Yükleniyor...
logo

Anne Sütünün Faydaları ve Emzirme İpuçları

Anne Sütünün Faydaları ve Emzirme İpuçları

Anne sütü bebekler için gerekli bir besindir. Bebekler ilk 6 ay ihtiyaç duydukları tüm besinleri yalnızca anne sütünden karşılarlar. Anne sütü bebeklerin yeni gelişen vücut sistemleri için de en uygun kaynaktır. Emzirmek anne ve bebek için oldukça faydalıdır. Bu nedenle ilk 6 ay bebeklerin mümkünse yalnızca anne sütüyle beslenmesini önerilir. 6 aydan sonra 1-2 yaşına kadar katı gıdaya ek olarak emzirmeye devam edilebilir. Gelin, hep birlikte anne sütünün faydalarına ve emzirmenin yararlarına yakından bakalım.

Anne Sütünün İçeriği Nedir?

Anne sütü bebeğin büyümesi ve gelişmesi için ihtiyaç duyduğu tüm besin öğelerini içerir. Vitaminler, mineraller ve antioksidanlar açısından benzersiz bir formüle sahiptir. Bu nedenle de yeri doldurulamaz bir besin kaynağıdır. Anne sütü %78-88 oranında sudan oluşur. Bu sebeple bebeklere çok sıcak iklimler de dâhil olmak üzere ilk 6 ay su verilmesi gerekmez. Anne sütünde su dışında %7 oranında karbonhidrat, %1 oranında protein ve %3,8 oranında yağ ve makro besin maddeleri olarak 124 g/L katı bileşen bulunur.

Hamilelik sırasında üretilen kolostrum bebeğin ilk aşısı olarak da isimlendirilir ve oldukça değerlidir. Yalnızca doğumdan sonraki ilk birkaç gün üretilebilen kolostrum normal anne sütünden daha zengin bir içeriğe sahiptir. Kolostrumun yağ ve şeker oranı daha düşük, protein oranı daha yüksektir. Bağışıklığı koruyan güçlü antikorlar açısından da normal anne sütüne oranla daha etkilidir. Kolostrumun içeriğinde immünoglobulin A isimli bir antikor, enfeksiyon önlemeye yardımcı bir protein olan laktoferrin, lökositler ve hücre büyümesini uyaran bir protein olan epidermal büyüme faktörü bulunur. Bu içerikler nedeniyle kolostrum oldukça değerlidir ve bebeğin kolostrumu alması gerekir. İlk birkaç gün emzirmede sorun yaşanıyorsa kolostrumun elle sağılarak bebeğe verilmesi önerilir.

Anne Sütünün Bebeğe Faydaları Nelerdir?

Anne sütünün bebek sağlığı için birçok önemli faydası bulunur. Bebeğin büyüme ve gelişme dönemindeki tüm ihtiyaçlarını içerdiğinden genel sağlığı destekler. Anne sütünün bebek için faydaları şunlardır:

  • Anne sütü bebeklerin yeni gelişen mide ve bağırsakları için sindirimi kolay bir besindir. Bu nedenle de sindirim sistemini zorlamaz ve aynı zamanda sistemin gelişimini destekler.
  • İçerdiği bağışıklık güçlendirici antikorlarla enfeksiyonlara karşı koruma sağlar.
  • Bebeğin gelişimi için gerekli yağ, şeker, su, protein ve vitaminleri yeterli şekilde almasını sağlar.
  • Bebeğin büyümesini ve sağlıklı kilo alımını destekler.
  • Bebeğin doğal yollarla rahatlamasına yardımcı olur. 

Anne sütünün içeriği bebeğin zamanla değişen beslenme ihtiyaçlarını karşılamak için değişebilir. Anne sütünün pompayla sağılarak bebeğe verilmesi de aynı faydaları sağlar. Bebekleri ilk 3 ay emzirmek bebeğin ilk yıl mide gribi, ishal ve kulak enfeksiyonu geçirme riskini büyük oranda azaltır. İlk 3 ay emzirilen bebeklerde astım ve egzama gelişme riski de daha düşüktür. İlk 4 ay anne sütü alan bebeklerdeyse RVS (solunum sinsitiyal virüsü) veya diğer alt solunum yolu enfeksiyonları riski daha azdır. En az 6 ay emzirmek bebeğin çocukluk çağı kanserlerine yakalanma riskini düşürür. Bir ila iki yıla kadar emzirmekse bebeğin gelişimi ve büyümesi için faydalıdır.

Anne Sütü Hangi Hastalıklara Karşı Korur?

Yapılan araştırmalar anne sütünün bebeğin belirli hastalıklara yakalanma riskini düşürdüğünü ve bebeğin bağışıklık sisteminin güçlenmesine önemli katkı sağladığını gösterir. Emzirilen bebeklerin hastaneye yatış oranı daha düşüktür.

