Migren yol açtığı birtakım semptomlarla bireyin yaşam kalitesini olumsuz etkileyen karmaşık bir nörolojik durumdur. Migren atağını yönetmek zaman zaman zorlayıcı olsa da atakların sıklığının ve şiddetinin azaltılması mümkündür. Migrene yol açabilecek alışkanlıklardan uzak durmak ve ağrı başladığında birtakım önlemler almak atağı kontrol altında tutmaya yardımcı olabilir. Gelin, migreni tetikleyen etkenleri ve migrenle başa çıkmanın yollarını beraber inceleyelim.
Migren Nedir? Migren Belirtileri Nelerdir?
Migren genellikle şiddetli ve zonklayan baş ağrısıyla tanımlanan nörolojik bir sağlık sorunudur. Oldukça yaygın görülen migren yalnızca bir baş ağrısı çeşidi değil, karmaşık bir sendromdur. Genetik faktörlerin çeşitli çevresel ve biyolojik faktörlerle birleşmesiyle ortaya çıkar. Baş ağrısından farklı olarak migren bireyin günlük rutinini bozabilir, kişisel ve sosyal yükümlülüklerini yerine getirebilmesine engel olabilir.
Migren genellikle ataklar şeklinde ortaya çıkar. Atakların ortaya çıkma sıklığı ve seyri bireyden bireye farklılık gösterebilir. Bazı bireyler nadiren migren ağrısı yaşarken bazıları ayda birkaç kez migren atağı geçirebilir. Migrenin kadınlarda görülme sıklığıysa erkeklere oranlara daha fazladır.
Migren atağının özellikleri şöyle özetlenebilir:
- Baş ağrısı migren semptomlarından en yaygın olanı ve en bilinenidir. Atakla birlikte başlayan şiddetli baş ağrısı genellikle en az 4 saat sürer. Bu süre 3 güne kadar uzayabilir.
- Ataktan bir ya da birkaç gün önce ruh hâli değişiklikleri, uykusuzluk, konsantrasyon kaybı, iştah artışı, kas sertliği, kulak çınlaması ve sık idrara çıkma gibi durumlar ortaya çıkabilir.
- Atak hafif bir baş ağrısı olarak başlayıp birkaç dakika ya da birkaç saat içinde kötüleşebilir.
- Genellikle zonklama ve nabız atışı benzeri bir baş ağrısı şeklinde tarif edilir.
- Sıklıkla başın bir tarafında, gözün arkasında, başın arkasında, ensede ve şakaklarda yoğun bir ağrı görülür.
- Yüz bölgesinde sinüzit ağrısına benzeyen bir ağrı şeklinde de ortaya çıkabilir.
Baş ağrısıyla birlikte ortaya çıkan birtakım belirtiler bireyin günlük aktivitelerine devam etmesini daha da zorlaştırabilir.
Migren atağı sırasında görülebilen yaygın belirtilerse şunlardır:
- Mide bulantısı,
- Kusma,
- Işığa, sese, kokuya ve dokunmaya karşı hassasiyet.
Migren Ataklarıyla Nasıl Başa Çıkılır?
Migrenin kesin nedenini saptamak kolay olmasa da atakların oluşumunda bazı fizyolojik faktörlerin rol oynadığı bilinir. Beyin sapındaki değişiklikler ve sinir sisteminde ağrıyı düzenlemeye yardımcı olan serotonin gibi beyin kimyasallarındaki dengesizlikler bu faktörler arasındadır. Migrene yol açtığı bilinen bir diğer önemli faktör de bazı çevresel etkenler ve belirli yaşam tarzı alışkanlıklarıdır. Migreni tetikleyebilecek durumları öğrenmek, bu durumların etkilerini fark etmek ve bunlara yönelik belirli davranış değişiklikleri yapmak atakları önlemede ve ataklarla başa çıkmada etkili olabilir.
Migren Ataklarını Tetikleyen Etkenler
Belirli durumlar ve davranışlar migren atağının başlamasına, şiddetlenmesine veya uzun sürmesine neden olabilir. Ancak bu durumlar her bireyde aynı etkiye yol açmayabilir. Bu nedenle migrenin sebeplerine ve tetikleyicilerine dair genel bir farkındalık geliştirmek ve bu faktörlerin atağa etkilerini gözlemlemek faydalı olabilir.
