Sindirim sisteminin fonksiyonlarının düzgün çalışabilmesi için bağırsaklarda bulunan mikroorganizmaların denge içinde bulunması gerekir. Bağırsak florasının dengesi bozulduğunda sindirim sisteminin düzgün çalışması engellenir. Bunun sonucunda besinlerin doğru bir şekilde sindirilmesi ve emilmesi gerçekleşmeyebilir. Bu durumda ishal, huzursuz bağırsak sendromu veya kabızlık gibi birtakım sorunlar da ortaya çıkabilir. Sindirim sistemi sorunları arasında yer alan kabızlık, bireyin günlük yaşamını olumsuz yönde etkileyen bir durumdur. Kabızlık hakkında daha fazla bilgi edinmek, kabızlığın belirtilerini ve çeşitlerini öğrenmek için içeriğimizi inceleyebilirsiniz.
Kabızlık Nedir? Çeşitleri Nelerdir?
Konstipasyon olarak da bilinen kabızlık, bağırsak hareketlerinin sıklığının azalmasına ve bireyin dışkılama sırasında zorlanmasına neden olan bir durumdur. Kabızlık, dışkılamanın haftada üç veya daha az sıklıkta olması şeklinde de tanımlanabilir.
Kabızlık sonucunda dışkı genellikle çok sert ya da küçük olur. Ayrıca birey dışkılama sonrasında tam olarak bir rahatlama hissi de yaşamayabilir. Kabızlık toplumda oldukça sık görülen bir durumdur ve birçok farklı nedene bağlı olarak ortaya çıkabilir. Kabızlığın oluşum nedenlerine göre farklı türleri bulunur. Bunları şu şekilde detaylandırabiliriz:
Fonksiyonel Kabızlık
Fonksiyonel kabızlık, kronik idiyopatik kabızlık olarak da bilinir. Herhangi bir anatomik ya da fizyolojik nedene bağlı olmayan, en az 3 ay boyunca süren ve haftada en az 2 gün görülen kabızlık olarak tanımlanır. Sert, kuru ya da topaklı dışkılama, bağırsak hareketlerini gerçekleştirmede zorluk ve dışkılamadan sonra tam bir rahatlama hissinin olmamasıyla karakterizedir.
Fonksiyonel kabızlığın 3 farklı türü vardır. Bunlar normal geçişli kabızlık, yavaş geçişli kabızlık ve çıkış kabızlığıdır. Normal geçişli kabızlık en yaygın görülen türdür. Kolon kaslarının normal bir şekilde çalışmasına ve dışkı üretmesine rağmen birey dışkılamada zorlanabilir. Yavaş geçişli kabızlıkta kolon kasları yeterli hızda hareket etmez. Haftada bir kereden az dışkılamak, ağrılı ve şişkin bir karın, kuru ve sert dışkılama yavaş geçişli kabızlığın belirtilerindendir. Çıkış kabızlığındaysa bağırsak hareketlerinde bir sorun olmadığı hâlde dışkılamada zorluk yaşanır. Bu durum dışkılama için önemli bir rol oynayan pelvik taban kaslarının hasar görmesi sonucu oluşur. Hasar gören pelvik taban kasları sonucu dışkı bağırsaklarda daha uzun süre kalır ve kabızlık oluşur.
Hipotonik Kabızlık
Hipotonik kabızlıkta kolon hareketlerinde azalma görülür. Dışkılama sayısı seyrektir ve karın ağrısı görülmez. Dışkının çapı genellikle normal ya da normalden biraz daha büyük olabilir.
Spastik Kabızlık
Kolonda tonik kasılmaların arttığı, dışkılama sayısının az ve dışkılamanın zor olduğu kabızlık türü spastik kabızlık olarak isimlendirilir. Genellikle karında ağrı ve gerginlik görülür. Kıvamı değişken olsa da dışkı genellikle kurudur ve küçük parçalar hâlindedir.
