Depresyon Nedir? Çeşitleri Nelerdir?
Depresyon; bir kişinin kendini nasıl hissettiğini ve düşündüğünü, dünyayı algılama biçimini ve davranışlarını olumsuz yönde etkileyen zihinsel bir bozukluktur. Uzun süre boyunca devam edebilen depresyon, bireylerin günlük hayatını da olumsuz şekilde etkiler.
Tedavi edilebilir bir psikolojik rahatsızlık olan depresyonun toplumda görülme sıklığı oldukça yüksektir. Depresyon kimi hastalarda kısa süreli ve hafif semptomlarla kendini gösterirken kimi hastalarda çok daha uzun süren, semptomları çok daha şiddetli bir hastalığa dönüşebilir. Depresyon, gösterdiği semptomların şiddetine ve özelliklerine göre farklı türlere ayrılır.
Depresyon çeşitleri şunlardır:
Majör Depresyon Nedir?
Majör depresyon; kişinin günlük aktivitelerini yapmasını engelleyen, 2 haftadan uzun süren, duygusal çöküntülere neden olan bir depresyon türüdür. Hormonal bozukluklar, genetik faktörler ya da çevresel faktörler majör depresyonun nedeni olabilir.
Majör depresyonun oluşma şekline göre sınıflandırılan alt türleri şunlardır:
- Peripartum (Doğum sonrası) depresyonu,
- Psikotik depresyon,
- Mevsimsel depresyon,
- Melankolik depresyon,
- Premenstürel disformik bozukluk.
Minör Depresyon Nedir?
Majör depresyon kadar belirgin olmayan minör depresyon; belli süre devam eden düşük ruh hâli, ilgi kaybı, enerji eksikliği gibi semptomlar gösteren bir duygusal bozukluktur. Semptomlar kişinin günlük yaşamını etkilese de şiddeti çok fazla değildir.
Manik Depresyon Nedir?
Bipolar bozukluk olarak da bilinen manik depresyon iki farklı hastalık dönemiyle karakterizedir. Manik depresyonda kişinin ruh hâli depresif dönem ve mani dönem arasında dalgalanarak değişiklik gösterir.
Mani döneminde oldukça enerjik bir ruh hâline bürünen kişi kendisini çok iyi hisseder. Depresif dönemdeyse kişi kendisini dış dünyaya kapatıp çevresine olan ilgisini kaybeder.
Atipik Depresyon Nedir?
Atipik depresyon ya da gülümseyen depresyon, kişinin iç dünyasında mutsuz ve hüzünlü hissetmesine rağmen dış dünyaya karşı bir maske takar gibi neşeli görünmesiyle karakterizedir. Bu nedenle atipik depresyonun bir diğer adı da maskeli depresyondur. Anlık olarak oldukça neşeli görünen bir kişi yalnız kaldığında duygusal olarak çöküntüde olabilir.
Kronik Depresyon Nedir?
Distimi olarak da adlandırılan kronik depresyon, hafif belirtileri olsa da uzun süreli olan bir depresyon çeşididir. Ancak belirtilerin sürekli bulunması sebebiyle normal depresyona kıyasla daha ciddi bir hastalıktır.
Distimiden bahsedilebilmesi için semptomların 2 yıl gibi bir süre boyunca devam etmesi beklenir. Kişi bu süre boyunca düşük bir ruh hâli içindedir ve keyifsizdir. Kronik depresyon kişinin genel yaşam kalitesini düşürebilir ve ilişkilerinde birtakım sorunlara yol açabilir.
Endojen Depresyon Nedir?
Endojen depresyon, melankolik özellikli depresyon olarak da bilinen bir depresyon türdür. Belirli bir nedeni ya da tetikleyicisi olmadığı hâlde ortaya çıkan endojen depresyon, majör depresyon çeşididir. Ayrıca dış etkenlerden çok biyolojik faktörlerden ve beyindeki kimyasal değişikliklerden kaynaklanır.
Unipolar Depresyon Nedir?
