Çocuk Psikolojisi Nedir?
Psikolojinin alt dallarından biri olan çocuk psikolojisinde bir çocuğun anne karnından ergenlik dönemine kadar olan tüm süreci ele alınır. Bu alanda çocukların duygusal, bilişsel, cinsel, sosyal gelişimleri gibi pek öok gelişim alanı ve bunların çıktıları incelenir.
Çocuk psikolojisine göre her çocuk bir diğerinden farklıdır. Çocukların farklılıkları onların öznel kimliklerini oluşturur. Bebeklikten yetişkinliğe kadar ki süreçte gelişim aşamaları birbirine benzese de duygu, düşünce ve davranışlar farklı şekilde gelişir. Bu noktada çocuk psikolojisi uzmanları çocukların gelişimsel zorluklarla baş edebilmelerinin yanısıra iç ve dış dünyaları ile uyumlu şekilde büyüyebilmeleri için çalışır.
Çocuk psikolojisinde temel olarak çocukların yaşam kalitelerini ve gelişimlerini olumsuz yönde etkileyen olayları/durumları yeniden anlamlandırmaya yardımcı olmak amaçlanır. Örneğin travmatik deneyimler yaşayan çocukların psikoterapi desteğiyle kendilerini güvende hissedebilmelerine yardımcı olunur.
Çocuk psikolojisi çocuklar kadar aileler için de önemlidir. Çocukların ruh sağlığını korumak ve duygularını anlamak için ebeveynlerin desteği gereklidir. Dolayısıyla çocuk psikolojisinde yalnızca çocuğun değil, ailenin de izlenmesi önemlidir.
Çocuk Psikolojisi Neden Önemlidir?
Farklı gelişim kuramcıları farklı ölçütlerle çocuk gelişimini kademelendirmiştir. Yaygın kullanılan derecelendirmeye göre bebeklik dönemi (0-2 yaş), ilk çocukluk (oyun) dönemi (3-6 yaş), ikinci çocukluk (ilkokul) dönemi (7-11 yaş), ergenlik dönemi (12-19 yaş) olarak geçer. Yaşamın her aşamasında çocuk fiziksel, psikomotor, dil, bilişsel, sosyal, duygusal, ahlak, cinsel gibi tüm gelişim alanlarıyla büyümeye devam eder.
Gelişimi kalıtım ve çevresel faktörler belirler. Bu bağlamda çocukların gelişimlerini sağlıklı şekilde sürdürebilmeleri için kalıtımsal olarak getirdiklerine ek olarak hangi yaşamın, koşulların içine doğduğu da kritik önem taşır.
Çocukların neredeyse her anına tanıklık eden ebeveynlerin ve okul döneminde de öğretmenlerin iş birliği içinde hareket etmesi çocuğun potansiyel sorunlarının ve güçlü yanlarının fark edilebilmesine yardımcı olabilir. Bu noktada çocuğu yakından tanımak ve gerektiğinde çocuk psikologlarıyla işbirliği içinde olmak, çocukların sağlıklı ruhsal kaynaklara sahip olmasına yardımcı olur. Çocuklar yetişkinlere ve yaşıtlarına karşı düşünce ve duygularını yargılanma korkusu olmadan paylaşabildikçe sosyal ve duygusal açıdan sağlıklı gelişim gösterebilirler. Çocuğun etrafındaki yetişkinlerin de bu sinyalleri duyuyor olabilmesi önem taşır.
Çocuk psikolojisi; çocukların mantık, problem çözme, karar verme yeteneği gibi bilişsel süreçlerini de kapsar. Bu sayede ebeveynler, öğretmenler ve çocuk psikologları çocukların bilişsel gelişimlerinde herhangi bir problem olup olmadığını daha erken tespit edip üzerinde çalışma imkânı bulabilir.
Çocuk Gelişimi Neleri Kapsar?
Kısaca sıralayacak olursak;
Gelişimi temel olarak fiziksel, psikomotor, dil, bilişsel, sosyal, duygusal, ahlak ve cinsel gelişim olarak sınıflandırabiliriz. Tüm bu alt alanlar birbirleriyle bağlantılıdır. Örneğin fiziksel ve psikomotor birlikte gelişir. Yani çocuğun boyu uzadıkça elleri parmaklarında büyür ve daha işlevsel hale gelir. Herhangi bir gelişme diğer gelişim alnlarını da domine eder. Bu kategorileri kısaca açıklayacak olursak:
Fiziksel ve psikomotor gelişim: Boy uzaması, kilo artışı, dişlerin gelişimi, kaba ve ince motor becerileri içerir. Bu gelişim dışarıdan gözlemlenebilir ve genellikle yaş düzeyine paralel istikrarlı şekilde ilerler.