Dyscheiza Tipi Kabızlık
Bu tip kabızlıkta dışkılama sayısı normaldir ancak rektal boşalma yeterli düzeyde gerçekleştirilemez. Genellikle hastalar parmak müdahalesiyle rektumlarını boşaltırlar. Karın ağrısı görülmez ve dışkı çapı değişkendir.
Hastalığa Bağlı Kabızlık
Gastrointestinal sistem hastalıkları, bazı nörolojik hastalıklar ya da tiroit sorunları hastalığa bağlı kabızlığın ortaya çıkmasına neden olabilir.
Kabızlık Belirtileri Nelerdir?
Kabızlık belirtileri kabızlığın türüne göre farklılık gösterebilir. Bir hastada kabızlıktan bahsedebilmek için kabızlık belirtilerinden en az ikisinin ya da daha fazlasının, üç ay ya da daha uzun bir süre boyunca görülmesi gerekir. Kabızlığın genel belirtileri şunlardır:
- Haftada üçten az dışkılama,
- Sert, kuru ya da topaklı dışkılama,
- Dışkılama sırasında zorlanma ya da ağrı hissi,
- Rektumda doluluk hissi,
- Dışkılama tamamlandıktan sonra rahatlayamama hissi
- Karın ağrısı, şişkinlik ve mide ağrısı,
- Şişkinliğe bağlı iştah kaybı.
Kabızlık Neden Olur?
Kalın bağırsağın başlıca görevi, ince bağırsaktan gelen sulu kıvamlı bağırsağın içeriğindeki suyun ve elektrolitlerin emilmesidir. Kalın bağırsaklar günde yaklaşık 4 litre kadar su emilimi gerçekleştirebilir. İnce bağırsaklardan kalın bağırsaklara bu miktarın üzerinde bir sıvı gönderimi söz konusu olduğunda ishal oluşabilir.
Suyu emilen bağırsak içeriği katılaşarak dışkı hâline gelir ve kalın bağırsakta depolanır. Dışkının bu kısımda uzun süre kalması içindeki suyun daha fazla emilmesine ve sertleşmesine yol açar. Dışkılama için gerekli olan bağırsak hareketlerinde farklı nedenlere bağlı olarak yavaşlama meydana geldiğindeyse kabızlık ortaya çıkar. Kabızlığın birçok farklı nedeni olabilir.
En yaygın kabızlık nedenlerinden bazıları şunlardır:
- Yeterince lifli gıda tüketmemek,
- Hareketsiz bir yaşam tarzı,
- Az su tüketmek,
- Seyahat nedeniyle yemek yeme ve uyku saati gibi günlük rutinlerde değişiklikler,
- Süt ürünlerinin aşırı tüketimi,
- Stres,
- Dışkılama isteği geldiğinde tuvalete gitmemek.
Bu nedenlerin yanı sıra kabızlığın farklı tıbbi nedenleri de olabilir. Bu nedenler şu şekilde sıralanabilir:
- Bazı ilaçların düzenli kullanımı,
- Kolorektal kanserler,
- Huzursuz bağırsak sendromu,
- Omurilik yaralanması, MS, parkinson veya felç gibi nörolojik hastalıklar,
- Tembel bağırsak sendromu,
- Sindirim sistemindeki yapısal bozukluklar,
- Hamilelik,
- Tiroit bezinin az çalışması, diyabet ve hiperkalsemi gibi endokrin hastalıklar,
- Çoklu organ hastalıkları,
- Bağırsak tıkanıklığı.
Antibiyotik ve Demir İlacı Kabızlık Yapar mı?
Antibiyotikler genellikle enfeksiyona sebep olan bakterileri ortadan kaldırır. Bu ilaçlar bazı durumlarda bağırsak florasındaki iyi bakterilere de zarar vererek hasara neden olabilir. Bu hasara bağlı olarak daha çok ishal görülür. Ancak nadiren de olsa kabızlık görülebilir. Kimi zaman ishal ve kabızlık dönüşümlü olarak aynı anda yaşanabilir.
