Kısırlık çiftlerin doğal yollarla çocuk sahibi olmasını önleyen bir durumdur ve kadında da erkekte de görülebilir. Bilinen tüm kısırlık vakaları incelediğinde %30 ila %40'ında erkeğin de katkısının bulunduğu, %20'sindeyse sadece erkekten kaynaklı doğurganlık problemi yaşandığı görülür. Peki, kısırlık yani infertilite nedir? Erkeklerde kısırlık neden olur, belirtileri nelerdir? Erkeklerde kısırlık tedavisi var mı, varsa nasıl yapılır?
Erkeklerde Kısırlık (İnfertilite) Nedir?
Dünya genelindeki çiftlerin yaklaşık %13 ila %15'i çocuk sahibi olmak istediğinde kısırlık engeliyle karşı karşıya kalır. Doğurganlığı önleyen sebepler kadından ya da erkekten kaynaklanabileceği gibi partnerlerin her ikisinde birden de bulunabilir. Tedaviye başlamadan önce hem kadın hem erkek için çeşitli tetkikler yapılır ve doğurganlık sorununun kaynağı tespit edilir.
"Erkeklerde kısırlık nasıl anlaşılır, nedenleri nelerdir?" sorularından önce "İnfertilite ne demek?" sorusunu yanıtlamamız faydalı olur.
Anne-baba olmaya karar verdikten sonraki ilk aylar içerisinde çocuk sahibi olamamak olağandır. İstatistiklere göre dünya genelindeki her beş çiftten biri ilk bir yılda gebeliğe erişemiyor. Bu çiftlerin yarısı bir sonraki yıl içerisinde herhangi bir özel tedaviye gereksinim duymadan hamilelik sağlayabiliyor.
Dolayısıyla ilk gebelik için bir yıl boyunca düzenli aralıklarla ve doğru zamanlarda denemek gerekir. Düzenli, korunmasız birlikteliğe rağmen birinci yıldan sonra da gebelik gerçekleşmiyorsa kısırlık şüphesi doğar. 35 yaşın üzerindeki çiftlerdeyse ilk altı ay içerisinde gebelik sağlanamazsa kısırlık ihtimalini araştırmak gerekir.
Peki, erkeklerde kısırlık nedir? Erkeklerde kısırlık doğurganlık potansiyeline sahip bir kadınla düzenli olarak ve korunmasız birlikte olunmasına rağmen gebeliğin gerçekleşmemesine yol açan bir üreme sorunudur. Erkeklerde kısırlık oranı kadınlarla eşit durumdadır. Sadece erkekten kaynaklanan infertilitenin oranı tüm vakaların üçte biridir.
Kadınlarda kısırlık oranı da benzer bir değere sahiptir. Son 1/3'lük paysa kısırlık sebebinin hem kadın hem erkekten kaynaklandığı vakalardır. Dolayısıyla uzman hekim desteği alınacaksa çiftin hekimi birlikte ziyaret etmesi gerekir. Tüm test süreçleri iki bireye de uygulanır, gerekli görülürse çiftin tedavisi de birlikte planlanır.
Erkeklerde Kısırlık Belirtileri Nelerdir?
Erkeklerde kısırlığın en açık belirtisi, korunmasız ve düzenli cinsel ilişki rutinine rağmen ilk bir yıl içerisinde gebeliğin sağlanamamış olmasıdır. Başka herhangi bir belirti gözlemlenemiyorsa bile bu durumda mutlaka kısırlıktan şüphelenilmesi ve bir uzman hekime başvurulması gerekir. Bazı durumlarda kısırlığın altında yatan sebeplerden kaynaklanan başka belirtiler de görülebilir.
"Erkeklerde kısırlık nasıl belli olur?" sorusuna şu maddelerle yanıt verebiliriz:
- Prematüre ejakülasyon (erken boşalma),
- Boşalma güçlüğü,
- Sperma (meni) yetersizliği,
- Sperm sayısının yetersizliği,
- Ereksiyonun sağlanması ve sürdürülmesinde güçlük,
- Testis bölgesinde ağrı veya şişlik,
- Yüz veya vücuttaki tüylerin azalması, memelerin büyümesi (jinekomasti) gibi hormon bozukluğu belirtileri,
- Kartagener sendromu, kistik fibroz gibi kısırlığa yol açabilen hastalıkların bir belirtisi olarak sık sık yaşanan solunum yolu enfeksiyonları,
- Koku alamama.