Migren ataklarını tetikleyebilen etkenlerden bazıları şunlardır:
- Öğün atlamak veya uzun süreli açlık,
- Yeterli miktarda su içmemek,
- Yetersiz ya da aşırı uyku,
- Hava durumu ve basınç değişiklikleri,
- Âdet, hamilelik ve menopoz dönemlerindeki hormonal değişiklikler,
- Bazı hormon ilaçları,
- Keskin ve yoğun kokulara maruz kalmak,
- Uzun süreli ekran kullanımı,
- Alkol tüketimi,
- Yüksek sese maruz kalmak,
- Parlak ya da yanıp sönen ışığa maruz kalmak,
- Aşırı kafein tüketimi ya da alışkın olunan miktardan daha az kafein tüketmek,
- Sigara içmek ya da sigara dumanına maruz kalmak,
- Yoğun efor gerektiren fiziksel aktiviteler,
- Bazı peynir türleri, çikolata ve işlenmiş gıdalar gibi belirli yiyecekler,
- Stres ve kaygı.
Migren Ataklarını Önlemek İçin Uygulanabilecek Yöntemler
Sağlıklı alışkanlıklar edinmek birçok hastalıkta olduğu gibi migrenle başa çıkmada da etkilidir. Atağın başlamasını beklemeden genel sağlığı iyileştirmeye yardımcı olan bazı yaşam tarzı değişiklikleri yapılabilir. Bu sayede uzun dönemde migren ataklarının sayısı ve şiddeti de azaltılabilir.
Migren ataklarını engellemeye yardımcı olabilecek önerilerden bazıları şunlardır:
- Sağlıklı Beslenme Alışkanlıkları Edinmek: Bağışıklık sistemini güçlendirmeye katkı sağlamak için meyveler ve sebzeler açısından zengin bir beslenme programı uygulanabilir. Öğün atlamamak ve vücudun uzun süre aç kalmasına izin vermemek de oldukça önemlidir. Peynir, mayalı gıdalar ve çikolata gibi ağrıyı tetikleyebilecek yiyeceklerden de kaçınılabilir.
- Uyku Düzeni Oluşturmak: Migren uyku miktarıyla ve kalitesiyle etkileşim içindedir. Yetersiz bir gece uykusu migreni tetikleyebileceği gibi migren ağrısı da uykunun bölünmesine yol açabilir. Benzer şekilde aşırı uyku da ağrı oluşumuna neden olabilir. Her gün aynı saatte uyuyup uyanmak, yeterli miktarda uyumak ve uyumadan önce bedeni ve zihni rahatlatabilecek aktiviteler yapmak faydalıdır.
- Stres Yönetimi Sağlamak: Günlük yaşamda strese yol açan faktörleri ve strese bağlı baş ağrısını tamamen ortadan kaldırmak mümkün olmayabilir. Ancak stresin genel sağlığa ve yaşam kalitesine zarar vermemesi için stresin etkileri kontrol altına alınabilir. Günü planlamak, nefes egzersizi yapmak ve günlük rutinlerin arasında iyi hissettiren aktivitelere yer vermek etkili yöntemler arasındadır.
- Düzenli Egzersiz Yapmak: Fiziksel aktivite sırasında vücutta beyne giden ağrı sinyallerini bloke eden belirli kimyasallar salgılanır. Bu kimyasallar ayrıca baş ağrısına sebep olabilecek kaygıyı ve stresi azaltmaya yardımcı olabilir. Migren ataklarını önlemek için yürüyüş, hafif tempolu koşu, basit esneme hareketleri, yüzme ve yoga gibi aktiviteler yapılabilir.
- Zararlı Alışkanlıklardan Uzaklaşmak: Birçok sağlık sorunu gibi migren de bireyin genel sağlığıyla yakından ilişkilidir. Bireyin kendine iyi bakması ve zararlı alışkanlıklarını bırakması migren ataklarının sayısını azaltabilir. Bunun için sigara ve alkol kullanımı, aşırı kafein tüketimi ve uzun süreli ekran bağımlılığı gibi davranışlardan kaçınmak faydalı olabilir.