Uzun süreli ve kalıcı bir tür olan unipolar depresyon, tek kutuplu depresyon olarak da bilinir. Bu kavram genellikle bipolar bozukluk ve majör depresyonu ayırmak için kullanılır. Yani unipolar depresyon, majör depresyonun bir başka adıdır.
Postpartum Depresyon Nedir?
Postpartum depresyon, peripartum ya da doğum sonrası depresyon olarak bilinen bir türdür. Yeni doğum yapmış kadınlarda görülür. Halk arasında bilinen adıysa lohusalık depresyonudur. Doğumdan hemen sonra görülebileceği gibi doğumu takip eden birkaç hafta içinde de görülebilir.
Doğum sonrası depresyon kendiliğinden iyileşebileceği gibi bazı durumlarda tedavi için profesyonel destek almak da gerekebilir. Postpartum depresyona hormonal değişiklikler ve annenin yaşadığı yoğun duygu durum değişiklikleri neden olabilir.
Depresyon Belirtileri Nelerdir?
Halk arasında depresyon kavramı oldukça fazla kullanılır. Kendini mutsuz, hevessiz ya da hüzünlü hisseden kişiler sıkça depresyonda olduklarını söyleyebilirler. Ancak her üzüntü ve mutsuzluk depresyon ya da depresyon belirtisi değildir.
Bir kişide depresyondan bahsedilebilmesi için kişinin belli başlı belirtilere sahip olması gerekir. Kadınlarda depresyon belirtileri erkeklerden çok farklı olmasa da bazı durumlarda küçük farklar görülebilir. Bunun nedeni kadınlara yüklenen toplumsal roller ve hormonal değişikliklerdir. Bunlara ek olarak hamilelikteki depresyon belirtileri de genel depresyon belirtilerinden farklı olabilir.
Kadınlarda ve erkeklerde depresyon belirtileri fiziksel ya da psikolojik olarak görülebilir. Yine depresyon belirtileri; ağır, hafif ve orta düzey depresyon belirtileri olarak sınıflandırılabilir.
Depresyonun fiziksel belirtileri şunlardır:
- Enerji kaybı,
- Yeme bozuklukları,
- Nedensiz kilo kaybı veya artışı,
- Uykusuzluk ya da aşırı uyuma,
- Aşırı hiperaktivite,
- Hâlsizlik ve yorgunluk,
- Herhangi bir nedeni olmayan baş, boyun ve sırt ağrıları,
- Kişinin hareketlerinde yavaşlama.
Depresyonun psikolojik belirtileriyse şunlardır:
- Depresif ruh hâli,
- Mutsuzluk,
- Değersizlik ve yetersizlik hissi,
- Her zaman keyif alınan aktivitelerden keyif almama ya da ilgi alanlarına karşı olan ilginin de azalması,
- Karamsar hissetme,
- Çaresizlik hissinde artış,
- Sürekli intihar ya da kendine zarar verme düşüncesi,
- Cinsel isteksizlik,
- Artan suçluluk duygusu,
- Konsantrasyon eksikliği,
- Karar vermede zorluk,
- Öz saygının azalması,
- Dalgınlık ve unutkanlık.
Depresyonda olan bireyler bu belirtilerin tamamını yaşamaz. Bazı bireyler yalnızca birkaç semptom yaşarken bazıları çok daha fazla semptom yaşayabilir.
Bir kişinin depresyonda olduğundan söz edebilmek için bu belirtilerden en az beşinin mevcut olması ve belirtilerin en az iki hafta devam etmesi gerekir.
Çocuklardaki depresyon belirtileri yetişkinlerden farklı şekilde kendini gösterebilir.
Çocuklarda görülebilen depresyon belirtileri şunlardır:
- Sıklıkla üzüntülü ruh hâli,
- Yoğun ağlama krizleri,
- Oyunlara ve sevilen aktivitelere ilgisizlik,
- Enerji eksikliği,
- İletişim kopukluğu,
- Yeme alışkanlıklarının değişimi,
- Uyku düzeninde belirgin bozulma,
- Konsantrasyon eksikliği,
- Okul başarısında düşüş,
- Nedensiz baş ve karın ağrısı gibi fiziksel şikâyetlerde artış,
- Öfke ve saldırganlık,
- Kendine zarar verme düşüncesi ya da kendine zarar verme.