Erkeklerde Kısırlık Neden Olur?
Kadın-erkek ilişkilerinde sağlıklı üremenin gerçekleşebilmesi için erkek üreme fizyolojisine düşen iki temel görev bulunur: Yeterince sağlıklı sperm üretmek ve ilişki sırasında yeterli miktarda sağlıklı spermin kadın rahmindeki yumurtaya ulaşmasını sağlamak. Bu iki görevin aksamasına yol açan her sebep erkeklerde kısırlık nedenleri arasında sayılabilir.
Erkek üreme organlarının ergenlik dönemindeki gelişimi doğurganlık açısından oldukça önemlidir. Testislerden en az birinin sağlıklı çalışması sperm üretimini ve testosteron gibi hormonların işlevselliğini desteklemesi gerekir. Üretilen sağlıklı spermler, spermaya karışmalı ve penisten atılıncaya kadar taşınmalıdır.
Sperma ilişki sonrası yumurtalara ulaştığında yeterince sağlıklı sperm taşıyor olmalı. Bir mililitrelik spermada 15 milyondan az sayıda sperm bulunduğu takdirde “düşük sperm sayısı” tanısı koyulur. Bu durumda gebelik ihtimali de düşer. Ayrıca sperm sayısı yeterli olsa bile spermlerin hareketliliği, işlevleri normal değilse yine gebelik zorlaşır.
Üreme sistemi oldukça karmaşık bir yapıya ve işleyişe sahiptir. Bu işleyişin aksamasına ve dolayısıyla kısırlığa yol açacak pek çok sebepten söz edilebilir. Aklınıza gelebilecek “Erkeklerde kısırlık kaç yaşında başlar?”, “Erkeklerde kısırlık genetik midir?” gibi tüm soruları detaylıca açıklayabilmek adına erkek infertilitesinin sebeplerini farklı başlıklar altında sınıflandırabiliriz.
Erkeklerde Kısırlığa Neden Olan Medikal Sebepler
Kısırlığın yaygın sebeplerinin birçoğu tıbbidir. Bu sebepler genetik olabilir ve doğuştan itibaren taşınabilir. Üreme fizyolojisi sağlıklı şekilde işlemiyorsa çocuk sahibi olmak zorlaşır.
“Erkeklerde sonradan kısırlık olur mu?” diye soracak olursanız evet, sağlıklı bireylerin sonradan edindiği çeşitli hastalıklar kısırlığa yol açabilir. Kısırlık sebeplerinin bir kısmı geri döndürülebilir olmasa da pek çok sebep tedaviyle giderilebilir.
Varikosel
Varikosel testis torbasında yer alan toplardamarların genişlemesine verilen isimdir. Genellikle ergenlikte ve sol testiste oluşur. Bazen dışarıdan fark edilebilir ve ağrıya sebep olur. Testislerdeki toplardamarların kirli kanı toplamak, testisi beslemek ve ısıyı düzenlemek gibi birçok görevi bulunur. Spermlerin canlı ve işlevsel kalabilmeleri için gerekli koşulların sağlanmasında rol oynar. Genişlediklerinde bu görevleri yerine getirememeye başlar. Dolayısıyla sperm miktarı ve kalitesi azalır, doğurganlık ihtimali de düşer.
Varikosel her 100 erkekten 15'inde görülebilen bir sorundur. Kısırlık gibi kesin belirtiler göstermedikçe varlığı fark edilmeyebilir. Tedaviyle giderilebilir ve hastalar yeniden doğurganlık kazanabilir.
Retrograd Ejakülasyon (Geri Boşalma)
Geri boşalma ilişki sırasında spermanın penis ucu yerine mesaneye yönelmesi durumudur. Bu durumda yumurtaya ulaşan sperma miktarı olması gerekenin çok altına düşer ve gebelik ihtimali ciddi oranda azalır. Sebebiyse mesane yakınında yer alan sfinkter kasın çeşitli nedenlerle görevini yapamamasıdır. Boşalma sırasında kasılan, bu sayede spermayı mesaneden uzaklaştırarak penis ucuna iten bu kas işlevini yerine getiremediğinde sperma mesaneye dolar ve ancak idrar yoluyla atılabilir.