Dil ve Bilişsel Gelişim: Dil, düşünce, akıl yürütme, muhakeme, hayal etme gibi becerileri içeren süreçtir.
Sosyal ve Duygusal Gelişim: Güven, korku, gurur gibi duyguların geliştiği, kişiler arası ilişkilerin kurulabildiği, çocukların kendilerini ifade edebilmeye başladığı süreçleri içerir.
Gelişimsel Kilometre Taşları
Gelişimsel kilometre taşları veya dönüm noktaları bir çocuğun büyüme evresindeki dönüm noktalarını anlatan bir kavramdır. Kilometre taşları da gelişimde olduğu gibi farklı kategoriler altında incelenir. Bu kategoriler:
Fiziksel dönüm noktaları,
Bilişsel dönüm noktaları,
Sosyal ve duygusal dönüm noktaları,
İletişim ve dil dönüm noktaları.
Her dönemde kendine has beceriler ortaya çıkar. Örneğin 0-3 ay için kilometre taşları göz temasının başlaması, yatarken kolların ve bacakların hareket etmesi gibi eylemleri içerirken 10-12 ay kilometre taşlarındaysa anne ve baba gibi kelimeleri söyleyebilme, tek başına birkaç adım atabilme gibi gelişmeler görülür.
Gelişimsel kilometre taşları çocuğun yaşına göre gelişimi hakkında önemli bilgiler verir. Ancak bazı eylemler her çocukta aynı dönemde ortaya çıkmayabilir. Böyle durumlarda çocuk psikologlarıyla çalışmak ve gelişimle ilgili geciken durumlar için harekete geçmek önemlidir.
Davranış
Davranış bozuklukları bir çocuk psikoloğuna başvurmanın en yaygın nedenlerindendir. Çocuklar kimi zaman yaşlarının ve gelişim evrelerinin genel davranış kalıplarının dışına çıkabilir. Örneğin, meydan okuyucu ve dürtüsel davranmaları mümkündür. Ebeveynleriyle çatışma, çocuklarının kimliklerinin oluştuğu süreçte kaçınılmaz olabilir. Davranış değişiklikleri geçici olabildiği gibi bir sorun hâline de dönüşebilir.
Duygular
İnsanlar bebeklikten yetişkinliğe kadar duygularını tanımaya ve yönetmeye devam eder. Bebeklerin fark edebildikleri ilk duygular üzüntü, sevinç ve korkudur. Benlik duyguları gelişmeye başladıkça utangaçlık, şaşkınlık gibi duygular ortaya çıkmaya başlar. Zaman içinde daha karmaşık duygular da dâhil olur.
Çocuğun psikolojik gelişim evrelerinde önemli olan duyguları ayırt edebilmek ve düzenlemeyi öğrenmektir. Mizaç çocuktan çocuğa değişebileceği için duyguları yönetebilme becerisi her çocukta farklı seviyelerde gelişir. Çocuk psikologları karmaşıklaşan duyguların üstesinden gelme konusunda çocuklara yardımcı olabilir.
Sosyalleşme
Duygusal gelişim yaşandıkça sosyalleşme becerileri de ortaya çıkar. Sosyalleşme süreci çocukların sosyal bir ortamda etkileşime girebilmeyi öğrenmesini içerir. Zamanla aile, okul ve toplum içinde etkili şekilde iletişim kurabilmeyi öğrenirler. Bu dönemde kurulan ilişkiler yetişkinlikteki kişiler arası ilişkileri de önemli ölçüde etkiler.
Çocukların ebeveynleriyle, öğretmenleriyle ve akranlarıyla sağlıklı şekilde iletişim kurabilmesi sosyal becerilerinin olumlu yönde gelişmesine katkı sağlar. Ancak kimi zaman bazı çocuklarda agresif ve dürtüsel olma hâli görülebilir. Çocuk psikologları çocukların saldırgan davranışlarını engellemeye, yapıcı bir şekilde büyümelerine yardımcı olabilir.