Ağır (Majör) Depresyon Belirtileri
Majör depresyon genellikle bireyin günlük aktivitelere olan ilgisini kaybetmesiyle ve sürekli üzgün bir ruh hâliyle karakterizedir.
Majör yani ağır depresyon belirtileri şunlardır:
- Değersizlik ve suçluluk hissi,
- İntihara meyilli olma,
- Çabuk öfkelenme,
- Ağlama krizlerinin artması,
- İştahsızlık ve kilo kaybı,
- Uyku bozuklukları,
- Keyifsizlik ve hayattan zevk alamama.
Atipik (Gülümseyen) Depresyon Belirtileri
Atipik depresyon belirtileri şunlardır:
- İştah artışı ve buna bağlı olarak kilo alma,
- Aşırı uyuma isteği,
- Kollarda ve bacaklarda ağrı,
- Alınganlık,
- Reddedilme ve eleştirilme korkusu,
- Öfke artışı,
- İçe kapanma ve yalnız kalma isteği,
- Duygularını tanımlamada zorlanma,
- Kaygı, endişe ve stres artışı,
- Cinsel istek artışı,
- Üzüntülerini belli etmeme çabası ve sürekli iyi olduğunu dile getirme.
Hafif Depresyon Belirtileri
Hafif depresyon olarak isimlendirilen bu depresyon türü distimi yani kronik depresyondur. Bu hastalığın hafif depresyon olarak isimlendirilmesinin nedeni uzun sürmesine rağmen semptomlarının hafif olmasıdır.
Hafif depresyon belirtileri şunlardır:
- Motivasyon düşüklüğü,
- İlgi kaybı,
- Karamsarlık, mutsuzluk ve melankoli,
- Genel memnuniyetsizlik hâli,
- Güven problemleri,
- Uyku sorunları,
- Sürekli hâlsizlik ve yorgunluk.
Depresyon Belirtileri Cinsiyete Göre Değişir mi?
Depresyon kadınlarda erkeklere oranla 2 kat daha fazla görülür. Bu durumun hormonal nedenleri olduğu gibi toplumsal rollerle de ilgisi vardır. Ancak kadınlarda erkeklerden daha sık görülmesi depresyon belirtilerinin kadın ve erkeklerde farklı olduğu anlamına gelmez. Depresyon belirtileri cinsiyetten çok yaş faktörüne ve depresyon türüne bağlı olarak farklılık gösterebilir.
Depresyonun Nedenleri Nelerdir?
Depresyona yol açan birçok farklı neden vardır. Depresyon türlerinin nedenleri de birbirinden farklı olabilir. Depresyonun en önemli tetikleyicileri fiziksel, genetik, çevresel ve psikolojik etkenlerdir.
Başlıca depresyon nedenleri şunlardır:
Biyolojik Nedenler:
- Genetik yatkınlık,
- Hormonal değişimler,
- Doğum,
- Kullanılan bazı ilaçlar,
- Menopoz,
- Ağır ya da kronik hastalıklar.
Psikolojik Nedenler:
- Kayıp/yas,
- Anksiyete bozuklukları,
- Depresyon öyküsü,
- Stres,
- Olumsuz yaşam deneyimleri,
- Boşanma,
- Ayrılık kaygısı,
- Travma sonrası stres bozukluğu,
- Alkol ve madde bağımlılığı,
- Öz güven eksikliği,
- Aile ve çift sorunları,
- İlişki sorunları,
- Travma.
Çocuklarda görülen depresyona neden olan etkenler yetişkinlere kıyasla farklı olabilir.