Retrograd ejakülasyon ilişki hazzını ve performansını etkilemez. Sağlık açısından riskli değildir ancak doğurganlığın geri kazandırılması isteniyorsa mutlaka tedavi edilmelidir. Tedavisi içinse öncelikle altında yatan sebepler araştırılır, ardından tedavi yöntemi belirlenir.
Enfeksiyon
Epididimit, HIV, bel soğukluğu gibi cinsel yolla bulaşan çeşitli hastalıklar sperm depolarında ve kanallarında iltihaplanmaya yol açabilir. Sperm üretimini veya sağlığını olumsuz etkileyebilir, kanallarda yaralar oluşturarak spermanın geçişini engelleyebilirler. Bazı enfeksiyonlar kalıcı testis hasarına yol açabilir. Ancak yine de tedaviyle gelişme kaydetmek ve doğurganlık ihtimalini artırmak mümkündür.
Tümörler
Çeşitli organ ve dokularda gelişebilen tümörler iyi huylu olsalar da vücudun hormonal dengesini değiştirirler. Üremeyle ilgili salgı bezlerini ve hormonları etkilediklerindeyse gebelik olasılığı azalır. Dolayısıyla kanser ve tümörler de kısırlık sebebi olur.
Eğer kanser tedavisi görüyorsanız aklınızda "Kemoterapi erkeklerde kısırlık yapar mı?" gibi soruların oluşması olağandır. Bazı durumlarda kanser ve tümörlerin tedavisi için başvurulan kemoterapi, radyoterapi, ameliyat gibi yöntemler doğurganlığı olumsuz etkileyebilir. Bu konuda detaylı ve doğru bilgi için doktorunuzla görüşmeniz gerekir.
Hormonal Dengesizlikler
"Erkeklerde şeker hastalığı kısırlık yapar mı?", "Erkeklerde tiroit kısırlık sebebi olabilir mi?" gibi soruları yanıtlarken üzerinde durulması gereken konu hormonlardır. Hipotalamus, hipofiz, tiroit ve adrenal bezler başta olmak üzere vücudun hormonal dengesini belirleyen tüm organlar üreme sistemi üzerinde etkili olabilir. Cinsiyet hormonlarını doğrudan etkileyebilir ve doğurganlık oranında belirleyici olabilir. Özellikle düşük testosteron gibi sorunlar çocuk sahibi olma olasılığını azaltabilir.
Antisperm Antikorlar (ASA)
Antikorlar bağışıklık sisteminde yer alan ve savunmadaki askerler gibi çalışan hücrelerdir. Vücuda zarar verebilecek tüm bakterileri, virüsleri ve organizmaları tespit eder, kan aracılığıyla dolaşarak vücutta bu istilacıyı ararlar. Bulduklarındaysa etraflarında bir duvar örüp onları yok ederler. Bağışıklık sistemini etkileyen bazı sağlık sorunları antikorların çalışma biçimine de müdahale eder. Sağlıklı hücreleri tehdit olarak algılayıp vücuda saldırmaya başlayabilirler.
Antisperm antikorlarsa sağlıklı spermleri hedef alır. Hem kadınlarda hem erkeklerde gelişebilen bu antikorlar spermlerde hasar oluşturarak kısırlığa yol açar. Antisperm antikor testiyle teşhisleri mümkün olsa da doğrudan bu soruna yönelik bir tedavi yöntemi henüz mevcut değil. Ancak bu hastalarda aşılama, tüp bebek gibi yardımcı tedaviler başarılı sonuçlar verir.
Kriptorşidizm (İnmemiş Testis)
İnmemiş testis doğuştan sahip olunan bir doğurganlık sorunudur. Her yüz erkekten birinde görülebilir ve erken müdahale oldukça önemlidir. Testisler bebeğin henüz anne karnında olduğu ilk sekiz haftada karın içinde oluşur. Doğum yaklaştıkça testis torbasına inmeye başlar. Testis torbası sağlıklı spermler için en ideal ısı ve ortama sahiptir. Bu süreç genellikle anne karnındayken tamamlanır. Bazen doğumdan sonraki 6 ay içerisinde de sürebilir ama 6. aydan itibaren testisin yer değiştirmesi mümkün olamaz.