Çocuk Psikolojisini Etkileyen Faktörler Nelerdir?
Çocuk psikolojisi genetik faktörlerden çevresel koşullara, içine doğulan coğrafyaya ve imkanlara kadar pek çok unsurdan etkilenir.
Çocuk Psikolojisinde Görülen Rahatsızlıklar Nelerdir?
Çocuklarda görülen psikolojik rahatsızlıklar sosyal beceriler, davranışlar, düşünme veya duygular üzerinde kontrol sağlayamama gibi durumlar sonucunda ortaya çıkabilir. Yetişkin psikolojisinde görülen rahatsızlıklarla benzer rahatsızlıklar pek çok çocukta da görülebilir. Ancak bu psikolojik sorunların tespiti çocuklar yetişkinler gibi kendilerini rahat ifade edemediklerinden yetişkinlere kıyasla daha zor olabilir.
Çocukların yaşına bağlı olarak kendilerini ifade edememe veya ne hissettiğini anlayamama durumu onların yaşadıklarını anlamayı zorlaştırabilir. Çocuk psikolojisinde genel olarak görülen rahatsızlıklardan bazılarını şöyle detaylandırabiliriz:
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB): Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğuna sahip çocuklar yaşıtlarına kıyasla odaklanmakta güçlük çekme, unutkanlık, sürekli hareket hâlinde olma, çok fazla konuşma ve hayal kurma gibi belirtiler gösterir.
Anksiyete Bozukluğu: Çocukların kontrol edilmesi zor kaygı ve korkulara sahip olması durumudur. Örneğin, ebeveynlerden uzak kalmaktan korkan çocuklarda ayrılık kaygısı gelişebilir. Çocuğun okulda veya sosyalleşebileceği başka alanlarda vakit geçirmede zorlanması sosyal kaygıya neden olabilir. Farklı çeşitleri bulunan anksiyete bozukluğu ilerlediğinde kalp çarpıntısı, nefes almada zorluk, vücudun belli bölgelerinde uyuşma hissi gibi semptomlarla panik döngüsünü tetikleyebilir.
Yeme Bozuklukları: Çocukların ideal vücut tipine sahip olma düşüncesine sağlıksız şekilde odaklanması sonucu gelişir. Kilo alma konusunda endişe duyma ve buna bağlı olarak yemek yeme alışkanlıklarında değişiklikler görülebilir. Yeme bozukluğu ilerledikçe anoreksiya nervoza, bulimia nervoza ve aşırı yeme bozukluğu gibi rahatsızlıklar ortaya çıkabilir.
Depresyon: Her çocuk zaman zaman üzgün hissedebilir. Ancak bu duygu durumu kontrol edilemediği ve devamlı hâle gelmeye başladığında depresyon yaşama ihtimali ortaya çıkabilir. Depresyonda olan çocuklar genellikle sürekli mutsuz ve enerjisiz hissetme, yemek yeme ve uyku düzeninde değişiklikler, eğlenceli aktiviteler yapmaktan kaçınma, kendini değersiz ve işe yaramaz hissetme gibi belirtiler gösterebilir. Tüm bunlar riskli ve güvensiz eylemlere neden olabilir.
Travma Sonrası Stres Bozukluğu: Yakın bir aile üyesinin veya arkadaşın kaybı, cinsel istismar, şiddet, deprem gibi travmatik olayları deneyimleyen çocuklar travma sonrası stres bozukluğu yaşayabilir. Travmatik deneyim her zaman doğrudan çocuğun başına gelmek zorunda değildir. Kimi zaman yakınındaki bir kişinin deneyimi de çocuğu etkileyebilir. Örneğin, deprem veya boşanma çocuk psikolojisinin dolaylı olarak etkilenmesine neden olabilir. TSSB'den muzdarip çocuklarda kâbus görme, yaşanan olayı oyunlarda tekrar etme, olası tehditlere karşı korku duyma hâli, olayı inkâr etme gibi semptomlar görülebilir.
Otizm Spektrum Bozukluğu: Genellikle 3 yaşından önce ortaya çıkan ve nörolojik bir problem olan otizm spektrum bozukluğu çocukların iletişim ve ilişki kurmakta güçlük çekmesine neden olabilir.