Demir eksikliğinde kullanılan demir ilaçları da kabızlık yapabilir. Bu durum genellikle ilaç kullanımının devam ettiği dönemde kendiliğinden ortadan kalkar ve ilacı bırakmayı gerektirmez. Demir ilacı kullanırken kabızlık şikâyetinin çok rahatsız edici olması durumunda doktor tarafından dışkı yumuşatıcı ilaçlar reçete edilebilir. Ayrıca su tüketimini artırmak ve lif bakımından zengin besinler tüketmek de bu şikâyetleri azaltmaya yardımcı olabilir.
Stres Kabızlık Yapar mı?
Sinir sistemi ve sindirim sistemi sürekli olarak iletişim hâlindedir. Bu nedenle stres, mide ve bağırsaklar üzerinde oldukça etkilidir. Stres altında sindirim süreci yavaşlayabilir ve bu durum kabızlığa neden olabilir. Uzun süreli stres, stres kaynaklı kabızlığın kronikleşmesine de yol açabilir. Bunun dışında huzursuz bağırsak sendromuna veya iltihaplı bağırsak hastalığına bağlı olarak görülen kabızlık, stresle daha da kötüleşebilir. Stresin yanı sıra depresyon da kabızlığa neden olabilir.
Kabızlık Nasıl Geçer?
Hafif ya da orta şiddette seyreden kabızlık vakaları çoğunlukla evde uygulanacak yöntemlerle tedavi edilebilir. Ancak bazı durumlarda ilaç tedavisi de gerekebilir.
Düzenli olarak egzersiz yapmak, kabızlığın giderilmesi için uygulanabilecek en önemli adımlardan biridir. Fiziksel aktiviteler, bağırsak hareketlerine yardımcı olan karın kaslarının güçlenmesini sağlar. Egzersizin yanı sıra sağlıklı beslenmek de kabızlık tedavisinde oldukça önemlidir.
"Kabızlık acilen nasıl giderilir?" sorusuna yanıt olabilecek bazı yöntemleri şu şekilde detaylandırabiliriz:
İlaç Tedavisi
Evde uygulanan yöntemler yeterli olmadığında ya da kabızlığın altında tedavi edilmesi gereken farklı bir durum yattığında ilaç kullanımı gerekli olabilir. Kabızlığın tedavisinde en çok kullanılan ilaçlar arasında müshil yer alır. Şiddetli kabızlık durumunda müshilin yanı sıra sodyum fosfat, magnezyum tuzları ve laktiloz gibi ozmotik dışkılatıcılar da kullanılabilir. Ancak bu ilaçların kesinlikle doktor tarafından belirlenen dozlarda ve sürelerde kullanılması gerekir. Bilinçsiz şekilde kullanılan kabızlık tedavisi ilaçları, bağırsak tembelliğine ya da kronik kabızlığa yol açabilir.
Kimi zaman bireyin düzenli olarak kullandığı ilaçlar ve aldığı takviyeler de kabızlığa neden olabilir. Bu gibi durumlarda yine doktora danışılarak kullanılan ilaçların değiştirilmesi, ilacın dozajlarının artırılıp azaltılması ya da tamamen bırakılması söz konusu olabilir.
Şiddetli kabızlık durumunda hastaya lavman ya da dışkılamayı kolaylaştırıcı fitiller de uygulanabilir. Bu tür tedavilerin işe yaramadığı, geçmeyen kabızlık durumundaysa kolon veya rektumun dokularında ya da sinirlerinde oluşan hasarı düzeltmek için cerrahi müdahale gerekebilir. Cerrahi müdahale; kolon tıkanıklığı, bağırsağın bir bölümünde daralma, anal fissür (anüste yırtık) veya rektal prolapsus (rektumun bir kısmının vajinaya doğru çökmesi) gibi durumlarda uygulanır.