Testislerin torbalarına inemediği durumda bazen bir bazen iki testis torbası boş kalır. Testisler kasıklarda şişlik formunda kalabilirler. Bunun yanı sıra hareket etmeye çalışırken kendi etraflarında dönerek damarlarının tıkanmasına yol açtıkları ve beslenemedikleri için çürüyerek yok olurlar. Her iki durumda da erkekte doğurganlık imkânsızlaşır. İnmemiş testisler doğumdan sonraki ilk 6 ay ile 2 yaş arasında mutlaka tedavi edilmelidir. Aksi hâlde doğurganlık sağlanamaz. Ayrıca inmemiş testislerin tedavi edilmediklerinde tümör oluşturma oranı da normalden 4-5 kat fazladır.
Sperm Kanallarındaki Anormallik veya Tıkanıklıklar
Erkek üreme fizyolojisinde sağlıklı spermlerin testisten penise taşınmasını sağlayan çok sayıda kanal bulunur. Bu kanallardaki kalıtsal bozukluklar, kistler, ameliyat yaralanmaları veya enfeksiyonlar sperma geçişini önleyerek tıkanıklığa yol açar. Bu tür anormalliklerin testis içinde, testisi boşaltan tüplerde, boşalmayı sağlayan kanallarda, üretrada oluşturdukları tıkanıklıklarsa spermlerin yumurtayla buluşmasını engeller ve kısırlığa sebep olur.
Kromozom Bozuklukları
Kromozomlar canlılarda kalıtımı sağlayan protein ve DNA birimleridir. İnsanlar 23'ü anneden, 23'ü babadan olmak üzere toplam 46 kromozom taşırlar. İlk 22 çift kromozom kadında da erkekte de aynıdır. Ancak 23. çift kadınlarda XX, erkeklerdeyse XY şeklinde kodlanır. Kromozom bozuklukları fiziksel anlamda anormal gelişime yol açabilir. Özellikle cinsiyet kromozomu olan 23. çift üreme organlarını doğrudan etkiler.
Erkek çocuklarda fazladan bir X kromozomunun daha bulunduğu ve 23. çiftin XXY şeklinde kodlandığı Klinefelter Sendromu bu tür bozukluklara örnek gösterilebilir. Klinefelter Sendromu yaşayan bireylerde penis boyunda, yapısında çeşitli anormallikler gözlemlenir. Testosteron hormonu gibi pek çok unsur bu durumdan olumsuz etkilenir ve kısırlık oluşur. Genetik kodların yol açtığı bir sorun olduğu için kesin olarak tedavi edilmesi de mümkün değildir. Ancak bazı semptomları giderilebilir.
Cinsel Birleşme Sorunları
Cinsel ilişki sırasında erkeğin ereksiyonu sağlamakta ve sürdürmekte zorlanması, erken boşalması, ağrı duyması gibi sorunlar da gebeliği önleyebilir. Ayrıca nadir görülen ve penisteki üretral açıklığın daha aşağıda konumlanmasına yol açan hipospadias gibi problemler de cinsel birleşmeyi olumsuz etkiler. Bu durumda sorunu teşhis etmek ve altında yatan anatomik ya da psikolojik sorunları gidermek için mutlaka bir uzman hekimden destek almak gerekir.
Çölyak Hastalığı
Çölyak; vücudun buğday, çavdar, arpa gibi besinlerdeki bir protein kompleksi olan glütene karşı hassasiyet geliştirmesi sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Çölyaklı bireylerde glüten ince bağırsakta sindirimi sağlayan yapıları bozar ve besinlerin emilmesini engeller. Bu yüzden hasta yetersiz beslenme, kilo kaybı, kronik ishal, karın şişliği gibi pek çok sorunla karşı karşıya kalır. Araştırmaların gösterdiği bir çölyak semptomu da hem kadınlarda hem erkeklerde doğurganlığın azalmasıdır.
Çölyak özellikle erkeklerde üreme organlarının fonksiyonunu bozarak çocuk sahibi olmayı zorlaştırır. Glütensiz beslenme ve çölyak tedavisiyle hastanın doğurganlığı artırılabilir.
Geçirilen Ameliyatlar
Üreme sistemindeki karmaşık ve hassas yapı birçok unsurdan kolayca etkilenebilir. Karın içi ameliyatların birçoğunun sperma üzerinde olumsuz etkileri bulunabilir. Özellikle skrotal ve testis ameliyatlarıyla rektum kanseri için yapılan cerrahi müdahaleler boşalma sırasında yumurtaya ulaşan sperm sayısını ve kalitesini düşürüp kısırlığa sebebiyet verebilir.
