Bireylerin değişken ruh hâlleri bazı hastalıkların habercisi olabilir. Bir dönem çok enerjik hissederken ardından derin bir mutsuzluk ve hâlsizlik baş gösterebilir. Böyle bir durumda akla gelen hastalıklardan biri bipolar bozukluk olabilir. Bireyin yaşam konforunu artıran tedavi yöntemleriyle bu hastalıkla yaşamayı öğrenmek mümkündür. Gelin, "Bipolar bozukluk ne demek ve nasıl tedavi edilir?" gibi soruların yanıtlarını inceleyelim.
Bipolar Bozukluk Nedir? Tipleri Nelerdir?
Bipolar bozukluk, bir diğer adıyla manik depresif bozukluk, duygusal olarak yükselme ve takibinde düşüşle seyreden, abartılı ruh hâli değişimlerinin görüldüğü psikolojik bir duygudurum bozukluğudur. Bireylerin yaşam kalitesi üzerinde oldukça büyük etkisi olan bu rahatsızlık, hem sosyal ilişkilerde hem akademik hayatta pek çok soruna yol açabilir. İleri dönemlerdeyse bireylerin günlük hayatını etkileyebilecek zihinsel ve fiziksel işlev kaybına neden olabilir.
Duygusal yükselmeler mani veya hipomani olarak isimlendirilir. Manik dönemde birey, son derece neşeli ve coşkuludur. Herkesle sohbet eder, güler, eğlenir ve kendini çok yüksekte hissettiği anlar yaşar. Tüm bunların yanında, yapılan bir eleştiriye karşı büyük öfke duyabilir ve taşkınlıklarıyla ilgili uyarı aldıklarında sinirlenebilir. Çok pozitif görünmesine karşın manik hastanın sosyal uyumu tamamen bozulmuştur.
Devamında seyreden duygusal çöküşlerle birlikte depresif dönem başlar. Birey bu dönemde mutsuz, karamsar ve kaygılı olabilir. Bipolar bozukluğun her yaşta başlama olasılığına karşın erken başlangıçlı bipolar bozukluk hastalığın seyri için olumsuz bir durumdur. Zamanında tanı konmadığında yetişkinlikte ciddi sıkıntılara neden olabilir. Genelde 20 ila 25 yaşlarda başlayan bu duygudurum değişikliklerinin görülme sıklığı, toplumda ortalama olarak %2 ile %3 arasındadır.
Bipolar bozukluğun seyrine göre üç çeşidi bulunur. Bipolar bozukluk çeşitlerini şöyle sıralayabiliriz:
Bipolar Bozukluk Tip-1: Birey manik dönem geçirdiğinde bipolar-1 bozukluk tanısı alır. Aynı zamanda manik, hipomanik, depresif ya da karma dönemler geçirebilir. Bu tür bipolar bozukluk dönemlerinin süresi belli olmamakla birlikte bir süre sonra birey normal hayatına geri dönebilir. Koruyucu bir tedavi alınmadığında dönemler tekrarlayabilir. Tekrarların şiddeti ve sıklığı belirsizdir.
Bipolar Bozukluk Tip-2: Birey yalnızca major depresif ve hipomanik dönemler geçirir. Hangi dönemi geçireceği ve süreleri belirsizdir.
Bipolar Bozukluk Tip-3 (Siklotimi): Birey hipomanik ve minör (hafif) depresif dönemler geçirir. Bu tür hastaların alevlenme ve sönme dönemleri şiddetli olmasa da süreç ardışık olarak ilerler. Yani normal olarak seyrettiği ara dönemler yoktur. Hasta en az 2 yıl boyunca hipomanik dönemden minör depresif döneme geçiş yaşar. Bu rahatsızlık sosyal hayatta neşe, hareketlilik ve takibinde durgunluk ve suskunluk şeklinde kendini gösterir.
Bipolar Bozukluk Belirtileri Nelerdir?
Bipolar bozukluğun en önemli belirtileri arasında hastalığın sebep olduğu manik ataklar değerlendirilir. Bipolar bozukluk başlangıcında hafif belirtiler gözlemlenirken hastalık şiddetlendikçe belirtilerde de artış görülebilir.