Anne sütüyle beslenen bebeklerde bazı komplikasyonların oluşma riski de azalır. Bu sorunlar şu şekilde listelenebilir:

  • İshal ve kusma,
  • Genellikle prematüre bebekleri etkileyen nekrotizan enterokolit,
  • Kulak enfeksiyonları,
  • Bakteriyel menenjit,
  • Astım,
  • Çocukluk çağı obezitesi,
  • Egzama,
  • Tip 2 diyabet,
  • Çocukluk çağı lösemisi,
  • İleriki yaşlarda ortaya çıkabilecek ortodontik sorunlar,
  • Çölyak hastalığı,
  • İnflamatuvar bağırsak hastalıkları.

Emzirmenin Anne Sağlığına Faydaları Nelerdir?

Emzirmek doğum sonrasındaki doğal süreçlerden biridir. Bebeğin gelişimine olan katkısının yanı sıra emzirmenin anne sağlığı için de birçok faydası bulunur. Fiziksel yararları kadar annenin psikolojik sağlığı için de önemlidir. Emzirmek anne ve bebek arasında ilişki kurulmasını kolaylaştırır. Bu durum hem anneyi hem bebeği duygusal açıdan tatmin eder. Emzirmeyle oluşan fiziksel yakınlık güvenli bağlanmayı sağlar. 

Emzirme sırasında oksitosin hormonu üretilir. Bu hormon doğum sonrası vajinal kanamanın azalmasına ve rahmin kasılmasına yardımcı olur. Bu kasılma sayesinde rahim normal boyutlarına daha hızlı şekilde döner. Emzirmenin anne sağlığı için en önemli faydalarından biri de doğum sonrası depresyon riskini azaltmasıdır. Emzirmek kalori harcanmasına yol açarak doğum sonrası kilo verme sürecini de kolaylaştırabilir.

Emzirmek annenin sağlığını uzun vadede desteklerken şu risklerin azalmasına da yardımcı olur:

  • Meme kanseri,
  • Yumurtalık kanseri,
  • Endometriyak kanser,
  • Tiroit kanseri,
  • Osteoporoz,
  • Tip 2 diyabet,
  • Kalp-damar hastalıkları,
  • Yüksek tansiyon ve yüksek kolesterol.

Anneler İçin Emzirme İpuçları

Emzirme her ne kadar doğal bir süreç olsa da bazı anneler için kolay olmayabilir. Bebeklerde emme refleksi gebeliğin yaklaşık 32. haftasında gelişir. Dolayısıyla zamanında doğan bebeklerde emme refleksi güçlüdür. Bazı durumlarda, özellikle yenidoğan döneminde bebeklerde çeşitli nedenlerle meme reddi görülebilir. Bu gibi durumlarda bebeği doğru emzirme teknikleriyle memeye alıştırmak gerekir. İşte anneler için emzirmeye yönelik ipuçları:

Doğum Öncesi Emzirmeye Hazırlık

Rahat bir emzirme süreci için annelerin hamilelik döneminde emzirmeye hazırlanması önemlidir. Doğum öncesinde emzirme hakkında yeterli bilgiye sahip olmak emzirme sürecini kolaylaştırır. Emzirme kurslarına katılmak, doğru pozisyon ve tutuş tekniklerini öğrenmek, süt sağma ve yaygın emzirme sorunlarının çözümü hakkında bilgi sahibi olmak yardımcı olabilir.

Ten Temasını Sağlamak

Doğumdan hemen sonra bebekle çıplak ten teması kurmak bebeğin rahatlamasına, vücut ısısının dengelenmesine ve nefes alış verişlerinin düzenlenmesine yardımcı olur. Ten teması hem anne hem bebek için iyi bir bağ kurma yöntemidir. Aynı zamanda bebeğin doğal emme refleksini kullanarak memeye tutunmasına da yardımcı olur.

Meme Başını Doğru Kavratmak

Bebeğin etkili şekilde emmesi için memeyi doğru kavraması gerekir. Bebeğin yalnızca meme ucunu değil, areola olarak isimlendirilen koyu renkli kısmı tamamen ağzına alması ve dilinin üzerinde tutması gerekir. Bebek memeyi tutmadan önce meme başını bebeğin dudak kenarlarına değdirerek bebeğin arama refleksini uyandırmak yardımcı olabilir. Bu refleksle bebek ağzını açıp dilini dışarı doğru uzatarak memeyi çok daha kolay kavrayabilir.