Beslenme ve Yaşam Tarzı Değişiklikleri
Kabızlık çoğu zaman beslenmede yapılacak birtakım değişiklikleriyle yaşam tarzı değişiklikleriyle iyileştirilebilir. Kabızlığın iyileşmesi için uygulanabilecek yöntemlerden bazıları şunlardır:
- Günlük su tüketimini artırmak,
- Alkol tüketimini sınırlandırmak,
- İşlenmiş gıdalardan ve kızartmalardan kaçınmak,
- Az yağlı etleri ve süt ürünlerini tercih etmek,
- Su kaybına neden olan kafeinli içeceklerin tüketimini sınırlandırmak,
- Beyaz ekmek, makarna ve patates gibi rafine karbonhidratlardan uzak durmak,
- Lif bakımından zengin gıdalarla beslenmek (meyve, sebze ve tam tahıllar gibi),
- Probiyotik etkisi olan gıdalar tüketmek,
- Yetişkinler için sabahları aç karnına 1 çorba kaşığı zeytinyağı içmek,
- Kabızlığa neden olan yiyecekleri belirlemek için beslenme günlüğü tutmak ve bu yiyeceklerin tüketimini sınırlandırmak,
- Düzenli olarak egzersiz yapmak,
- Tuvalet ihtiyacını gidermeyi ertelememek,
- Tuvalette gazete okumak ya da telefonla ilgilenmek gibi alışkanlıkları bırakmak.
Beslenme kabızlığın tedavisindeki en önemli adımlardan biridir. "Kabızlığa hangi gıdalar iyi gelir?" sorusuna yanıt olarak verilebilecek bazı gıdalar şu şekilde sıralanabilir:
- Kayısı, incir, erik gibi lif içeriği yüksek kuru meyveler,
- Chia tohumu ve keten tohumu,
- Brokoli, pancar, pırasa, ıspanak, kereviz ve enginar gibi sebzeler,
- Bezelye, mercimek ve fasulye gibi baklagiller,
- Elma, armut, kivi, incir gibi meyveler ve turunçgiller,
- Zeytin, kekik ve zeytinyağı,
- Sinameki ve karahindiba gibi müshil etkisi gösteren bitki çayları,
- Yoğurt, kefir, ev yapımı lahana turşusu gibi probiyotikler.
Bebeklerde ve Çocuklarda Kabızlık Nasıl Geçer?
Yenidoğan bebeklerde kabızlık nadir görülen bir durumdur. Ancak bazı faktörlere bağlı olarak görülebilir. Bebeklerde kabızlığın nedenleri arasında genellikle bağırsaktaki yapısal ve anatomik sorunlar, genetik bağırsak yavaşlığı, psikolojik faktörler, fazla süt tüketimi, formül mamayla beslenme, susuzluk, lif eksikliği ve aşırı katı gıda tüketimi yer alır.
Bebeklerde kabızlık şu belirtilerle kendini gösterebilir:
- Bebeğin dışkılama sırasında huzursuz ve sinirli olması,
- Bebeğin normalden daha az beslenmesi,
- Dışkılama sırasında ıkınması ve zorlanması,
- Bebeğin midesine hafifçe bastırınca dışkı hissedilmesi,
- Anüs çevresinde yırtık, çatlak ve zaman zaman kanama,
- Bebeğin karın bölgesinin normalden daha şişkin görünmesi.
"Bebeklerde kabızlık nasıl geçer?" sorusuna yanıt olarak kabızlık tedavisinde uygulanabilecek bazı yöntemler şu şekilde sıralanabilir:
- Bebekleri ilk 6 ay yalnızca anne sütüyle beslemek ve 2 yaşını doldurana kadar anne sütü vermeye devam etmek,
- Gerekli olmadıkça formül mama vermemek,
- 2.5 yaşından önce tuvalet eğitimine zorlamamak,
- Yeterli miktarda su içirmek,
- Rahatsızlığının hafiflemesi ve sakinleşmesi için bebeğe ılık bir banyo yaptırmak,
- Bebeğin poposuna vazelin veya gliserin sürmek,
- Ek gıdaya geçmiş bebeklere erik, elma, armut ya da şeftali suyu/püresi vermek,
- Bebeğe rahatlaması için egzersiz yaptırmak,
- Bebeğin karnına masaj yaparak bağırsak hareketlerini hızlandırmak.
