani bağışıklık sistemini etkileyen hastalıklara yakalanması, kişiyi tip 1 diyabet açısından riskli gruba dâhil eder.
  • Çevresel Faktörler: Birtakım kimyasallara maruz kalmak, D vitamini eksikliği ve erken yaşta gıda takviyesine başlama gibi etmenler; tip 1 diyabetin oluşmasına zemin hazırlayabilir. 
  • Viral Enfeksiyonlar: Çocuk yaşlarda oluşan birtakım viral enfeksiyonların tip 1 diyabet tehlikesini artırabileceği düşünülmektedir.
  • Hormonal Bozukluklar: Bazen bireylerde insülin salınımını engelleyen hormonal bozukluklar meydana gelebilir. Hormonal bozuklukların ve diğer unsurların bir araya gelmesi, birey için tip 1 diyabet riski doğabilir. Addison hastalığı ve Hashimoto tiroidi bu hormonal bozukluklara örnek olarak gösterilebilir.
  • Genetik Yatkınlık: Genetik faktörler, tip 1 diyabet riskini artıran en önemli unsur olarak gösterilir. Özellikle baba, anne ve kardeş gibi birinci dereceden akrabalarında diyabet hastalığı bulunan kişiler; tip 1 diyabet açısında riskli gruba girer. "Tip 1 diyabet genetik midir?" sorusunu kısaca böyle yanıtlamak mümkündür.

Tip 1 Diyabet Tanısı Nasıl Konur?

Bireye tip 1 diyabet tanısının koyulabilmesi için birden fazla yöntemden destek alınır. Bu yöntemlerin ilki, semptomların uzman bir hekim tarafından değerlendirilmesidir. Ardından kişiye doktorun uygun gördüğü testler uygulanır ve elde edilen sonuçlarla teşhis konur. 

Tanı için uygulanan testler şunlardır:

  • Kan şekeri ölçümü, 
  • Glikoz tolerans testi, 
  • Glikosile hemoglobin testi, 
  • Antikor testi,
  • İdrar tahlili,
  • Arteriyel kan gazı testi,
  • C-peptid testi.

Bu testler arasında en önemlisi, kan şekeri ölçümüdür. Bunun için hem aç karna hem günün herhangi bir saatinde kan şekeri ölçümü yapılır. Test sonucunun belirlenen düzeyin üzerinde olması durumunda bireyde tip 1 diyabet hastalığı olduğu düşünülebilir. 

Tip 1 Diyabet Tedavisi

Tip 1 diyabet kronik bir hastalıktır ve tıbben kesin tedavisi yoktur. Bu nedenle "Tip 1 diyabet geçer mi?" sorusuna olumlu bir yanıt verilemez. Ancak hastalığın kontrol altına alınmasını sağlayan farklı tip 1 diyabet tedavisi yöntemleri bulunur. Tedavinin aksatılması ya da tedaviye başlanmaması durumunda bireylerde diyabetik ketoasidoz (DKA) komplikasyonu meydana gelebilir. Bu durumda kandaki şeker ve asit miktarı yükselir. Özellikle asit miktarının yükselmesi başka ciddi hastalıklara zemin hazırlayabilir. 

Hangi tedavi yönteminin uygulanacağı hastanın ve hastalığın durumuna göre belirlense de her tip 1 diyabet hastası, kaçınılmaz olan insülin takviyesini kullanmak zorundadır. Böylelikle vücudun gereksinim duyduğu insülin karşılanabilir.

İnsülin takviyesi genellikle enjeksiyon, insülin pompası ya da kalemi aracılığıyla gerçekleştirilir. Bu yöntemlerin haricinde günümüzde tip 1 diyabet insülin bandı sayesinde de kan şekeri takibi ve insülin takviyesi yapılır. Ayrıca bu yöntem hastalığın tedavisini de daha kolay hâle getirir. 

İnsülin tedavisinde uygulanacak doz, vücudun günlük gereksinimi ve bireyin fizyolojik özelliklerine göre değişkenlik gösterir. Bu çerçevede kişinin boyu, kilosu, yaptığı aktiviteler ve besin tüketimi; uygulanacak insülin miktarının belirlenmesinde etkili olur. Bu faktörlerin haricinde kişinin maruz kaldığı stres düzeyi, kullandığı diğer ilaçlar ve varsa başka hastalıkları da insülinin dozunu etkileyebilir. 