Bebeği Doğru Pozisyonda Tutmak

Emzirme için annenin de bebeğin de rahat bir pozisyonda olmaları gerekir. Hangi pozisyonun daha rahat olduğunu anne ve bebek deneyimleyerek öğrenebilir. Bebeğin başının ve boynunun düz bir çizgide olması yutmasını kolaylaştırır. Annenin de bu esnada olabildiğince rahat olması önemlidir.

  • Beşik Tutuşu: Emzirirken en sık kullanılan pozisyonlardan biridir. Bu pozisyonda anne rahat bir yere oturur ve bebeğini kucaklar. Bebeğin yüzü ve gövdesi anneye dönüktür. Başı annenin iç dirseğinde, annenin koluysa bebeğin gövdesini destekler şekilde durur. Anne memesini C şeklinde tutarak bebeği emzirir.
  • Koltuk Altı Tutuşu: Anne oturur pozisyondadır ve annenin dirseğiyle bebeğin bacaklarını desteklemek için annenin yan tarafına bir yastık konur. Bebek bu yastığın üzerinde başı annenin avucunun içerisinde, bacaklarıysa koltuk altına uzanacak şekilde yatırılır. Memeyi tutma sorunu olan bebeklerde, erken veya küçük doğmuş olanlarda, ikiz bebeklerde, annenin memeleri büyük olduğunda ya da sezaryen sonrası ağrı durumlarında bu pozisyon kullanılabilir.
  • Çapraz Beşik Tutuşu: Annenin oturur pozisyonda bebeği kucağına aldığı emzirme pozisyonudur. Emzirilen memenin tersindeki kol bebeği kucaklar. Bebeğin memeyi tutmada sorun yaşadığı ya da erken doğan küçük bebeklerde bu yöntem etkili olabilir.
  • Yatarak Emzirme Pozisyonu: Anne yan tarafına doğru uzanır. Başı ve sırtı bir yastıkla desteklenir. Bebeğin yüzü memeye dönüktür. Anne kolunu bebeğin omuzları arkasından kavrar ve bebeği vücuduna yaklaştırır. Diğer eliyle de memeyi destekler. Sezaryen sonrası ağrısı olan ya da yorgun anneler için bu pozisyon uygun olabilir.

Düzenli Gaz Çıkarmak

Yenidoğan dönemindeki bebekler genellikle meme başını güçlü şekilde kavrayamayabilirler. Bu da emme sırasında bebeğin fazla hava yutmasına neden olabilir. Midesi gaz dolan bebekte doluluk hissi yaşanır. Emme ve yutma refleksinde güçlük çekebilir. Bu nedenle emzirirken düzenli aralıklarla bebeğin gazını çıkartmak ve emzirmeye öyle devam etmek gerekebilir.

Uygun Aralıklarla Emzirmek

Bebekleri sık aralıklarla düzenli şekilde emzirmek hem annenin süt üretiminin artmasına hem bebeğin emme refleksinin gelişmesine yardımcı olur. İlk haftalarda bebeği sık sık beslemek önemlidir. Özellikle doğumdan sonra ilk birkaç gün emzirme sıklığı saat başı olabilir. Bu dönemde bebek her istediğinde emzirmek gerekir. Yenidoğan döneminde emzirme sıklığı gece de dâhil olmak üzere en geç 2 saat aralıklı olmalıdır. İlk birkaç hafta boyunca gün içinde 8-12 kez emzirme önerilebilir. En doğru emzirme rutini için bir doktora danışılabilir.

Emzirme süreci anne ve bebek sağlığı için oldukça önemlidir. Bu nedenle anne veya bebekte herhangi bir sağlık sorunu yoksa bebeğin doğru şekilde emzirilmesi gerekir. Sağlıklı bir emzirme için annelerin desteğe ihtiyacı olabilir. Annelerin bu destek ihtiyacı hastaneden eve döndüklerinde de devam edebilir. 360 Sağlık Evde Bebek Hemşiresi Hizmeti yenidoğan döneminde ebeveynlerin ve bebeğin ihtiyaç duydukları bakımı sağlayarak bu dönemin daha sağlıklı geçirilmesine yardımcı olur. Siz de doğum sonrası emzirme süreciyle ilgili desteğe ihtiyaç duyuyorsanız 360 Sağlık imkânlarından faydalanabilirsiniz.

Paylaş
badge Onaylanmış İçerik

Verdiğimiz Bilgilere Güvenebilirsiniz

Bu içerik 360 Sağlık Tıbbi Yayın Kurulu tarafından onaylanmıştır. Tıbbi Yayın Kurulumuz, sağlık alanında güvenilir bilgiye erişim sağlamak amacıyla oluşturulmuş deneyimli doktor ve araştırmacılardan oluşan bir ekiptir.
Son güncelleme tarihi: 02.10.2024