- Migren Günlüğü Tutmak: Ağrının zamanlamasını ve ağrıyla ilişkili faktörleri içeren bir migren günlüğü tutulabilir. Ağrının ne zaman başladığı, ağrı başlamadan önce ne yapıldığı ve hangi besinlerin tüketildiği, ağrının ne kadar sürdüğü, herhangi bir şeyin ağrıyı rahatlatıp rahatlatmadığı düzenli olarak not edilebilir. Bu günlük sayesinde ağrıyı tetikleyen ve rahatlatan unsurları belirlemek de kolaylaşabilir. Örneğin birey farklı zamanlarda yoğun bir parfüm kokusuna maruz kaldıktan sonra atağın başladığını gözlemleyebilir. Bu durum bireyin kokuya karşı hassasiyetinin olduğunu fark ederek sonraki dönemlerde yoğun kokulardan kaçınması konusunda yol gösterici olabilir.
Migren Ağrısını Hafifletmek İçin Etkili Yöntemler
Migren birçok faktörden etkilenen bir sağlık sorunu olduğundan alınan önlemler atakları önleme konusunda her zaman yeterli olmayabilir. Migren belirtileri ortaya çıkmaya başladığında hızlıca müdahale etmek ve bireyin ihtiyacına uygun yollar izlemek atağın şiddetini azaltabilir.
Atağı kontrol altında tutmak ve belirtileri hafifletmek için uygulanabilecek bazı yöntemler şunlardır:
- Sessiz ve Karanlık Ortam: Işık ve ses hassasiyeti migrenin en yaygın semptomları arasındadır. Ağrı başladığında bir an önce uygun bir ortam bulmak ve bu uyaranlardan uzak durmak ağrıyı ve ağrının verdiği rahatsızlık hissini azaltabilir. Sessiz, karanlık ve teknolojik cihazlardan uzak bir ortamda uzanmak ve uyumak ağrının artmasını önleyebilir.
- Su Tüketimi: Yeterli miktarda su tüketmek ve vücuttaki su kaybını telafi etmek baş ağrısını azaltabilir. Özellikle yeterli miktarda su içmenin ihmal edildiği günler ya da atak sebebiyle kusma durumlarında düzenli aralıklarla su tüketilmelidir.
- Soğuk Kompres: Buz torbasından ya da soğutulmuş bir havludan faydalanarak baş, alın ve boyun bölgesine dikkatli bir şekilde soğuk kompres uygulanabilir. Soğuk uygulamalar kan damarlarını daraltarak kan akışını yavaşlatabilir. Ayrıca soğuk etkisiyle sinir iletimi de yavaşlayabilir. Bu sayede hissedilen ağrı hafifleyebilir.
- Masaj: Masaj gevşemek ve gergin kasları yumuşatmak için iyi bir yöntem olabilir. Ağrıyan bölgelere ve saç derisine hafif bir masaj yaptırmak kan dolaşımını da etkileyerek rahatlama sağlayabilir. Ayrıca refleksoloji uygulamalarından yararlanarak vücuttaki belirli bölgelere ölçülü bir baskı uygulanabilir. Baş parmak ve işaret parmağı arasındaki, kaşların arasındaki ve kaş kavisinin üstündeki noktalara baskı uygulamak ve dairesel hareketlerle masaj yapmak baş ağrısına iyi gelebilir. Ancak bu yöntem migren atağı sebebiyle dokunmaya karşı hassasiyet yaşayan bireylere iyi gelmeyebilir.
- Meditasyon ve Nefes Egzersizleri: Bedenin ve zihnin gevşemesini sağlayan meditasyon teknikleri bireyi rahatlatabilir. Derin ve kontrollü nefes almak beyne giden oksijen miktarını artırarak baş ağrısını hafifletebilir. Nefes egzersizleri baş ağrısının yanı sıra baş ağrısına yol açabilen boyun ve sırt kaslarının gerginliği veya diş sıkma gibi durumlara da iyi gelebilir. 10 saniye boyunca derin nefes almak ve 10 saniye içinde nefes vermek faydalı nefes egzersizlerinden biridir. 4-7-8 tekniğiyle 4 saniyede nefes almak, 7 saniye nefes tutmak ve 8 saniyede nefesi boşaltmak bir diğer etkili nefes tekniğidir.