İnsülin takviyesinin dışında kan şekerini normal değerlerde tutmak da hastalığın seyri ve tedavisi adına büyük bir önem arz eder. Bu çerçevede tip 1 diyabet tedavisinde uygulanabilecek diğer yöntemler; ilaç tedavisi, kan şekeri takibi ve karbonhidrat sayımıdır. Bu yöntemlere ise sağlıklı beslenme alışkanlıkları eşlik eder. Son olarak hastalığın etkilerini geriletmek ve hastalığı kontrol altına almak için tip 1 diyabetin seyri takip edilmelidir. Bu nedenle doktorun belirlediği kontrollere mutlaka gidilmelidir.

İlaç Tedavisi

Tip 1 diyabet hastalığı, ilaç tedavisine yanıt verebildiği için bu yöntemle etkileri azaltılabilen bir rahatsızlıktır. İlaçların etkisiyle kan şekeri değerleri sağlıklı bir aralığa getirilebilir. Tip 1 diyabet hastalığının tedavisinde oral yolla kullanılan ilaç türleri şunlardır: 

  • Hipoglisemikler, 
  • Antihiperglisemikler, 
  • Antidiyabetikler.

Diyabet tedavisinde kullanılan antidiyabetikler ayrıca kendi içerisinde de çeşitlenir. Bunlar: 

  • Alfa-glikozidaz inhibitörleri, 
  • Biguanidler, 
  • Sülfonilüreler.

Karaciğer yetmezliği olanların, hiperosmolae koma gibi akut metabolik komplikasyon yaşayanların, ağır travma geçirenlerin, yoğun enfeksiyona maruz kalanların ve büyük bir cerrahi müdahale geçirenlerin tip 1 diyabet ilaçlarını kullanmaları uygun değildir.

Kan Şekeri Takibi

Tip 1 diyabet hastalarının kan şekeri değerlerinin düzenli olarak takip edilmesi, hastalığın tedavisinde yararlanılan önemli bir yöntemdir. Bu sayede kan şekeri değerleri ideal seviyelerde tutulur ve hasta ciddi risklerden korunmaya çalışılır. Ayrıca kan şekeri takibi yapılarak ideal insülin dozu da ayarlanır ve hasta için en uygun tedavi programı hazırlanır.

Karbonhidrat Sayımı

Yiyeceklerdeki karbonhidrat miktarının doğru hesaplanmasıyla ideal insülin dozunun belirlenmesi ve yemek porsiyonlarının ideale yakın bir şekilde oluşturulması amaçlanır. Böylelikle hastaların tip 1 diyabet beslenme alışkanlığı kazanmasına da yardımcı olunur.

Tip 1 Diyabet ve Beslenme

Tip 1 diyabet tedavisinde beslenme oldukça önemli bir yer tutar. Bu sayede tip 1 diyabet hastaları doğru beslenme alışkanlığı kazanırlar. Oluşturulan beslenme düzeniyle şu kazanımlar hedeflenir: 

  • Kan şekeri değerlerini ideal aralıklarda tutmak, 
  • Kan şekeri düşüklüğü (hipoglisemi) ve kan şekeri yüksekliği (hiperglisemi) başta olmak üzere çeşitli akut komplikasyonların önüne geçmek, 
  • Kişiyi ideal kilosuna kavuşturmak ya da kişinin kilosunu korumak.

Tip 1 diyabet hastalarının bu kazanımları elde edebilmesi için yapılan beslenme önerileri ise şu şekildedir: 