Bu nedenler arasında şunlar sayılabilir:
- Anne-baba arasındaki çatışmalar,
- Stres,
- Disleksi gibi öğrenme bozuklukları,
- Ailede depresyon geçiren kişilerin olması,
- Aile içi problemler ya da şiddet,
- İletişim eksikliği,
- Terk edilme korkusu,
- Kardeş kıskançlığı,
- Akran zorbalığı,
- Cinsel istismar,
- Dışlanma,
- Kayıp/yas,
- Şehir ya da okul değişikliği,
- Anne ve babanın boşanması.
Depresyon Genetik midir?
Depresyonun nedenlerinden biri de genetik faktörlerdir. Yapılan araştırmalar sonucunda ailesinde depresyon öyküsü olan kişilerin depresyona yatkınlığının daha yüksek olduğu görülmüştür. Ancak bu durum ailesinde depresyon öyküsü olan herkeste depresyon görüleceği anlamına da gelmez.
Depresyon Tanı Kriterleri Nelerdir? Nasıl Teşhis Edilir?
Bir kişiye depresyon tanısı konulabilmesi için belli kriterlerin olması gerekir. Bu kriterler hekim tarafından tıbbi değerlendirmeler sonucunda elde edilir.
Depresyonun teşhisinde kan testi, tomografi ya da röntgen gibi tetkik yöntemlerinden yararlanılmaz. Ancak depresyon benzeri belirtiler gösterebilecek diğer hastalıkların teşhisi için kan testlerinden yararlanılabilir.
Depresyon teşhisinde ilk adım fiziksel muayenedir. Bu noktada amaç depresyona neden olan fiziksel hastalıkların teşhis edilmesidir. Bir sonraki aşamada da psikiyatrik değerlendirme yapılır.
Psikiyatrik değerlendirmede hekim hastaya kendisinin ve ailesinin psikiyatrik geçmişi hakkında sorular sorabilir. Tüm bunlara ek olarak hastalığın tanısı için hazırlanmış özel sorular içeren depresyon testi olarak bilinen anketlerden yararlanabilir. Bu amaçla kullanılan en yaygın testlerden biri Beck depresyon ölçeğidir.
Çocukluk dönemi depresyonunun tanısındaysa anne ve babanın farkındalığı oldukça önemlidir. Ayrıca öğretmenlerin gözlemleri ve görülen depresyon belirtilerinin aileyle paylaşılması da tanı sürecine yardımcı olabilir. Belirtilerin fark edilmesinin ardından bir doktora danışılması gerekir. Çocuklarda görülen depresyonun teşhisi yine depresyon tanı yöntemleriyle gerçekleştirilir.
Depresyon Nasıl Tedavi Edilir?
Depresyon, kişinin mutlaka destek alması ve tedavi edilmesi gereken psikolojik bir rahatsızlıktır. Depresyon tedavisinde en sık kullanılan yöntemler psikoterapi ve ilaç tedavisidir. Tedavide kullanılacak yöntemler hekim ve hastanın ortak kararına, hastanın tıbbi geçmişine ve depresyonun türüne göre farklılık gösterebilir.
İlaç Tedavisi
Depresyonun ilaçla tedavisinde genellikle antidepresanlar kullanılır. Antidepresanlar sakinleştiricilerden ya da yükselticilerden farklıdır. Bağımlılığa neden olmazlar. Antidepresanlar kesinlikle doktor reçetesiyle kullanılmalıdır. Reçetesiz antidepresan kullanımının son derece tehlikeli olduğu unutulmamalıdır.
Antidepresanlar genellikle 2-3 hafta içerisinde hasta üzerinde olumlu etki göstermeye başlar. Ancak bazı durumlarda olumlu etkilerin görülmesi yaklaşık 2- 3 ay kadar da sürebilir.
Antidepresanlardan alınması istenen etki beklenen süre içerisinde alınmadığında mutlaka doktora danışılmalıdır. Aynı zamanda ilaç tedavisi doktor onayı olmadan kesilmemelidir. İlaçlar doktorun önerdiği süre boyunca reçete edilen dozlarda düzenli şekilde kullanılmalıdır.
Psikoterapi
Depresyon tedavisinde kullanılan yöntemlerden bir diğeri de psikoterapidir. Bazı depresyon türlerinde psikoterapi tek başına yeterli olabilirken daha ağır vakalarda psikoterapiye ilaç tedavisi de eşlik eder.