İlaç Kullanımı
Testosteron replasman tedavisinde, kemoterapide, kanser ve ülser tedavilerinde, artrit tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar sağlıklı spermlerin üretimini ve işlevlerini olumsuz etkileyebilir. Ayrıca sporcuların kullandığı, testosteron hormonunu taklit ederek vücuttaki yağsız kas kütlesini artıran anabolik steroidler de uzun süreli kullanımda kısırlığa yol açabilir.
Erkeklerde Kısırlığa Neden Olan Çevresel Sebepler
Meslek, yaşam şartları ve alanları bütünsel sağlık için oldukça önemlidir. Hayatın bir döneminde maruz kalınan bazı kimyasallar, yüksek ısı ve vücutta biriken toksinler üreme sistemi üzerinde birtakım olumsuz etkiler yaratabilir. Kısırlığa yol açan tüm bu çevresel sebepleri farklı başlıklar altında incelemek gerekir.
Ağır Metal Maruziyeti
Alüminyum, kadmiyum, cıva, kurşun gibi ağır metaller vücutta ciddi bir toksin yükü oluşturarak zehirlenmelere yol açabilir ve vücudun genel işleyişini olduğu gibi üreme sisteminin fonksiyonlarını da bozabilir. Özellikle sanayi çalışanlarının çok dikkat etmesi gereken bu durum kısırlığın sebeplerinden biridir. Mutfaklarda kullanılan pişirme araç gereçleri, kozmetik ürünler, böcek öldürücü sprey gibi çeşitli ürünler içeriğinde ağır metaller barındırabilir.
1950'li yıllarda Japonya'da yaşanan Minamata Felaketi'nde olduğu gibi deniz suyuna karışan ağır metaller deniz ürünleriyle sofralara kadar ulaşabilir. Çevre konusunda duyarlı olmak ve ağır metal içerebilecek ürünlerden kaçınmak sağlık açısından oldukça önemlidir.
Endüstriyel Kimyasallar
Pestisit, herbisit, organik çözücüler ve boya malzemeleri gibi endüstriyel kimyasallara uzun süre maruz kalmak da sperm sayısını ve kalitesini düşürebilir. Bu kimyasalların kullanıldığı boyacılık, çimento ve beton üretimi gibi alanlarda çalışırken maske kullanmak, iş güvenliği ve hijyen kurallarına uymak çok önemlidir.
Aşırı Isı
Spermler yüksek sıcaklıklarda önce verimliliğini yitirir, sonra da ölür. Fırın gibi sıcak alanlarda çalışmak, jakuzi ve saunalarda sık sık vakit geçirmek testisteki sperm sayısı ve kalitesini olumsuz etkileyerek kısırlığa yol açabilir. Dizüstü bilgisayar, dar kıyafetler gibi etkenler de testis ısısını artırdığı için geçici olarak doğurganlığı azaltabilir.
Radyasyon
Radyasyona maruz kalmak vücutta sperm üretimini azaltabilen bir etkendir. Ancak daha sonra testisler normal fonksiyonunu geri kazanır. Uzun süre yüksek dozda radyasyona maruz kalındığındaysa sperm üretimi kalıcı olarak azalabilir ve kısırlık oluşabilir.
Erkeklerde Kısırlığa Neden Olan Diğer Sebepler
İyi beslenme, düzenli fiziksel aktivite, zararlı alışkanlıklardan uzak durmak gibi tedbirler genel sağlıkta olduğu gibi üreme sisteminin fonksiyonları üzerinde de iyileştirici etkiye sahiptir. Bunun tam aksi bir yaşam biçiminde kısırlığa zemin hazırlayabilecek etkenler şunlardır:
- Testosteron dengesini bozan, ereksiyon sorunlarına sebep olan, sperm miktarını ve kalitesini azaltan alkol tüketimi,
- Kas kütlesini artırsa da testislerin küçülmesine ve sperm üretiminin azalmasına yol açabilen anabolik steroidlerin kullanımı,
- Sperm sayısını ve kalitesini azaltan kokain, esrar gibi bağımlılık yapıcı maddelerin kullanımı,
- Sperm sayısını ve kalitesini olumsuz etkileyen doğrudan sigara tüketimi ve pasif içicilik,
- Hormonal dengesizliklere, sperm üretiminin azalmasına sebep olan obezite.