İki uçlu bipolar bozukluk belirtileri şöyle listelenebilir:
Manik dönemde:
- Mutlu, neşeli ve coşkulu olma hâli,
- Kendini oldukça önemli hissetmek,
- Konuşmanın hızlanması,
- Konsantrasyonun azalması,
- Cinsel istekte artış,
- Tahrik edici, müstehcen hareketlerin artması,
- Uyku ihtiyacında azalma,
- Riskli kararlar vermek ve riskli hareketlerde bulunmak,
- Çok para harcamak,
- Düşüncelerin artması,
- Alkol ve madde kullanımının artması.
Depresif dönemde:
- Oldukça üzgün hissetme ve mutsuzluk,
- Sinirli ve gergin ruh hâli,
- Değersizlik hissi,
- Umutsuzlukta artış ve iştahta azalma,
- İntihar düşüncelerinin artması,
- Yorgunluk ve hâlsizlik,
- Sanrılar görmek,
- Aşırı uyku hâli veya uykuya dalmada güçlük,
- Abartılı suçluluk ve pişmanlık duyguları.
Bebeklerde, Çocuklarda, Ergenlerde ve Yaşlılarda Bipolar Bozukluk Belirtileri
Çocuklarda ve ergenlerde bipolar bozukluk, yetişkinlere göre farklı seyredebilir. Bu yaş grubunda çok sık görülmediği için farklı hastalıklarla da karıştırılması olasıdır. Yetişkinlerin aksine çocuk ve ergenler, bir gün içinde birçok kez manik ve depresif ataklar geçirebilirler. Bu hızlı döngü, davranış bozukluğu olarak algılanabilir. Çocuklarda ve ergenlerde bipolar bozukluk belirtileri kendini şu şekillerde gösterebilir:
- Aşırı gerginlik ve yıkıcı öfke nöbetleri,
- Bedeniyle barışık olmama hâli,
- Okula karşı isteksizlik,
- Evden ve okuldan kaçma girişimleri,
- Nedensiz ağlama krizleri,
- Sosyal dışlanma ve yalnızlaşma,
- Başarısızlığa karşı tahammülsüzlük,
- İştahta ve uykuda azalma.
- İşitsel sanrılar.
Ergenlerde bu belirtiler görülüyorsa bipolar rahatsızlığa ek olarak diğer rahatsızlıklar da değerlendirilmelidir. Bunlar arasında dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB), yıkıcı davranış bozuklukları ve zekâ geriliği sayılabilir.
Yaşlı bireyler ise bipolar tanısı alanların yaklaşık %5 ila %10'unu oluşturmaktadır. Manik yaşlılarda bipolar bozukluk, yönelim bozukluğu, bilişsel işlev bozukluğu ve deliryum gibi rahatsızlıklarla kendini gösterebilir. 65 yaş üzeri bireylerde bipolar bozukluk görülme sıklığı %0.5 civarındadır ve daha çok manik sendromlar görülmektedir. Kadınlarda daha sık rastlanır.
Bipolar Bozukluk Neden Olur? Kimlerde Görülür?
Bipolar bozukluğun nedenleri arasında beyinde hücreler arası iletişimi sağlayan nörotransmitterlerin taşınmasında veya düzeylerinde ortaya çıkan değişiklikler gösterilebilir. Bu nörotransmitterlerden en önemlileri serotonin, noradrenalin, dopamin ve asetilkolindir. Stresli veya travmatik olaylar da bipolar bozukluğu tetikleyebilir. Hastalığın nedenleri kesin olarak bilinmemekle birlikte kalıtsal olarak güçlü bir aktarım olduğu kabul edilir. Kimi zamanlarda yakın çevrede görülen ölüm, kayıp, doğum veya zorunlu taşınma gibi çevresel olaylar da hastalığı tetikleyebilir.
Bipolar bozukluğun gelişiminde rol alan diğer risk faktörlerini şöyle sıralamak mümkündür:
- Yetersiz bedensel aktivite,
- Kötü beslenme alışkanlıkları,
- Stresli yaşam ve iş sorunları,
- Suç oranı yüksek bir bölgede yaşama,
- Maddi sıkıntılar.
Bipolar Bozukluk Genetik midir? Anneden Çocuğa Geçer mi?