Bilişsel-davranışçı terapi, depresyon tedavisinde en sık uygulanan psikoterapi yöntemlerindendir. Problem çözme odaklı bir yöntem olan bilişsel-davranışçı terapi, hastanın olumsuz düşünce yapısını hızlı şekilde tanıyarak düşünme biçimini ve davranış örüntülerini değiştirmeyi amaçlar.
Elektrokonvülsif (EKT) Terapi
Psikoterapi ve ilaç tedavisine yanıt vermeyen depresyon hastalarında elektroşok tedavisi olarak da bilinen elektrokonvülsif tedaviden yararlanılır. Bu tedavi yönteminin başarı oranı oldukça yüksektir.
Elektrokonvülsif tedavide beyin, kısa ve kontrollü elektrik akımları gönderilerek uyarılır. Anestezi altında yapılan EKT'de, beyinde kısa bir nöbeti tetiklemek amaçlanır. Bu sayede beyinde belli kimyasalların salgılanmasıyla semptomların azalması sağlanır.
Depresyon tedavisinde profesyonel tedavi yöntemleri kadar kişinin kendi uygulayacağı yöntemler ve alacağı önlemler de etkilidir. "Depresyona ne iyi gelir?" noktasında tedavinin etkinliğini artırmak ve iyileşme süresini kısaltmak için şu yöntemler uygulanabilir:
- Düzenli egzersiz yapmak,
- Uyku düzenine dikkat etmek,
- Sosyalleşmek,
- Açık havada (özellikle gün ışığında) dolaşmak,
- Alkol ve sigaradan mümkün olduğunca uzak durmak,
- Sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinmek.
Depresyon profesyonel destekle tedavi edilebilen bir hastalıktır.
Depresyonun iyileştiğini gösteren belirtilerden bazıları şunlardır:
- Duyguların daha kolay kontrol edilmesi,
- Mutsuzluk, huzursuzluk, suçluluk ve tükenmişlik hislerinde azalma,
- Hayattan keyif almaya başlama,
- Yeme bozukluklarında iyileşme,
- Uyku düzeninde iyileşme,
- Konsantrasyonda artış,
- Cinsel isteğin normale dönmesi.
İyileşme belirtilerinin görülmesi, depresyonun tamamen iyileştiğinin bir göstergesi değildir. Tedavi sürecinin sonlandırılması mutlaka doktor onayıyla gerçekleştirilmelidir.
Depresyonun Tekrarlama Riski Var mıdır?
Depresyon tedavi edilse de tekrarlama riski yüksek olan bir hastalıktır. Özellikle daha önce depresyon tekrarı yaşamış olan hastalarda bu risk daha fazladır.
Depresyonun tekrarlamasının engellenmesi ve tekrarlamış depresyonun tedavisi mümkündür.
Depresyonun tekrarlamasında etkisi olabilen bazı faktörler şu şekilde sıralanabilir:
- Daha önce depresyon geçirmiş olmak,
- Kronik depresyon varlığı,
- Depresyon iyileştikten sonra var olan kalıntı belirtileri,
- Aile bireylerinde depresyon öyküsü olması,
- Depresyonun 60 yaş üzerinde başlamış olması,
- Depresyona eşlik eden alkol ve madde bağımlılığı.
Depresyon Sürecinde Destek Alabileceğiniz Uzmanlar 360Sağlık'ta!
Depresyon toplumda oldukça sık görülen bir hastalıktır. Depresyon belirtileri gösteren bireyin bu hastalığı hafife almayıp mutlaka yardım alması gerekir.
Siz de kendinizde ya da bir yakınınızda depresyon belirtileri görüyor ve psikolojik desteğe ihtiyaç duyuyorsanız 360Sağlık Psikoloji bünyesinde yer alan psikolog ve psikiyatristleri inceleyebilir, online randevunuzu hemen oluşturup tedavi sürecinizi planlayabilirsiniz.