Erkeklerde Kısırlık Tanısı Nasıl Konur?
Kısırlık her ne kadar yaşanması olağan bir sağlık problemi olsa da hem kadınlar hem erkekler üzerinde olumsuz hisler uyandırabilir. Akılda "Kısırlık erkeklerde nasıl anlaşılır?", "Erkeklerde kısırlık testi nasıl yapılır?" gibi pek çok soru işareti oluşturur. Bu sorulara yanıt almak ve kısırlıkla ilgili bilinç kazanmak önemlidir.
Kısırlık teşhisinin ilk aşaması genel fiziki muayene ve tıbbi öykünün değerlendirilmesidir. Bu aşama şunları içerir:
- Fiziki muayene ve doğurganlığı önleyebilecek sorunların tespiti,
- Hastaya kronik sağlık sorunları, geçmişte veya hâlihazırda yaşanan hastalıklar, yaralanma ve ameliyat öyküleriyle ilgili sorular sormak,
- Hastaya ergenlik dönemindeki cinsel gelişimi ve güncel cinsel yaşantısı hakkında sorular sormak.
Doğurganlığın ilk şartlarından biri sperm sayısının ve kalitesinin yeterli olmasıdır. Dolayısıyla teşhisten önce hastadan sperma örneği alınarak kısırlık testi yapılır. Bu testin aşamaları şunlardır:
- Hastanın muayenehanedeki özel bir alanda mastürbasyon yaparak bir kabın içerisine boşalması istenir,
- Hastadan alınan sperma örneği laboratuvar ortamında incelenir,
- Spermadaki sperm sayısı ve kalitesi, sperma miktarı, enfeksiyonun olup olmadığı gibi birçok noktada detaylı bir inceleme yapılıp sonuçlar doktora iletilir,
- Doktor gerekli görürse sonuçların doğruluğundan emin olmak için farklı zamanlarda testi birkaç kez tekrar edilebilir,
- Son aşamada sonuçlara göre daha detaylı tetkikler yapılabilir veya doğrudan tedaviye başlanabilir.
Sperma analizinden sonra doktorunuzun doğru teşhis için isteyebileceği diğer tetkiklerse şunlardır:
- Skrotal ultrason,
- Transrektal ultrason,
- Hormon testi,
- Boşalma sonrası idrar tahlili,
- Genetik testler,
- Testis biyopsisi,
- Özel sperm fonksiyon testleri.
Erkeklerde Kısırlık Tedavisi
Hastaların zihnini en çok meşgul eden sorulardan biri de "Erkeklerde kısırlık tedavi edilebilir mi?" sorusudur. Kısırlık, altında yatan sebeplere bağlı olarak çoğu zaman tedavi edilebilir. Kökendeki sorun kesin olarak çözülemiyorsa bile yardımcı yöntemlerle çiftlere anne-baba olmak için yeni imkânlar tanınır.
İnfertilite tedavisi için kullanılabilecek çok sayıda yöntem bulunur. En yaygın kullanılan yöntemlerse şunlardır:
İlaç Tedavisi
Eğer kısırlığın kökeninde hormonal bozukluklar veya enfeksiyon sorunu yatıyorsa ilaç tedavisiyle kısa sürede başarılı sonuçlar alınabilir. Bu durumda doktorunuz erkeklerde testislerin fonksiyonlarını düzenleyen gonadotropin içerikli ilaçlar ve çeşitli antibiyotikler reçete edebilir.
İğne Tedavisi
İğne tedavisi ilaç tedavisine alternatif bir yöntemdir ve ikisi bir arada uygulanabilir. Bu yöntemle eksikliği kısırlığa yol açan hormonlar enjeksiyonla vücuda takviye edilir. Tedavinin sonuç vermesi 2 yılı bulabilir. Süreç boyunca tedaviye sadık kalmak oldukça önemlidir.