Kabızlık özellikle 2-3 yaş dönemindeki çocuklarda daha sık görülür. Çocuklarda görülen kabızlık belirtileri de şunlardır:
- Haftada üçten az dışkılama,
- Dışkının sert ve küçük toplar hâlinde olması,
- Dışkılama sırasında zorlama ve acı çekme,
- Dışkılama sonrasında hafif kanama,
- Karın ağrısı,
- İştahsızlık.
Bazı çocukların iç çamaşırlarında kabızlığa bağlı olarak dışkı izleri de görülebilir. Bu durum sert dışkının etrafından biriken sıvı dışkının taşmasıdır.
Çocuklarda görülen kabızlığın olası nedenleriyse şunlardır:
- Lif bakımından yetersiz beslenme,
- Tuvalet eğitimi sırasında çocuğun üzerinde baskı oluşturmak,
- Yetersiz su tüketimi,
- Kaygı ve endişe durumu,
- Tuvalet ihtiyacı geldiğinde dışkılamayı ertelemek,
- Kabızlık oluşması durumunda acı çeken çocuğun dışkılamadan kaçınması.
Çocuklarda kabızlığın tedavisi için uygulanabilecek bazı yöntemler bulunur. Bu yöntemler şunlardır:
- Çocuğun yeterli miktarda su tüketmesini sağlamak,
- Çocuğun pirinç pilavı ve makarna yerine bulgur pilavı gibi besinler tüketmesini sağlamak,
- İnek sütü yerine keçi sütü tercih etmek,
- Lif açısından zengin ve kabızlık yapmayan yiyecekler tüketmesini sağlamak,
- Asitli içeceklerin tüketimini sınırlandırmak,
- Fiziksel açıdan aktif olmasını sağlamak,
- Tuvalet rutini oluşturmasını sağlamak,
- Özellikle tuvalet eğitimini yeni almış çocuklarla tuvaletle ilgili endişelerini konuşmak,
- Şekerli ürünlerin tüketimini sınırlandırmak,
- Fast food yiyeceklerin ve işlenmiş gıdaların tüketimini sınırlandırmak,
- Probiyotik besinlerin tüketiminin artırılmasını sağlamak.
Hamilelikte Kabızlık Nasıl Giderilir?
Hamilelikte kabızlık birçok anne adayını zorlayan durumlardan biridir. Hamilelik dönemindeki kabızlık genellikle vücutta yaşanan hormon değişikliklerinden ya da bebeğin bağırsaklara yaptığı baskı sonucu bağırsak hareketlerinin yavaşlamasından kaynaklanır. Bununla birlikte yetersiz sıvı alımı, lif bakımından yetersiz beslenilmesi ve hareketsizlik de hamilelik döneminde yaşanan kabızlığı daha kötü hâle getirebilir.
Hamilelikte kabızlığı gidermek için uygulanabilecek bazı yöntemler şunlardır:
- Her gün yaklaşık 25 ila 30 gram aralığında lif açısından zengin besinler tüketmek,
- Günde yaklaşık 8 ila 12 bardak su içmek,
- Doktor onayıyla haftada 3 gün düzenli olarak 20-30 dakika, orta düzeyde egzersiz yapmak,
- Az ve sık yemek yemek ve öğün atlamamak,
- Yemekleri iyi çiğnemek,
- Kuru meyvelerden hazırlanmış şekersiz komposto tüketmek.
Bu tür önlemlerin yetersiz geldiği durumlarda ilaç tedavisi de uygulanabilir. Ancak gebelik dönemi oldukça hassas olduğundan annenin ve bebeğin sağlığını korumak için tüm ilaçların doktora danışılıp onay alındıktan sonra kullanılması gerekir.
Hamilelik döneminde yaşanan kabızlık bebek için zararlı bir durum değildir. Ancak kabızlık semptomları anne adayı için rahatsız edici olabileceğinden rahat bir hamilelik geçirilmesi adına bu semptomların tedavi edilmesi oldukça önemlidir.