- Yoga: Kalp atışını hızlandıran egzersizler migreni önleyebilir ancak çok şiddetli egzersizler bireye iyi gelmeyebilir. Yoga yavaş hareketlerle yapılan ve bireyi yormayan güvenli bir egzersizdir. Özellikle ağrılı günlerde baş ağrısına yönelik hareketler içeren yoga akışları uygulanabilir. Çocuk duruşu ve aşağı bakan köpek pozu baş ağrısına iyi gelen yoga pozlarındandır.
- Kafein: Kahve ve çay gibi içeceklerle çikolata gibi yiyecekler kafein içerir. Kafeinin baş ağrısını yatıştırıcı özelliğe sahip olduğu bilinir. Ancak bu etki her bireyde oluşmayabilir. Fazla kafein tüketmenin olumsuz etkilere yol açabileceği ve baş ağrısını şiddetlendirebileceği unutulmamalıdır.
- Uçucu Yağlar: Lavanta, biberiye, nane, papatya ve okaliptüs gibi aromatik yağlar strese ve strese bağlı baş ağrısına iyi gelebilir. Ancak güçlü etkilere sahip bu yağlar ağız yoluyla alınmamalıdır. Kaynamış suya birkaç damla yağ damlatılıp buhar koklanabilir. Ayrıca bir damla nane yağıyla göz bölgesine yaklaşmadan şakaklara masaj yapılabilir. Ancak birey atak sebebiyle koku hassasiyetine sahipse bu yöntem uygulanmamalıdır.
- Bitki Çayları: Bazı bitki çaylarını tüketmek baş ağrısını ve gerginliği azaltmada etkili doğal yöntemlerdendir. Zencefil çayı antioksidan içeriği sayesinde ağrıya ve ağrıya eşlik eden mide bulantısına iyi gelebilir. Nane ve papatya çayları da rahatlatıcı ve gevşetici bir etkiye sahiptir.
- Duş: Sıcak ve soğuk suyun baş ağrısı üzerinde farklı etkileri olabilir. Ilık suyla duş almak migrene bağlı olarak boyun ve omuz bölgesinde oluşan kas gerginliklerine iyi gelebilir. Burun geçişlerindeki mukus salgılarını incelterek sinüs tıkanıklığını ve bununla ilişkili baş ağrısını hafifletebilir. Ancak buhar etkisi mide bulantısını artırabileceğinden atağa bağlı bulantı varsa bu yöntem bireye iyi gelmeyebilir. Soğuk suyla duş almaksa kan damarlarını daraltarak uyuşma etkisi oluşturur ve migren ağrısını hafifletebilir.
- İlaç Kullanımı: Migren atağının sıklığına ve şiddetine bağlı olarak doktor tarafından birtakım ağrı kesici ilaçlar önerilebilir. Bireye iyi gelecek ilacı belirlemek için birkaç deneme yapmak gerekebilir. Ancak ilacın dozu ve kullanım sıklığı konusunda doktor tavsiyesinin dışına çıkılmamalıdır.
Migren atağının seyri ve süresi bireyden bireye değişiklik gösterebildiği gibi ağrıya karşı denenebilecek yöntemlerin etkisi de farklılık gösterebilir. İhtiyaca uygun çözümleri belirlemek için bazı denemeler yapılabilir ve bireye en çok fayda sağlayan yöntemler belirlenebilir. Atak sırasında bireyler dinlenme ihtiyacı duyduğundan evde sağlık hizmeti de etkili bir alternatif olabilir.
360 Sağlık olarak sunduğumuz Migren Serumu Paketimiz migren ataklarının çözümünde bireysel ihtiyaçlar, bireyin sağlık durumu ve ağrının şiddeti gibi faktörler göz önünde bulundurularak kişiye özel hazırlanan bir pakettir. Doktor tarafından hazırlanan ağrı kesici ilaçlarla zenginleştirilmiş serum tedavisi sağlık ekibi tarafından evde uygulanır. Bu sayede ev ortamının konforundan ayrılmadan dinlenmeye devam ederek profesyonel destek almak ve migren atağının etkilerini hafifletmek mümkün olabilir.