  • Uzun süre aç kalınmamalı ve öğün atlanmamalıdır. 
  • Günlük beslenme düzeni üç ana ve üç ara öğün olacak şekilde toplam altı öğün olarak gerçekleştirilmelidir. Duruma göre ara öğün sayısı arttırılabilir. 
  • Yüksek posalı beslenme, vücudun insülin ihtiyacını azaltır. Bu nedenle posa değeri yüksek olan sebze, meyve ve tam taneli tahıllar öğünlere dâhil edilebilir. 
  • Gün içerisinde iki porsiyondan fazla meyve tüketilmemelidir. Ayrıca elma, armut gibi posa değeri yüksek meyveler tercih edilmeye çalışılmalı ve üzüm, karpuz gibi sulu meyvelerden kaçınılmalıdır. 
  • Doymuş yağ tüketimi sınırlandırılmalıdır. Öğünlere zeytinyağı ve çiğ kuru yemiş gibi gıdalar eklenerek kaliteli yağlar tüketilmelidir.
  • Beyaz ekmek, pirinç, kestane ve patates gibi hem karbonhidrat hem nişasta değeri yüksek olan gıdalardan uzak durulmalıdır. Bu gıdalar yerine kepekli makarna, bulgur, leblebi gibi tam tahıllı besinlere yer verilmelidir.
  • Tatlı ihtiyacı Hindistan cevizi, vanilya ve tarçın gibi yiyeceklerle karşılanmalıdır.
  • Fazla tuz tüketiminden kaçınılmalıdır.

Bireyler, tip 1 diyabet yemek listesini bu öneriler çerçevesinde oluşturabilir ve hastalığının seyrini kontrol altına alabilirler. Ayrıca tedavilerini basit egzersizlerle destekleyebilirler. Bu sayede kilo vermek ya da kilo kontrolü sağlamak da daha kolay olabilir. Her gün yapılması gereken bu egzersizlerin aç karna uygulanmaması tavsiye edilir. Ayrıca egzersiz sırasında ani gelişebilecek kan şekeri düşmesi riskine karşı da hazırlıklı olunmalıdır. Bunun için birey yanında meyve suyu ya da şeker tableti gibi basit şeker içeren yiyecekler bulundurmalıdır. 

Sıkça Sorulan Sorular 

Tip 1 diyabet insülin kullanmazsa ne olur?

Daha önce de belirttiğimiz gibi insülin kullanımı, tip 1 diyabet hastaları için olmazsa olmaz bir tedavi yöntemidir. İnsülin kullanılmadığı takdirde vücudun insülin gereksinimi kendiliğinden karşılanamaz. Ayrıca hastalığın tedavisinde de bir ilerleme kaydedilemeyeceği gibi semptomlar şiddetlenir ve kişinin durumu daha kötüye gidebilir. İnsülin mutlaka doktor kontrolünde kullanılmalıdır.

Tip 1 diyabet mi tip 2 diyabet mi tehlikeli?

Her iki diyabet türü benzer semptomlar gösterse de tip 2 diyabette belirtiler daha hafif seyreder. Ayrıca bazı tip 1 tip 2 diyabet farkları bulunur. Örneğin tip 2 diyabet genellikle yaşam tarzına bağlı olarak gelişirken tip 1 diyabette daha çok insülin üretiminin olmaması etkilidir. Tip 1 diyabet nadir görülürken tip 2 diyabet yaygın bir biçimde görülür. Ancak hem tip 1 hem tip 2 diyabet, tedavi edilmediği takdirde ciddi ve yaşamı tehdit eden komplikasyonlara neden olur. Bu sebeple her iki hastalık da tedavi edilmediği takdirde oldukça tehlikelidir. 

Tip 1 diyabet olup hamile kalanların dikkat etmesi gerekenler nelerdir?

Tip 1 diyabeti olan hamilelerde yapılması gereken ilk şey, kan şekeri değerlerini kontrol altına almaktır. Böylelikle tip 1 diyabet olup hamile kalanlarda diyabet kaynaklı komplikasyonların oluşmasının önüne geçilebilir. Bu sayede erken doğum, omurilik ve kalpte olabilecek doğum kusurları ve bebeğin aşırı büyümesi gibi riskler azalır. Ayrıca hamilelik sürecinde tedaviden beslenmeye kadar çeşitli noktaları içerecek şekilde hazırlanan tip 1 diyabet planı da aksatılmamalıdır. 

Paylaş
badge Onaylanmış İçerik

Verdiğimiz Bilgilere Güvenebilirsiniz

Bu içerik 360 Sağlık Tıbbi Yayın Kurulu tarafından onaylanmıştır. Tıbbi Yayın Kurulumuz, sağlık alanında güvenilir bilgiye erişim sağlamak amacıyla oluşturulmuş deneyimli doktor ve araştırmacılardan oluşan bir ekiptir.
Son güncelleme tarihi: 28.05.2024