Kesin ve net olmamakla birlikte genetik yatkınlık bipolar bozukluğun ortaya çıkmasında büyük ölçüde etkilidir. Bipolar bozukluk sebepleri arasında ilk sırada genetik faktörler yer alır. Akrabalarında bipolar bozukluk olmayan bireylerde hastalığın görülme sıklığı %1-2 arasındayken birinci derece akrabalarda hastalık varsa görülme sıklığı %7-8'e yükselebilir. Tek yumurta ikizlerinden birinde bipolar teşhis edilmişse diğerinde de %60'a yakın oranda görülebilir. Genetik açıdan bipolar bozukluğa yatkın bireylerin stresli yaşamları da hastalığın ortaya çıkmasını tetikleyebilir.
Bipolar Bozukluk Nasıl Anlaşılır?
Bipolar bozukluğa sahip bireylerin hastalık çeşidi, şiddeti, yoğunluğu ve sıklığı değişiklik gösterir. Bu nedenle tanı için bipolar bozukluk testi uygulanmalı ve psikiyatrik teşhis konmalıdır. Hastaların büyük çoğunluğu başlangıçta depresyon tanısı alabilir. Depresyon tedavileriyse hastalığın seyrini zora sokabilir.
Bipolar bozuklukta tanı koyulurken ilk adımlardan biri, hastanın aile öyküsünü öğrenmektir. Ailede bipolar bozukluk teşhisi almış biri varsa bu hastalıktan şüphe edilebilir. Ayrıca tanı için manik dönem de önemlidir. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre manik dönemin en az bir hafta boyunca devam etmesi ve normal dışı coşkunluk hissi oldukça önemli bir parametredir. Farklı hastalıklarla karışma riski olduğundan sürecin bir psikiyatr tarafından takip edilmesi gerekir. Bireyin mani döneminde kendine zarar vermek isteyip istemediği gözlemlenir. Ayrıca beyin fonksiyonlarının takibi için MR ya da diğer görüntüleme yöntemlerinden faydalanılır.
Hastalığın seyrinde gelişen en önemli durumlardan bir diğeri de mevsimsel değişimler görülmesidir. Bireyler ilkbahar ve yaz aylarında coşku, taşkınlık gibi duygularla dolar ve manik dönemi yaşar. Sonbahar ve kış aylarında ise depresyon baş gösterir. Özellikle mevsim geçişlerinde kötüleşme, aşırı para harcama, tepkisel davranışlarda alevlenmeler görülür. Hastalığın tanısı koyulurken tüm bu özellikler göz önünde bulundurulmalıdır.
Bipolar bozukluk DSM-5 tanı kriterleri şöyledir:
- Birey en az bir mani dönemi geçirmişse bipolar bozukluk tip-1 tanısı alır.
- Depresyon daha çok görülüyorsa ve hipomani dönemi azsa bipolar bozukluk tip-2 tanısı alır.
- Hafif depresif ve mani dönemleri geçiren hastalar bipolar bozukluk tip-3 (siklotimik bozukluk) tanısı alır.
Bipolar Bozukluk Tedavisi
Bipolar bozukluk için kesin ve tam iyileşme sağlayan bir tedavi henüz yoktur. Uygulanan tedavi yöntemleri, semptomları kontrol altına almakla ilgilidir. Bunun yollarından biri, eğer varsa madde ve alkol bağımlılıkları için tedavi uygulamaktır. İntihara meyilli, kendine veya çevreye zarar veren hastaların yatarak tedavisi de doktoru tarafından önerilebilir.
Elektroşok tedavisi olarak da bilinen elektrokonvülsif tedavi, ilaç tedavisi ve psikoterapinin beklenen etkiyi göstermediği, semptomların çok şiddetli seyrettiği durumlarda tercih edilebilir. Kısa süreli bir tedavi şeklidir, hastalığın şiddetine göre olumlu sonuçlar görülebilir.
İlaç Tedavisi
Bipolar bozukluğun semptomlarında etkili yöntemlerden biri ilaç tedavisidir. Bireyin abartılı ruh hâllerini dengeleyebilmek için doktor kontrolünde ilaç tedavisine başlanır. Tedaviye yalnızca atak dönemlerinde değil, herhangi bir belirtinin olmadığı ara dönemlerde de devam edilir. Bu ilaçlar ömür boyu kullanılabilir ve semptomlar üzerinde oldukça etkilidir.