Davranım Bozukluğu: Çocuklarda davranım bozukluğunda saldırgan ve öfkeli davranışlar gözlemlenir. Başkalarını kasıtlı olarak rahatsız etmek, kendi hataları için bir başkasını suçlamak, yetişkinlerle tartışmak gibi davranışlar tipik belirtilerindendir. Bu tür davranışların şiddetinin artması veya devamlı hâle gelmesi çocuğun davranım bozukluğu teşhisi almasına neden olabilir.
Çocuk Psikolojisi Nasıl Desteklenir?
Çocukların yaş, mizaç, aile, sosyal çevre gibi nedenlerle deneyimlerini ve hissettiklerini ifade etme konusunda zorluk çekme ihtimalleri yüksektir. Bu noktada öncelikle ebeveyn ve çocuk ilişkisi ardından diğer aile üyelerinin ve öğretmenlerinin çocukları yakından gözlemlemesi gerekir. Bu sayede duygu ve davranışlarında değişiklikler olduğunu fark edebilirler.
Özellikle 0-6 yaş çocuk psikolojisinde çocuğun psikolojik dayanıklılık geliştirmesi açısından ebeveynlerin görevi büyüktür. Bir çocuğun psikolojik açıdan zorlandığını kendini sosyalleşmeye kapatması, sürekli mutsuz ve endişeli görünmesi, saldırgan veya sinirli olması, yemek yemede ve uyumada güçlük çekmesi gibi belirtileri anlamak mümkün olabilir.
Çocukların deneyimlediklerini anlamlandırmaları bir yetişkine göre oldukça güçtür. Anlamadıkları duygularsa onları daha fazla korkutup kendilerini kötü hissetmelerine neden olabilir. Bu gibi durumlarda çocuklara olumlu duygular kadar olumsuz duyguların da var olduğunu ve her bireyin benzer deneyimleri yaşayabileceğini anlatmak önemlidir.
Çocukların, hissettiklerini güvendiği yetişkinlere anlatabilmeleri ve desteklendiklerini görmeleri zorlu süreçleri daha kolay atlatabilmelerine yardımcı olabilir. Karşılaştıkları problemleri çözebilme becerilerini geliştirmek için onları önce düşünmeye ardından harekete geçmeye yönlendirmek gerekir.
Çocukların, çevresindeki yetişkinlerin desteğine karşın duygu ve davranışlarında olumsuz değişiklikler gözlemlemek çocuğun psikolojik desteğe ihtiyaç duyduğunun göstergesi olabilir. Bu noktada çocuğun psikolojisinin düzelmesi ve kendini daha iyi hissedebilmesi için çocuk psikologlarından yardım almak önem taşır.
Destek Alabileceğiniz Çocuk Psikologları 360Sağlık'ta!
Her çocuk ve aile birbirinden farklıdır. Aileler arasındaki kültürel, ekonomik ve sosyal farklılıklar çocukların ruhsal gelişimlerini doğrudan etkiler. Bu farklılıklar çocukların benzer gelişim evrelerinden geçseler de ayrı psikolojik dayanıklılığa sahip olmalarına yol açabilir. Örneğin, tek çocuk psikolojisinde görülen sorunlarla boşanmada çocuk psikolojisini etkileyen unsurlar bambaşkadır.
Aynı şekilde deprem gibi travmatik bir olay yaşayan çocukla akran zorbalığı yaşayan çocuk farklı tepkiler gösterebilir. Bu noktada önemli olan çocuğun maruz kaldığı stres faktörleri, çevresel etkiler ve genetik faktörler göz önünde bulundurularak doğru desteği almasıdır.
Çocuk gelişimi ve psikolojisi konusunda destek almak çocukların fiziksel ve ruhsal olarak daha sağlıklı bir yaşam sürebilmelerine katkı sağlar.
Siz de çocuğunuzun psikolojik açıdan zorlandığını gözlemliyor ve bu süreci bir uzman eşliğinde yönetmek istiyorsanız 360 Sağlık Psikoloji bünyesinde danışmanlık veren çocuk psikologlarımızdan destek alabilirsiniz. Terapi sürecine en kısa sürede başlamak için farklı alanlarda uzmanlığı bulunan psikologlarımız arasından dilediğinizi seçebilir, hızlıca randevunuzu oluşturabilirsiniz.