Kısırlık Aşılama Yöntemi
Erkek spermasında 10 milyondan fazla sperm bulunur ve eğer ölü ya da kalitesiz spermlerin yoğunluğu olağandan fazlaysa gebelik ihtimali düşer. Aşılama yöntemi spermayı yumurtaya ulaşmadan önce arındırmayı amaçlar. Ölü ve düşük kaliteli spermler ayıklanır, ardından sperma özel bir kateterle kadın rahmindeki yumurtaya aşılanır. Yumurtaya sadece yüksek kaliteli spermler ulaştığı için gebelik olasılığı artırılmış olur.
Ameliyat
Eğer doğurganlığı önleyen sebep varikosel ya da testisle penis arasındaki tıkalı bir kanalsa başvurulabilecek en etkili yöntem erkeklerde kısırlık ameliyatıdır. Bu yöntemle damarlar onarılır, daha önce yaptırılan vazektomi (erkeklerde doğum kontrol için yapılan bilinçli kısırlaştırma) ameliyatı geri döndürülebilir. Eğer spermadaki sperm sayısı çok azsa yine ameliyatla testislere ulaşılır ve çeşitli tekniklerle doğrudan testiste sperm üretimi gerçekleştirilir. Ardından elde edilen spermler yumurtaya aşılanabilir.
Tüp Bebek Tedavisi
Tüp bebek erkek kısırlığında en yaygın kullanılan yöntemlerden biridir. Bu yöntem aslında aşılamaya benzer ancak farklı olarak erkekten alınan kaliteli spermlerle kadından alınan yumurta, laboratuvar ortamındaki bir tüp içerisinde birleştirilir. Oluşan embriyo anneye transfer edilir ve yaklaşık iki hafta sonra annenin kanındaki Beta HCG düzeyi kontrol edilerek gebeliğin sağlanıp sağlanmadığı kontrol edilir.
Erkeklerde Kısırlık Tedavisinde Yaşam Tarzı Değişiklikleri
Kısırlık tedavisi sırasında yaşam tarzınızdaki olumsuzlukları gidermek, sağlıklı alışkanlıklar edinmek ve hormonal dengeyi destekleyecek önlemler almak tedavi sonucundaki başarı oranını artırabilir. İşte, uygulayabileceğiniz birkaç yaşam tarzı değişikliği önerisi:
- Sigarayı bırakmak ve sigara içilen alanlardan uzak durmak,
- Alkol almamak,
- Hormonları etkileyebilen ilaçları ve takviyeleri sadece doktorunuza danışarak kullanmak,
- Bağımlılık yapan maddelerden uzak durmak,
- Düzenli ve dengeli beslenerek fazla kilolardan kurtulmak ve bu sayede hormonal dengeyi sağlamak,
- Fiziksel hareketliliği artırmak,
- Doğada daha fazla vakit geçirmek,
- Stresten mümkün olduğunca uzak durmak.
Sıkça Sorulan Sorular
Erkeklerde sonradan kısırlık olur mu?
Kısırlık doğuştan gelen sorunlardan kaynaklanabileceği gibi daha sonra çeşitli hastalıklara, tümör oluşumuna, hormonal dengesizliklere veya testis yapısındaki sorunlara bağlı olarak da gelişebilir.
Erkeklerde kısırlık genetik midir?
Erkeklerde kısırlık genellikle kalıtsal değildir. Üreme sistemindeki yapısal veya fonksiyonel bozukluklara, çeşitli hastalıklara, enfeksiyona, tümörlere bağlı olarak ortaya çıkar. Kromozom bozukluğuna bağlı kısırlık vakaları bile bebeğin anne karnındaki gelişim sürecinde rastgele ortaya çıkar. Ancak tümör, kanser gibi kısırlığa da sebep olabilen hastalıklar kalıtsal olabilir.
Erkeklerde kasık fıtığı ameliyatı kısırlık yapar mı?
Alt karın bölgesine doğrudan müdahale gerektiren tüm ameliyatlar testis yapısını etkileyerek kısırlığa yol açma riski taşır. Ancak tüm ameliyatlarda birtakım riskler mevcuttur. Kasık fıtığı ilerlediği takdirde bağırsakların kaybı gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceği için güvenilir bir kurumda ve uzman cerrahlar tarafından mutlaka tedavi edilmelidir.
Erkeklerde TSH yüksekliği kısırlık yapar mı?
Tiroit hastalıkları sperm kalitesini olumsuz etkileyerek kısırlığa yol açabilir. Doğurganlığın artması için TSH değerinin normal aralıkta dengelenmesi gerekir.