Psikoterapi Desteği
Psikoterapi, tüm bipolar tiplerinde yinelemeyi azaltan bir yöntemdir. Hem hastanın hem çevresinin süreci doğru şekilde anlamalarını, tedaviye uyum sağlamalarını ve yaşam kalitelerinin iyileşmesini hedef alır.
Beslenme ve Yaşam Tarzı Değişiklikleri
Bipolar bozukluk, ömür boyu devam edebilen kronik bir durumdur. Tamamen ortadan kaldırılamaz ancak semptomlar kontrol altında tutularak hastanın konforlu bir yaşam sürmesi sağlanabilir. Bu sebeple bireyin hayatında birtakım değişiklikler yapması gerekebilir. Bu değişiklikleri şu şekilde sıralayabiliriz:
- Stresle baş edebilmeyi öğrenmek,
- Alkol ve tuz tüketimininden uzak durmak,
- Düzenli uyumak,
- Egzersiz yapmak,
- Günlük rutinler edinmek.
Sıkça Sorulan Sorular
Bipolar affektif bozukluk nedir?
Bipolar bozukluk birkaç farklı isimle anılır. Bunlar iki uçlu duygudurum bozukluğu, iki uçlu mizaç hastalığı, bipolar affektif bozukluk gibi isimlerdir.
Bipolar bozukluk atakları nasıl olur?
Bipolar bozuklukta atak dönemi, hastadan hastaya değişiklik gösterebilir. Duygulardaki ani değişimlerin süresi ve şiddeti hastalara göre farklı seyredebilir. Kimi hastalar mani dönemini daha güçlü yaşarken kimi hastalarda depresyon daha şiddetli görülebilir. Bazılarında ise bipolar bozukluk evreleri karma şekilde devam edebilir.
Majör depresyon ve bipolar bozukluk farkı nedir?
Depresif belirtiler yaşayan hastanın öyküsünde mani veya hipomani varsa bipolar bozukluk teşhisi alır. Eğer yalnızca depresyon belirtileri görülüyorsa ve mani dönem yaşanmıyorsa majör depresyondur.
Bipolar bozukluk tedavi edilmezse ne olur?
Bipolar bozukluk tedavi edilmediğinde süresi ve şiddeti artabilir, hastanın yaşam konforu ciddi oranda düşebilir. Özellikle hastanın intihar düşünceleri arttığında uzman desteği alması oldukça önemlidir. Tedaviyle semptomlar yaklaşık %70 ila %80'lik oranda kontrol altına alınabilir.
Bipolar bozukluk tehlikeli mi?
Ataklar esnasında hasta kendine veya çevresine zarar verebilir. Bu anlarda hastanın öfkesini artırıcı ortamlardan ve durumlardan uzak tutulması gerekir.
Bipolar bozukluk için hangi doktora gidilir?
Tanı ve tedavi için bir psikolog veya psikiyatristle görüşmek gerekir.
Bipolar bozukluk olan kişiye nasıl davranmalı?
Hastalığın farkında olmak, bir ömür bu hastalıkla birlikte yaşamayı öğrenmek ve özellikle atak dönemlerinde hastalara destek sağlamak önemlidir. Yargılamadan hareket etmek hastanın kendini daha güvende hissetmesini sağlayabilir.
Bipolar bozukluk ve şizofreni arasındaki farklar nelerdir?
İki hastalık belirti ve seyir olarak birbirine benzer. Bipolar bozuklukta hastalık kendini ataklar hâlinde gösterir ve zaman zaman sosyal olarak uyumlu dönemler yaşanır. Şizofrenide ise kısmi düzelmeler olsa da hastalık genellikle süreğendir.
Bipolar şizoaffektif bozukluk nedir?
Şizoaffektif bozukluk, şizofreni ve duygudurum bozukluğu belirtilerinin bir arada görüldüğü psikolojik durumdur. Şizoaffektif bozukluğun kesin nedeni bilinmese de genetik faktörler ve beyin yapısındaki anormalliklerin bu duruma neden olabildiği düşünülmektedir. Hastalığın yalnızca inişler yaşanan depresif versiyonu olabileceği gibi aşırı yükselişler ve düşüşler görülen versiyonu da vardır.